Save Me Prince

18

Ehehehehe kapı mı çalsa yangın mı çıksa ne?

Smutun ortasında baskın mı yeseler?

Tamam kabul şerefsizim ama bu kadar değilim kmdmxmdmxkdmd

Hadi başlayalımm

Jungkook'tan

Dudaklarımı boynuna bastırıp ellerimi beline indirdim, yatakta uzanmış nefes nefese bana bakarken dişlerim kamaşıyordu mühürleme isteğiyle. Bacaklarının arasına girip dilimi gezdirdim boynunda.

"Omegam, güzelim"

"A-alfa"

"Efendim papatyam?"

Gözleri anlık sarıya döndü ve kapattı gözlerini, bacaklarını biraz daha aralamasıyla istediği şeyi anlayarak üstündekinden kurtuldum. Dudaklarımı boynundan başlayıp göğsüne kadar gezdirdiğimde alt dudağını dişlemiş hala kapalı gözlerle duruyordu, yavaşça dilimi gezdirdim göğüs ucunda. Diğer göğüs ucunu okşayarak yaladığımda iniltisi doldu kulaklarıma. Sabırsızdım, dudağımı kapatıp durmaksızın ısırarak emmeye başladığımda aralık gözlerle bana bakarak inledi.

"A-ahh ıhmm"

Hassastı, bedeninin hassas olması her sarıldığımda titremesinden belliydi. Deli gibi istiyordum omegamı, onunda azdırıcı feromonu dağılırken benden farksız olmadığını anlayarak dudaklarımı sürttüm karnına doğru. Islanmış ipek geceliğinden belli olan içi boğazımı kuruturken dudaklarımı sertleşmiş aletine bastırdığımda yüzünü kapattı. Altındakini yavaşlıkla çıkarıp yüzünde duran ellerini sevdim.

"Utanma omegam, utanma güzelliğinden. Saklanma benden"

"B-ben bilmiyorum"

"Neyi?"

"Nasıl utanmaz olacağımı"

Gülerek ellerini çekip dudaklarına bastırdım dudaklarımı.

"Zamanla utancını yeneceksindir"

Emindim ki çok yakında yenecekti, sadece fazla narin ve utangaçtı ama bunlar mükemmeldi işte. Dudaklarına yavaşça kapandığımda alt dudağımı dişlemesiyle inledim ağzına, dağıtıyordu beni her hareketi. Bende onu dağıtmak, saatler boyunca inletip ağlatmak istesemde yanlış birşey yapıp korkutmak istemiyordum. Anlayın onu da, bu zamana kadar kimsenin karşısında çıplak kalmamış bir omega şuanda ellerim arasında titriyordu.

Kimseyle olmamıştım, Taehyung benim ilkim ve sonumdu. Birbirimize ilklerimizi vermemiz güzeldi. İlk sohbet, ilk sarılma, ilk öpüşme... Dilim ağzını keşfe çıkıp dilini bulduğunda emdim sertçe, hırçın davranmak istemesemde imkansızdı bu baskın alfa olan ben için. Omegam azdırmaya çalışırcasına yayıyordu feromonunu çünkü, alfam daha sert olmamı isterken yerlerimizi değiştirip kucağıma çektim bedenini ve dudaklarımı dudaklarına sürterek mırıldandım.

"Seni seviyorum, bıkmayacağım demekten"

"Ya bıkarsan?"

"Senden asla sıkılmam Taehyung, sensin bu. Ben sana baktığımda bile eriyorken nasıl sıkılabilirim ki?"

"Alfam"

"Efendim papatyam?"

Elleri boynuma sıkıca tutundu ve mırıldandı utanarak.

"D-devam et"

Benim için bu önemliydi işte, onun isteği olmadan ona dokunmak ölüm olurdu bana. Onay vermesiyle dudaklarına tekrar kapandım, sanki ben çölde kalmıştım ve dudakları yaşam suyumdu. Doyamıyordum öpmeye, doyamıyordum sarılmaya ve kokusuna. Elim yavaşça kalçasına kaydığında kıpırdanmasıyla sertliğime sürtünen dolgun kalça yanakları ağzına inilti bırakmamı sağladı. Parmağımı gezdirdim iki yanağının arasında, elime gelen sıvısı parmağımdan damlarken hırlayarak daha sert öptüm. Acıtmak istemiyordum canını, sadece zevk almasını istiyordum ama biraz acıyacaktı. Orta parmağımı yavaşça deliğine sürtüp içine ittiğimde dudaklarımdan nefes nefese ayrılarak boynuma sokuldu.