40.BÖLÜM "ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLEYEN TEHDİTLER"

2.2K 424 155
                                    

Selam :)

Yeniden bir aradayız, bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Bölüm sınırımız yine 1500 yorum <3

Keyifli okumalar.♡

Instagram: gizzemasllan

.

.

.

40. BÖLÜM "ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLEYEN TEHDİTLER"

Hayatta bazen öyle anlar vardır ki her şeyin bittiğini, mahvolduğunu ve yaşananların asla geri dönüşü olmadığını hissederiz. O his yüzünden de öyle büyük bir çıkmaza gireriz ki o çıkmazdan kurtulmak için her şeyi yapmaya çalışırken hatalar ve yanlışlar da yaparız. İşte o zaman o çıkmazdan kurtulmak yerine orada biraz daha kaybolur, yolumuzu tamamen kapatırız.

Bu, bataklıktan kurtulmak için çırpınan birinin aslında çırpındıkça daha da dibe battığını fark etmemesi gibi bir şeydi.

Ve ben, şu an kendimi o bataklıkta gibi hissediyorum. Sanki sona gelmiş, en dibe batmış gibiydim.

Bu his, içimde giderek büyürken babam, aynı yerde durmaya, bize bakmaya devam etti. O sırada tüm olanları fark etmeyen Pars hâlâ beni öpmeye devam ediyordu. Ben ise şaşkınlıktan dolayı ona engel olup babamın geldiğini ve şu an bize baktığını bile söyleyemiyordum.

Fakat neyse ki o fark etmeden de olsa geri çekilip bu durumun daha fazla devam etmesine izin vermedi ve geri çekilir çekilmez "Ayliz," dedi, buna rağmen dönüp ona bakamadım, gözlerimi babamdan çekemedim. "N'oldu sana, niye bembeyaz oldu yüzün?" diye sordu, yine ona bakamazken "Nereye bakıyorsun sen?" diye sordu ve muhtemelen o da camdan duvara doğru baktı, gördüğüm şeyi o da gördü.

"Siktir!" dediği an zaten gördüğünden emin oldum, eşzamanlı olarak üzerimden kalktı, telaşla ayaklandı. Bu durumda uzanıyor olmak çok saçma gelmeye başladığında ben de ayağa kalktım.

Pars, herhangi bir şey yapmak yerine fazlasıyla gergin ve ne yapacağını bilmez bir tavırla yanımda durmaya devam ederken onun aksine duramadım ve hızla gözüme ilk çarpan şeyi, tekli koltuk üzerindeki eşofmanı, aldım ve giydim, hemen ardından da gidip camdan duvarın bir kısmını kaplayan kapıyı açtım, telaşla dışarıya çıkıp babamın karşısında durdum.

Buraya kadar büyük bir cesaretle çıkmış ve karşısına dikilmiş olsam da buradan sonrasında benim de ne yapacağıma, nasıl bir açıklama yapacağıma dair herhangi bir fikrim yoktu. Bu yüzden susup onun bir şeyler söylemesini bekledim ama susmaya yemin etmiş gibiydi, ağzını bıçak açmıyordu.

Bundan dolayı büyük bir sessizlik oluşurken gözlerini benden çekip arkama doğru baktı, ben de arkama döndüğümde Pars'ın da evden çıktığını gördüm. Fakat yanımıza gelmiyor, uzakta duruyordu ve yüz ifadesine bakılırsa çoktan kendini her şeye hazırlamış gibiydi.

Onu izlemek yerine babama döndüm, Pars'a bakarak bir adım attığını fark ettiğim an hızla önüne atıldım, ona yaklaşmasına izin vermedim. Bu yaptığımdan dolayı bakışları hemen beni bulurken kendimden emin durdum karşısında. Her şeyi söyleyebilirdi, kızabilir, bağırabilirdi ama fiziksel olarak ona herhangi bir şey yapmasına izin veremezdim.

AŞKA SÜRGÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin