90+20- Hatalar yalan duygularla başlıyor

130 22 4
                                    

Maç hiç olmadığı kadar dolu bir tribüne şahitlik ederken ben de tribünden, Aşkın'ın bana ayarladığı bir yerden maçı takip ediyordum, sanırsam burası belirli kişilerin ayarlayabildiği ve parayla tutulamayan bir yerdi çünkü biletli olan her yer o ka...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Maç hiç olmadığı kadar dolu bir tribüne şahitlik ederken ben de tribünden, Aşkın'ın bana ayarladığı bir yerden maçı takip ediyordum, sanırsam burası belirli kişilerin ayarlayabildiği ve parayla tutulamayan bir yerdi çünkü biletli olan her yer o kadar doluydu ki kale direğinin üst kısmına bile insanlar sırasıyla yerleşip maçı takip edebilirdi.

İlk on birde ne Çağın abi, ne Buğra vardı. Daha doğrusu taraftarların takımda oynamasını istediğini düşündüğüm futbolcular koyulmamıştı. Lysander tanımasam bile iyi oynadığını düşündüğüm bir futbolcuyu. O da kadroda yoktu.

Aşkın yedek kulübesinde olabildiğince suratsız bir biçimde oturuyordu, yandan onu görebiliyordum.

Maç başlama düdüğü çaldığı andan itibaren benim izlenimime göre kötüydük, beşinci ve otuzuncu dakikasında gol yemiştik.

İlk yarı bittiğinde taraftarlar çok gergin görünüyordu. Gözden kaçmayan bir şey de karşı takıma verilmesi gereken iki sarı kartın verilmemesiydi.

Ayaklarımı uzattığım sırada bir fotoğraf çekip durum güncellemesi yaptım. Bunu yaparken fotoğrafi paylaştığımda gelen yorumlardan başka arkadaşım olmadığını fark ettim, belki de yalnız olmadığımı hissetmek bir tık daha iyiydi.

 Bunu yaparken fotoğrafi paylaştığımda gelen yorumlardan başka arkadaşım olmadığını fark ettim, belki de yalnız olmadığımı hissetmek bir tık daha iyiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Şans diliyorum, tüm yüreğimle."

"Abla şans dileyeceğine Aşkın'ı maça fırlat lütfen." gelen yoruma gülerken cevap vermeye koyuldum.

"Elimde olsa inan yapardım ablam."

"Yaşıyorsun bu hayatı yenge. Erkek halimle ben bile senin yerinde olmak isterdim." Başka birinin yaptığı yorumu okurken gülüyordum ki maçın ikinci yarısı başlıyordu. Zaman çok hızlı akıyordu.

"Hocam Aşkın'ı çıkar hocam! Yenileceğiz hocam!" bir genç tüm gücüyle bağırırken Hoca eliyle sakin işareti yaptı. Herkes olabildiğince gergin olduğu için güvenlikler bugün bayağı iş yapmıştı.

İkinci yarı fazla ilerlemeden oyuncu değişikliğine giden hocadan dolayı artık içim rahatladığı için elimdeki içecekten koca bir yudum alarak izliyordum.

Aşk SahasındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin