Özgürlüğe Yolculuk ( GxGxG) (GxG)

57

El ele tutuşup kapıya doğru hızlı hızlı ilerledik. Şansımıza hemen bir araba yakaladık ve bindik. Arka koltukta ikimiz de öpüşmeye başladık. Sikkktiiirrrrr! Bir an önce eve gitmemiz gereken konular var şu an. Bas şoför amca bas gaza!

...

Eve girer girmez üstümüzü başımızı çekiştirmeye başladık. Öpüştükçe, evet azdım, ama aynı zamanda da onu ne kadar çok özlediğimi daha da farkına varmaya başladım. Hayatında ilk defa biri, birileri için kendini bıraktın böyle Yasemin. Hislerinin hemen yok olmasını beklemek aptallık olurdu zaten.

Merdivenlere gelene kadar üstümüzdekilerden kurtulmuştuk bile. Çırılçıplak, sarmaş dolaş, öpüşerek merdivenlerden çıkmaya başladık. Neredeyse her basamakta birbirimizi duvara dayayıp durup öpüşüp koklaştığımız için yukarı çıkmamız baya zaman aldı.

Aslı beni odasına doğru çekiştirmeye başladı. Kapıyı da hızlıca kapayıp beni yatağa doğru ittirdi. Ben iyice yerleşince o da benim üzerime uzandı.

Aslı: Seni çok özledim.

Bacaklarımla, kollarımla onu iyice sarıp samaladım.

-Ben de.

Aslı: Eskisinden daha iyi olacağız.

-Öyle mi dersin?

Aslı: Evet. Bunun için elimden ne gelirse yapacağım. Seni seviyorum.

-Seni seviyorum.

Gözlerimizden sonra dudaklarımız tekrar buluştu. Şehvet, tutku, özlem... Ne ararsanız var bu öpüşmede. Saçlarımız birbirine dolaştı. Dillerimiz sürekli düğüm olup duruyor. Ellerimiz zaten her an birbirimizi nefes almadan okşamak için söz vermiş gibiler. Bu kadının sıcaklığı, kokusu, teninin yumuşaklığı, nefesi... Ahhhhh! Bu dünyada değilim gibi hissediyorum şu an.

Hiç acele etmiyoruz. Birbirimize dokunamadığımız, birbirimizi öpemediğimiz anların acısını çıkarır gibiyiz. Bir an ben onun üstündeyim, bir an o benim üstümde. Aslı ile 'BİR' olmayı o kadar özlemişim ki... Ahhh! Bunu söylemeden duramıyorum siz de fark etmişsinizdir.

-Eğlenmeye çıktığın ilk gecede bunu bozmak istemezdim.

Aslı: Benim eğlenmek gibi derdim yoktu zaten aşkım. Ben seni istiyorum. Anla bunu artık.

-Tamam, anlıyorum ama yine de ne bileyim?

Tekrar dudaklarıma yapıştı. Yavaş yavaş boynuma, oradan da memelerime doğru inmeye başladı. Dudakları, meme uçlarımla buluşunca inlemeden duramadım. O kadar güzel ki...

Biz iyice işi ilerletmişken aniden zil çaldı. İkimiz de kaldık öyle aniden.

Aslı: Ooooffffff Emmaaaa! Sikicem almadığın anahtarı da seni de.

Bir daha çaldı. Sonra bir daha derken aralıksız çalmaya başladı gibi bir şey oldu.

Aslı: Bir de sabırsız amına koyayım! Ağzımı bozduruyor benim ya.

-Tamam, tamam dur sakin ol. Ben açarım.

Aslı: Ben de gelirim. Umarım çok sarhoştur da biraz sakinlerim. Yoksa bu zili, böyle manyak gibi çalmasının affı yok. Ben bu anı ne kadardır bekliyordum.

İkimiz de yataktan fırladık. Aslı bana uzun bir tişört fırlattı. Kendisi de üstüne hızlıca öyle bir geçirdi ve odadan çıktık.

Zil hala çalmaya devam ediyordu. Arada da kapıya vuruluyordu. Böyle ormanda bir ev falan olsa korkardım yemin ederim. Belalı biri gelmiş gibi bu ne böyle?