6. Bölüm

236 23 13
                                    

Yaklaşık bir saat önce uyanmış, pencereden dışarı bakıyordum. Saat henüz çok erkendi. Birilerinin uyandığına dair sesler duymamıştım. Herkes uyuyor olmalıydı. Doruk'a baktım. Yüzünde rahatsız bir ifadeyle uyuyordu. Sanırım kötü bir rüya görüyordu. Bakışlarımı çevirdiğim esnada kapı hızla açıldı.

"DORUUUUKK-"

Bu dün peşimden koşan adamdı! Bana baktığı an yüzünde şaşkınlık, sinir ifadesi belirdi. Doruk da sese uyanmıştı. 

"Sali abi ne bağırıyorsun sabah sabah ya."

Doruğa baktı ve konuştu.

"Sen şimdi boşver beni. Bu çocuk neden burada?"

İkisine endişeyle bakıyordum. Bu adama yakalanmış olmam kötüydü. Beni patron denen adama götürecekti. Beni öldürürler miydi? Doruk konuştu.

"Sali abi bu Arın. Dün aramıza katıldı. Neden bu kadar şaşırdın ki sen?"

Sali şaşkınlıkla konuştu.

"Bu çocuk dün beni iş bitirirken gördü. Üç saat kovaladım ayaklarım söküldü benim. O nasıl koşmaktır ya. Ayrıca patron da onu istiyor."

Doruk şaşkınlıkla dinledi. Biraz da tırsmıştı sanırım.

"Anladım.. ama o kötü biri değil. Gerçekten!"

Sali sıkıntılı bir ifade takındı.

"Buna biz karar veremiyoruz maalesef."

Bana döndü,

"Hadi artık, düş peşime. Biraz daha bekletirsek zıvanadan çıkar o deli."

Yapabileceğim bir şey yoktu. Gitmek zorundaydım çünkü gidebileceğim alternatif bir yere sahip de değildim.
Bu yüzden Sali'nin peşinden tıpış tıpış yürüdüm.

Sanırım patron dedikleri kişi en üst katta idi. Burada mevki sıralaması nasıldı bilmiyorum.

En üst katta siyah kapılı, diğer dairelerden bağımsız bir daireye geldik.
Sali kapıyı iki kere tıklattı ve daha önce hiç duymadığım yabancı ses gir komutunu verdi.

"Bundan sonrası sana bağlı. Gözüne batacak bir şey yapmamaya çalış ufaklık. İyi şanslar."

Pekala, biraz gerilmiştim Sali aşağı inerken ardından baktım. Ayağım merdivenlere gitti fakat içerdeki adam sabırsız bir sesle bağırdı.

"Gel dedim amına koyayım ne bekliyorsunuz!"

Sesi duyduğum gibi kapıyı açtım. Fakat biraz heyecanlanmış olacağım ki bildiğiniz içeri uçmuştum. Siyah uzun saçlı; dövmeli, ay kadar beyaz tenli, tenine tezat kapkara siyah gözleri ile karşımda duran adama baktım. Adamın yüzünde şaşkın bir ifade belirdi fakat saliselik bir şeydi.

"Ee, şey.. selam. Heheh."

Evet. Güzel bir girişti. Kabul edin.

Adam bana garip garip baktı ve  önündeki koltuğu gösterdi.

"Otur. Kimsin necisin konuşacağız velet"

Cidden. Velet gibi söylemlerden oldum olası nefret ederdim. Adam ilk dakikadan kendinden nefret ettirmeyi başarmıştı. Göt korkusundan bir şey de diyemiyordum tabii.

Gösterdiği koltuğa ilerledim ve oturdum. O da karşıma oturdu ve bir süre bana bakıp konuşmaya başladı.







Bu kısa bölüm için kusura bakmayın da ben hikayenin konusunu ve ne yazacağımı unutmuşum 😔

Yazım yanlışı görürseniz uyarmayı unutmayın lütfennn

Neyse bir sonraki bölüm ne zaman gelir bilemiyorum da,🥲

Umarım sevmişsinizdir

Kendinize iyi bakııııınn 🤍


SAKLI KUTU (Mpreg)Where stories live. Discover now