43.BÖLÜM "TEHLİKEYE SÜRÜKLEYEN TEHDİTLER"

3.4K 373 544
                                    

Selam :)

Yeniden bir aradayız, bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

500 yoruma hemen haftaya yeni bölüm gelir ♡

Keyifli okumalar.♡

Instagram: gizzemasllan

.

.

.

43. BÖLÜM "TEHLİKEYE SÜRÜKLEYEN TEHDİTLER"

Hayatım boyunca o kadar zor ve karmaşık yollardan geçmiş ve o kadar çok hata yapmıştım ki her geriye dönüp baktığımda yaptığım bir hatayı, girdiğim yanlış bir yolu, attığım yanlış bir adımı görüyordum. Fakat maalesef bu kez geriye dönüp bakmama gerek kalmadan geçmişimdeki bir hatam karşıma çıkmış, gözlerimim içine hesap sorarcasına bakıyor ve o bakışlarıyla bile bana olan nefretini kusuyordu.

Bu, ondan daha çok korkmama ve birkaç adım geri gitmeme neden olurken o yanıma gelmek yerine yanında durduğu masaya oturdu, sonra da gözlerini üzerime dikip muhtemelen benim yanına gitmemi bekledi. Ben ise gözlerimi zorlukla ondan çekip etrafa bakındım ve kafenin yeterince kalabalık olduğundan emin oldum.

Bana, bir şey yapamayacağı kadar kalabalık...

Bu kalabalık kendime olan güvenimi biraz olsun yerine getirirken gözlerimi yeniden ona çevirdim, hâlâ bana baktığını ve beklediğini gördüm. Korkak gibi arkama bakıp kaçmak yerine ağır adımlarla yanına gittim ve hiç tereddüt etmeden karşısına oturdum.

Çünkü kaçmak, benim için işleri biraz daha zorlaştırırdı.

"Neden çağırdın beni buraya?" diye sordum karşısına oturur oturmaz ve cevap vermesine fırsat vermeden "Hem numaramı nereden biliyorsun?" diye ekledim soruma.

"Numaranı bulmak benim için o kadar da zor bir şey değil," dedi kendinden emin bir tavırla ve devam etti. "Çağırma nedenimi de birazdan öğreneceksin zaten."

Kaşlarımı çattım. "Neden birazdan, ne yapacaksın?" diye sormamla yüzünde alaylı bir ifadenin oluşması bir oldu.

"Korkuyor musun benden?" diye sordu, bunu fark etmek keyfini yerine getirmiş gibiydi.

Yalan söyleyip de onu biraz daha mutlu etmek yerine "Bana zorla uyuşturucu verip sonra da zarar vermeye çalışan bir adamdan korkmamam aptallık olurdu," dediğimde yüzündeki o alaylı ifade söndü. O sırada merakla "Ne zaman çıktın cezaevinden?" diye sordum.

"Bir ay oldu."

"Karşıma neden çıktın peki, ne istiyorsun benden?"

"Benden çaldıklarını," dediğinde bir kez daha kaşlarımı çattım, ne söylemek istediğini anlayamazken devam etti konuşmasına. "Sen benim hayatımı mahvettin Ayliz," dedi, konuşmak istedim ama devam edip engel oldu bana. "Hem de sadece seni sevdiğim için."

"Beni sevdiğin için," diye tekrar ettim ve devam ettim. "İnsan sevdiği birine zorla..." Devam etmeme izin vermedi.

"Beni o raddeye sen getirdin," deyip bunun için de beni suçladı ve devam etti. "Daha öncesinde sana zarar verecek hiçbir şey yapmadım. Uyuşturucuyu her kullanmak istediğinde seni vazgeçiren hep ben oldum. Yanında olan, elini tutan hep bendim ama sen beni hiç sevmedim. Seviyorum derken bile aklında hep başka bir adam vardı senin ve o adam hayatına girince beni bir köşeye attın. Hem de gururumu kırıp onurumu ayaklarının altına alarak."

AŞKA SÜRGÜNDonde viven las historias. Descúbrelo ahora