30'

6.6K 454 172
                                    

Taehyung heyecandan yerinde bile duramıyordu. Jungkook ile iki saat sonra buluşacaklardı, ama o şimdiden yaptığı kombini giymişti bile.

Üstünde siyah bir tişört, altına giydiği bej rengi kumaş pantolon ve taktığı takılar ile hoş görünüyordu ve tabi ayrı bir özenli şekilde.

Her şeyi planlamıştı; nereye gideceklerini, nasıl bir itiraf yapacağını hatta saatini bile buna özel ayarlamıştı. Akşam saati olmasını istiyordu çünkü ay ışığında her şey daha anlamlıydı onun için.

Jungkook'a olan hislerini itiraf edeceği için her ne kadar mutlu da olsa, ona tezat içinde bir korku da vardı.

Ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Ona inanır mı, hislerine güvenir mi bilemiyordu kafasını kurcalamıyor değildi ama yine de bunların mutluluğunu bozmasına da izin vermiyordu.

"Bunları da koyarsam her şey tamam."

Son olarak ikisi için hazırladığı sandviçleri de çantaya koyması ile tüm hazırlıkları tamamlamıştı. Geriye sadece belirledikleri saatin gelmesi vardı.

19.23

Taehyung daha fazla duramayıp evden çıkmıştı. Saatler geçmiyordu o sırada onun için. Sekizde buluşacaklardı sahile gidene kadar yetişeceğini düşünüyordu.

O sırada Jungkook cephesinde her şey karışıktı. Uyuya kalmıştı, sadece birazcık kestirmek istemişti ama o 'birazcık' saatlerini almıştı onun.

Aceleyle banyoya girip işlerini tamamladıktan sonra çıkmıştı.
Hızlıca dolabına yönelip dünden ayarladığı kıyafetlerini üzerine geçirdi. Ağzına bir kaç şey attıktan sonra evden çıktı.

19.42

Jungkook'un evden çıktığı saat tam olarak buydu. Bu kadar panik yapmasının sebebi Taehyung'u bekletmek istememesiydi.

Ona her zaman iyi bir izlenim vermek istediği için her şeyin de en iyisi ve en doğrusunu yapmak istiyordu. Bunları sırf Taehyung için yapması bir yerde sağlıksızdı ama bunu aşık birine, hele de Jungkook gibi deli seven birine anlatmak imkansız olabiliyordu.

Jungkook tam da 20.12'i geçe gelmişti planladıkları yere. Gözleri Taehyung'u aradı hemen, kamelyada oturmuş telefon ile ilgileniyordu yavaş adımlar ile yanına vardı.

"Üzgünüm biraz geciktim."

Konuşması ile ona dönen Taehyung'un kalbi hızla atmaya başlamıştı. Karşısındaki bedenin de aynı olmak üzere.

"Hiç önemli değil ben de yeni geldim zaten."

Taehyung konuşmasını bitirse de Jungkook hala ayakta dikiliyordu.

"Otursana."

Bunu demesi ile Jungkook transtan çıkmış gibi kafasını sallayıp oturmuştu yerine.

Ortamda bir sessizlik hâkimdi. İki tarafta susuyor ve ne diyeceklerini düşünüyorlardı. Sessizliği ilk bozan Taehyung olmuştu.

"Çalışmaya başlayalım istersen."

"Olur başlayalım."

Karşı taraftan gelen cümle ile ikisi de kitaplarını çıkarmaya başlamışlardı.
Taehyung o sırada kafasında gecenin devamını getiriyor ve planlarını oturtuyordu.

Ders çalışmaları bittikten sonra yeşillik alandan ayrılıp, onu kayalıkların olduğu yere götürecekti. Ay ışığının denize vurduğu yere.

"İlk önce hangisinden başlayalım?"

Jungkook kendisine yöneltilen soru ile biraz düşünüp karar vermişti.

laten | taekookWhere stories live. Discover now