90+27- Aşk kırıntıları

133 12 0
                                    

Kapı çaldığında aşağı inmekte ne kadar çekimser kalsam da Aşkın gelmiştir düşüncesiyle kendimi zihinsel bir korumaya alarak ilerledim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kapı çaldığında aşağı inmekte ne kadar çekimser kalsam da Aşkın gelmiştir düşüncesiyle kendimi zihinsel bir korumaya alarak ilerledim. Ev terliklerim sayesinde daha sessiz ilerlerken kapı kulpuna elimi attım ve açtım.

"Ben geldim!" Aşkın, elinde poşetleri havaya kaldırmış sallıyordu.

"Bunlar ne aşkım?" poşetler kalın olduğu için içi görünmüyordu.

"Bugün biraz daha fazla spor yaptığım için bize ufak bir ödül hazırlayacağım." anlaşılan bol kalorili bir şeydi.

"Cinnamon rolls diye bir şey varmış, efsane bir görüntüsü var. Onu yapalım diye malzeme aldım." içeri girip poşetleri mutfağa taşırken konuşuyordu.

"O ne bilmiyorum ama tarçınlıysa güzeldir. Bu arada Gloria'nın evine ne zaman gideceğiz?"

"Akşamın ilerleyen saatlerinde herkes toplanacak. Biz de o zaman sekiz gibi falan gideriz."

"Anladım. Şimdi tarifi nasıl yapacağımızı anlat."

"Bilmiyorum." tatlı bir şekilde tek kelimeden oluşan bu cümleyi söyleyince ona bakakalmıştım.

"Nasıl yapacağız?"

"Tariften bakarak yapmaya çalışacağız." bu dediğine bence ikimiz de inanmıyorduk.

"Aşkım biz tarifi bırak, bildiğimiz şeyi bile zor yapıyoruz." bunu dalga geçer gibi söylediğimde Aşkın göz devirdi.

"Sen bana bırak. O iş bende." elindeki poşetleri tezgaha boşaltıp sütü ve gerekli diğer eşyaları ortadaki tezgaha koyup açtı.

"Sütü benim için ılıtır mısın?" elindeki süt paketini bana uzatınca ben de sütü alıp çekmecedeki cezveyi aldım ve ocağa koydum. O ise aşağıdaki dolaptan yoğurma kabı alıp içine bir şeyler döktü ve başka bir kapta tarçınla şekeri karıştırdı.

"Süt hazır, başka ne yapabilirim?"

"Bir şarkı açabilirsin."

"Peki, ben mi seçeyim."

"Evet." eline bulaşan hamurla uğraşırken oldukça meşgul görünüyordu.

"Peki, bir fikrim var."

Teoman'dan bir müzik açtığımda ikimiz de bu şarkıya eşlik ediyorduk. O bir şeylerle uğraşırken ben ise oturduğum mutfak masasında elimi çeneme dayamış onu izliyordum. Ben bu ruha aşıktım, onu her şeyden çok seviyordum cidden. Yalan yoktu daha fazla, daha fazla olumsuzluk yoktu artık.

Elbette ki Aşkın'ın köşelerde ağladığını görüyordum ama bu da geçecekti. Daha fazla acıtmayacaktı hiçbir şey bizi.

Yürürüm ipte, ağım yokken hem de, kopkoyu içim
İnan çok çalıştım, bu kalpsiz dünyayı sevebilmek için
Neyim var ki? sanki senden başka, hadi son bi' kez
Ceplerini yokla aşk kırıntıları kalmış, olmalı biraz
Aşk kırıntısıyla doymaktansa
Tek başıma aç kalırım bu hayatta
Paylaşacak bir şey artık yoksa
Bi' erkekle, bir kadın arasında...

Aşk SahasındaWhere stories live. Discover now