Save Me Prince

14

Taekook ikilisini yakınlaştır diyenler?

Ayrılsınlar diyenler?

Kaos or Smut?

Hadi başlayalımm

Jungkook'tan

Çarşıya çıkmış, birşeyler bakıyordum. Taehyungla 1.haftamızdı,o çok... Çok utangaç ve tatlı! Aptal gibi gülümsemeyi keserek ilerlemeye devam ettiğimde birisi yanıma gelecekken durdurdu korumalar.

"Durun efendim! Yardımcınız hakkında!"

"Bırakın gelsin, ne oldu?"

"Merhaba efendim, yardımcınızın abisini gördüm. Her yerde onu arıyormuş, haberiniz olsun istedim"

"Sen nereden tanıyorsun?"

"Aşağı Nuis köyü efendim, oradaki herkesi tanırım. Bana yerini sorduğunda benden önce söylediler, size de haber vermek istedim"

"Tamam teşekkürler"

"Birşey değil efendim, ailenize selamlar sizleri çok seviyoruz. Bize bu zamana kadar çok yardımınız dokundu"

Gülümseyerek onayladım ve ilerlemeye devam ettim, abisi ne yapacak Taehyung'u? İşlerimi halledip saraya döndüğümde William yanıma geldi.

"Efendim dışarıda sizinle görüşmek isteyen birisi var"

"Kimmiş?"

"Yardımcınızın abisi"

"Çalışma odasına gelsin, üstümü değiştirip geliyorum. Yanında dur, gözünü ayırma sakın"

"Tamam efendim"

Odaya girip üstüme daha rahat bir altla kısa kollu üstümü geçirdim ve çalışma odasına gittim. Beni gören adam gülümseyerek eğildi hafifçe.

"Ne istiyorsun?"

"Birşey istemiyorum efendim, kardeşimi görmek istiyorum?"

"Amacın ne dökül"

"Kardeşimi tanımışsınızdır, bu zamana kadar iyi yaşadı-"

"Yalanını siktirtme de konuya gel şerefsiz"

Yüzü düşerken net bir dille konuştu.

"Onu evlendirmek istiyoruz"

"Ne?"

"Sonuçta kardeşim ve bir alfayla anlaştık-"

"Taehyung benim yanımda, benim farkında mısın? Köle pazarına satmadan önce düşünecektin kardeşin olduğunu ve o istemeden ne hakla anlaşırsınız?"

"O benim kardeşim!"

"Ne hakla sesini yükseltiyorsun sen!"

Ayağa kalkıp yakasına yapışarak duvarla buluşturdum sırtını ve gözlerine baktım bordo gözlerimle.

"Yakarım seni, kafanı keser tarlalardan birisinde aleme ders olsun diye sallandırırım! Şimdi geldiğin yere siktir git. William al şunu!"

William götürecekken Taehyung gelerek korkuyla geriledi.

"Tae, konuşalım"

"B-benimle mi?"

"Evet, konuşmamız lazım"

Tae direkt bana baktığında onayladım kafamla.

"Burada konuşun"

İkisi de oturduğunda William kapıya çıktı.