32'

5.6K 402 65
                                    

Zilin çalmasını bekleyen Taehyung, sabırsızca yerinde sallanıyordu. Dakikalar sonra Jungkook'u görecekti.

Son dersteydiler, heyecanı da buradan geliyordu. Zil çalınca Jungkook'u sınıfından alıp, onu dışarı çıkartmaktı isteği.

Aslında gidecekleri yeri o da bilmiyordu. Sadece Jungkook ile olmak bile ona, yeterde artardı bir bakıma.

Ve zil çalmıştı. Taehyung'un sınıftan koşarak çıkması Jimin'i güldürürken, sınıftaki diğer insanları şaşırmıştı, özellikle de ondan gözlerini alamayan bir avuç kız topluluğunun, Taehyung'un ne için bu kadar sabırsız olduğunu merak etmeden duramamışlardı.

O sırada Taehyung, Jungkook'un sınıfının önüne gelmişti bile. Gözleri sadece bir çift ceylan gözü arıyordu, ve bulmuştu da.

Jungkook sınıftan çıktığı gibi Taehyung'u görmeyi beklemiyordu, afallamıştı. Yüzündeki gülümsemeyi silemeden Taehyung'un yanına vardı.

"Taehyung beni mi bekliyordun."

Sorusu üzerine Taehyung'dan cevap gecikmedi.

"Evet seni bekliyordum. Seninle bugün hiç görüşemedim koç yüzünden ve şimdi bir şeyler yapalım istiyorum. Tabi sen de istersen.

Jungkook deli gibi sırıtıyordu. Taehyung'un ikisi için planlar yapması onu mutlu etmişti. Kendisi de boş durmak istemiyor, Taehyung için bir şeyler yapmak istiyordu.

"Tabi ki isterim."

Sesinde ki heyecan Taehyung'un hoşuna gitmişti. Onu her zaman mutlu etmek istiyordu.

"O zaman daha fazla beklemeyelim."

"Evet. Gidelim."

İkili kapıya doğru ilerliyorlardı. Taehyung her ne kadar Jungkook'un elini tutmak istede bunu okul içinde yapamayacağını biliyordu. Bu okuldakiler ne der diye değildi tabi ki, sadece Jungkook'un daha fazla nefret almasını istemiyordu.

Taehyung her ne kadar böyle düşünsede çevresindeki insanların bakışları onlara dönmüştü bile kimisi nefretle, kimisi de kıskançlıkla bakıyordu onlara.

Sonunda okuldan çıkış yapıp ara sokaklardan birine giriş yapan ikili rahat bir nefes vermişti. Taehyung işte şimdi istediğini yapabilirdi.

Taehyung usulca ellerini Jungkook'un ellerine yaklaştırdı. Ne yapmak istediğini analyan Jungkook, ondan hızlı davranıp ellerini birleştirmişti.

Bu küçük hareket, ikilinin kalbinde büyük bir etki yaratmıştı.

El ele dakikalarca yürüyüp sohbet ettiler. Kimse olmadan aşklarını yaşıyor olmaları onları mutlu ediyordu. Bu mutlulukları bozulmasın diye her şeyi yapmaya hazırdılar.

Yürürken Jungkook'un dikkatini bir takıcı çekmişti, daha doğrusu reyonda takılı olan çift bileklikleri desek daha doğru olur.

Bunlar kulağa her ne kadar klişe gelsede Jungkook için çok özeldi. Ruh eşlerinin parmaklarında bağlı olan kırmızı ipler gibi mesela.

"Taehyung şunlara baksana çok hoş değil mi?"

Taehyung gösterilen yere baktığında gözüne çarpan çift bileklikleri ile gülümsemişti. Bunlar Taehyung için pek özel olmasa da Jungkook ile kendi bileklerinde takılı olduğunu düşününce hoşuna gitmişti.

"Evet güzelim çok hoş."

Jungkook aldığı iltifat ile kıpkırmızı olmuştu. Yanaklarının ısındığını hissediyordu.

"Alalım mı? Çok güzeller. Hem bizde de çok güzel duracaktır. Lütfen alalım."

Taehyung karşısında böyle bıcır bıcır konuşan çocuğa nasıl dayanacağını bilmiyordu. Dayanamayıp yanaklarına öpücük kondurmuştu.

laten | taekookWhere stories live. Discover now