52

4.1K 113 116
                                    

Gülümsedim. Ben gülümseyince o da gülümsedi. Bir süre bakıştık öyle sessizce. Öpüştük herhalde bakışmalarla. Öyle gibi hissettim. Kasıklarımda salaktan bir yanma oluştu çünkü. Hayır Yaso. Hadi tamam göz kontağını kes.

-İyi geceler o zaman.

Aslı: İyi geceler.

...

Seyahat etmek çok güzel bir şey ama... Abi bu saatte uyanılır mı ya? İğrenç amına koyayım. Nefret ediyorum alarmla uyanmaktan. Tiksiniyorum hatta. Benim travmam falan var kesin ya. Küçükken okula gitmek için sabahın bir köründe uyandırılıyorduk ya hani. Kesin travmalarım o günlere dayanıyor. Tek gözüm kapalı. Diğer gözüm de yatağa bakıyor. 

Emma: Kızım hiç mi heyecanlı değilsin ya? Ne bu surat?

-Heyecanım içime kaçık şu an. Bu saatte ne yapmamı bekliyorsun acaba? Göbek mi atayım?

Emma: Oooo birileri baya uykucu çıktı. 

-Dibine kadar uykucuyum. Evet!

Kapıyı biri çaldı. Bu saatte kim olacak? Kesin Aslı'dır. Emma gitti, kapıyı açtı. 

Aslı: Günaydınnnnn!

Birdi iki oldular. Allah'ım, nasıl böyle enerjik olabiliyorlar ya?

Aslı: Ben hazırım. Siz ne durumdasınız?

Emma: Ben de hazırım. Yasemin de oradan oraya bomboş gidip duruyor. Onun eşyalarını ayarlıyordum. 

Aslı: Sen dur. Ben ayarlarım onun eşyalarını. 

Başladık mı? Dün akşam güzeldik oysa ki. Daha gitmeden kıskançlık falan olmuyor böyle ama. Acaba vaz mı geçsek yol yakınken?

-Ben ayarlarım. Siz gidin. Eşyalarınızı taşıyın. 

Emma: Uyuma ama bak! Biz gider gitmez ya uyursan?

-Tamam o zaman. Aslı ayarlasın eşyalarımı. Biz seninle çıkalım Emma, sizin eşyaları arabalara taşıyalım. 

Bana bak sen! Nasıl da kızıştırıyorum ortalığı? Aslında amacım bu değil. Nabzı ölçmek... Aslı'nın hal hareketlerini incelemek... Valla burnumdan gelsin istemiyorum şu İspanya tatili.

Aslı: Ben ayarladım bile eşyalarını. Emma zaten baya halletmiş. Çıkabiliriz üçümüz birden. 

Vay beeee! Hıza bak! Atom karınca seni.

Üçümüz aynı anda odadan çıktık. Anahtarları resepsiyona bıraktık. İki arabamız var şu an. Emma'nın kiraladığı ve benim kiraladığım araba. Dün o konuyu da konuşmuştuk. Havaalanına yakın bir yerde arabaları teslim edebileceğimiz bir yer vardı. Orada arabaları bırakıp taksiye bineceğiz. 

Ben kendi kiraladığım arabanın şoför koltuğuna geçtim. Aslı da hemen benim yanıma geldi. Emma da kendi arabasına bindi. 

Hemen yola koyulduk. Bir süre ne Aslı konuştu ne de ben konuştum. Baya sessizdik. Ben bu durumdan rahatsız değilim. Aslı ve Valentina'nın ağzından çıkan her bir kelime kalbime bıçak sokuyorlarmış gibi hissettiriyor. Ama tabi bu sessizlik çok uzun sürmedi. 

Aslı: Seni seviyorum. 

Bunu söyleme işte ya! Söyleme kadın! Her şeyi söyle. Bunu söyleme! Ne cevap vereyim şimdi buna? Cevap versem cevaplarım içimin ateşini söndürmeyecek. Cevap vermesem ayrı bir dert. Cevap vereyim diye zorlar mı beni acaba?

Aslı: Cevap vermek zorunda değilsin. 

-Cevap vermek istemiyorum zaten. Verecek cevabım da kalmadı. 

Özgürlüğe Yolculuk ( GxGxG) (GxG)Where stories live. Discover now