"Sonra görüşürüz anneanneemm." Jeongseong tontişine sıkıca sarılıp yanaklarından öptü. El sallayıp bahçeden çıktı. Otobüs durağına ilerlerken köşeyi dönünce tanıdık üç kişi gördü. "Oha, Sunghoonlar mı bunlar?" Jeongseong şaşkınlıkla dışından söyledi fikirlerini. Sunghoon durunca Jeongseong kendisini duyduğundan korkup panik yaptı ve duvarın diğer tarafına saklandı. "Bir şey mi oldu Hoonie?" Kai de arkasını kontrol ederken sordu. "Yok, ismimi duydum gibi geldi de, neyse akşam lunaparka gidiyor muyuz?" Sunghoon tekrar sordu. Taehyun bağcığını bağlamak için eğilmişken konuştu: "Evet, evet. Annem bir gün daha eve kapanırsak bizi evden sürükleyerek dışarı atacak." Kai bu duruma gereğinden biraz daha fazla güldü. "Ama akşam üstü gidelim, lunapark ışıkları falan daha güzel oluyor." Hepsi durumu onaylayıp ilerlemeye başladı. Jeongseong onlar gözden kaybolana kadar saklandığı yerden çıkmadı. "Oh. ucuz yırttım. Demek Taehyun'un evine gelmişler, o yüzden buradaymış." Jeongseong bir süre duraksadı ve düşündü. "Ah, hayır, neyse, saçma." diye sayıklayıp otobüs durağına yürüdü. Eve gitme vaktigelmişti onun için, tüm gün yatakta pineklemeyi hak etmişti. Sunghoon ve arkadaşlarıyla karşılaşmamak için Jeongseon bir önceki durağa kadar yürümek zorunda kaldı. Kısa bir bekleyişin ardından otobüsü gelmişti. Cam kenarı dolu olduğu için herhangi bir birinin yanına oturup kulaklıklarını taktı. Soobin, Yeonjun ve Jake ile olan konuşma grubunu kontrol etmek için uygulamaya girdi. Yine saçma bir konu üzerine gereğinden fazla kafa yoruyorlardı. Normalde olsa Jay konuyu kendi açar ve en çok yorumu yapardı ancak kim konuşmanın dışında kalmışsa otomatik olarak yargı dağıtmaya başlar ve gruptakileri zorbalardı. O yüzden hemen rolüne büründü.
Jayya: vaktiniz bol herhalde soytarılığa (özünüze) dönmüşsünüz
Jayke: ustat hosgeldin
Crown Prince: bi dk bi dk sen kime soytarı diyosun Jayciğim
Jayya: HYUNGUM İDOLÜM ROL MODELİM YAKIŞIKLILIĞIN HAYAT BULMUŞ HALİ TABİ Kİ DE SANA DEMEDİM
Crown Prince: heh iyi o zaman bi açıklık getirelim de konuya
Jayya: your royal highnesss
Soobie: uff boşu kesin de hepiniz onaylayın beni scoobydoo saf köpek değil köpek ve papağan mutantı
Jayke: ya sacmalama yeter artik ya neden biri kopekle papagani genetik olarak birlestirme geregi duysun ki ayrica ayni insan gibi yiyo ne yersen osundur o yuzden insan+kopek scooby
Soobie: at yalanı dıtim inananı duyduğum en saçma argümandı bi kere scooby konuşamıyor bile doğru düzgün sadece sukubi du bi dubi du diyo bazen de sadece birkaç kelime yanii insandan çok papağan gibi
Crown Prine: belki de doobydoo diye bi ırk vardır o evrende ve scooby de ismidir ve o ırk köpek şeklinde görünüyrodur ama konusabilen ve yemek yiyebilen köpeklerdir
Jayya: ya da sadece bi çizgifilmdir ve mantığı yoktur??
Jayke: aynn kanks kesiinn
Soobie: jake bile daha mantıklıydı şu an
Crown Prince: şimdi ki soytarıymış hı
Jayya: siz yani sSEN HARİÇ HYUNGUMMM
Soobie: madem sen çok meşgul bi kişiliksin biz de boş yapıyoruz burada işin ne defol gitt
Jayke: truee uff soobboob ile ayni fikirde olmaktan nefro etmo
Soobie: aşıksın kıızaaamm
Crown Prince: you know other womann?!?!?!!??!???
Soobie: o aşık dedim benim kime aşık olduğum belli zatenn
Jaykee: awww
Jayya: ewww
आप पढ़ रहे हैं
o benim mandalinamdı , jayhoon
फैनफिक्शनmandalinamı çalmasının bir karşılığı olacaktı