5: ''Taehyung'un Geçmişi''

430 101 106
                                    


Yorum yapıp oy vermenizi istiyorum, lütfen unutmayın. İyi okumalar <3

Taehyung

  Yetiştirme yurdunun duvarları her zaman dökülürdü. Yatak başlığının arkasına saklanıp tırnağımla boyası dökülen duvarları sökmeye çalışırdım. İlk birkaç seferde benimle ilgilenen kadın bunu sorun etmemişti. Düzgün taranmadığı için kendiliğinden dalgalanan saçlarımı okşarken "Artık bu oyunu oynamıyoruz Taehyung." dedi bana. Genç kadının, ince, yay gibi kaşları vardı ve onları çattı mı korku filmlerinde gördüğüm maskelerdeki yüze benzerdi. "Eğer ortalığı kirletirsen sana çok kızarım ona göre." O zamanlar kızmak ne anlama geliyordu? Sahiden anlamıyordum. Henüz on yaşındaydım. Duvar boyasını tırnağımla kazımaya devam ettim. Hem de az buz değildi. Tam bir ay boyunca sürdürdüm bunu. Artık seneler önceki yeşil, pembe renkli boyalar ortaya çıkmaya başlamıştı. Bir gün kahvaltıya gitmek yerine tekrar yatağımın ardına saklanmış kazıyordum da kazıyordum duvarı. Genç kadın geldi. Birkaç kez kulağımı çekmişti o dönemlerde. Yine gelecek beni biraz azarlayacak, belki oturduğum yerden kalkmam için kulağımı çekecekti ve sonra "Hadi Taehyung!" diyecekti bana. "Dışarı çıkma vakti." Ama ben dışarı çıkmak istemiyordum. Bazen yurda aileler gelirdi. Çocuklarıyla görüşmek için ve hepsi bahçeye çıkardı. Kimi çardağa otururdu kimi banka. Çocuklarına hediyeler getirirlerdi. Öyle imrenirdim ki, kıskançlıkla dolan çocuk kalbim yüzünden öfkeyle koşa koşa dönerdim odama. O zaman daha hırsla kazımaya başlardım duvarları. Benimle ilgilenen genç kadın ve öğretmenlerim anlamıştı durumu. Bir daha bahçeye çıkmadım. Zaten ne annem ne de babam geldi ki o vesileyle dışarı çıkabileyim.

İşte o günlerden biriydi. Yaklaşık bir yıl olmuştu yetiştirme yurduna yerleşeli. Hapishaneden çıkmak için yer altına tünel kazan mahkumlar gibi bende duvardaki boyayı tırnaklarımla eşelemeye ve ortalığı pisletmeye devam ediyordum. O zaman genç abla geldi. Yerlere beyaz, yeşil ve pembe renginde tozlar bıraktığım için kızmadı bana. Hatta saklandığım yerde tam önüme oturdu ve düzgün taramadığı için kıvır kıvır olan saçlarımı okşamak istedi. Ürkek bir ceylan gibi geri kaçtım. O gün anlamıştı saçlarıma dokunulmasından hoşlanmadığımı, bana dedi ki, "Çok mu seviyorsun sen saçlarını? O yüzden mi dokunmamıza izin vermiyorsun?" Konuşurken sesi çok hüzünlü çıkıyordu, ağladı ağlayacaktı. O zamanlar ufacık olan dudaklarımı büzdüm ve "Hayır." dedim. "Aslında ben hiç sevmem saçlarımı."

"Neden?" diye soracak sandım ama o ağlamaya başladı. Çok iri, ceylan gözleri vardı ve seneler sonra bile anımsardım o güzel gözleri. İri iri taneler yanaklarına dökülürken, "Zavallı çocuk." dedi bana. Ufak tefek bedenimi kendine çektiği gibi sıcak göğsüne başımı yasladım. O zaman, o genç kadının kokusu annemi anımsattı bana. Belki uzaktan yakından alakası yoktu, aynı parfümü bile kullanmıyorlardı ancak hissettim işte; aradığım tek şey o sıcaklık, o anne kokusu olunca kendimi kandırmam da çok kolaydı. Kolumu boynuna doladım ve ona "Anne," diye seslenmek istediğimi fark ettiğinde gözlerim doldu aniden. Ama ağlamadım. O yetiştirme yurdunda bir kez bile ağlamamıştım. Kadın bağrına bastı beni, "Şimdi nasıl götüreceğim seni oraya? Sen çok masumsun, çok günahsızsın. Nasıl görmene göz yumarım?"

Annemin öldüğünü ilk andan anlamam bana garip geldi. Henüz on yaşında olan bir çocuk için, aklından geçmesi gereken belki de en son şeydi ama ben anlamıştım annemin öldüğünü. O zaman hemen geri çekildim ana kucağı gibi hissettiğim o göğüsten. Bir anda her şeyden herkesten tiksindim. Ne anne istiyordum ne baba. Sonuçta neden özlem duymalıydım ki? Biri beni terk etmişti birisi de benim yaşadığımı bildiği halde, benim için çabalamak yerine kendisini öldürmüştü. Bir anda gözümde her şey silikleşti ve değerini yitirdi. Yurdun bahçesine gelen anne babaları kıskanmamaya tersine iğrenmeye başladım. Onlar hem bizi buraya gönderiyor sonra da ziyaret ediyorlardı. Çocuğunu seven, değer veren hangi anne baba böyle yapardı ki? Hepsi palavraydı, hem de hepsi!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Like California | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin