0.3- 1922

567 100 230
                                    

Selamlarr.. Önceki bölümde bahsettiğim gibi bu bölümde Tina'nın rol modelinin bir dans videosunu koydum medyaya. Lütfen bu konuda yorum yaparken dans konusunda herkesin özgür olduğunu ve onun yalnızca benim seçmiş olduğum bir model olduğunu unutmayın. Yorumlarınızın saygı çerçevesinde olmasını rica ediyorum.. (Ve bu bir akım dansı)

NOT: Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Yaptığınız yorumlar beni motive ediyor.. İyi ya da kötü, gerçek yorumlar bekliyorum..

Keyifli okumalar..

¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡! ¡!

- Tina -

Bu adam benimle dalga mı geçiyordu?

Burnumdan soluyarak ona dönerken "Senin kafan mı güzel?" dedim. Sesimi sinirli duyabileceği çok nadir anlar vardı ve bu o anlardan biriydi. Genelde öfkeli de olsam bunu sesime yansıtmazdım çünkü. "Ne kıskançlığından bahsediyorsun? Sana ciddi bir şey söylüyorum!"

Adımları bana doğru yaklaşırken "Tina.." dedi sabırsız gibi çıkan sesiyle. Sanki "Hadi ama..Dürüst ol!" diyor gibiydi. Bana inanmıyordu.. Gerçekten onu kıskandığım için böyle konuştuğumu düşünüyordu. Aptal herif!

"Ne?" dedim kaşlarımı çatarak. Sonra elimi kaldırıp ona durmasını işaret ettim. "Bana daha fazla yaklaşma! Gerçekten seni yumruklarım!"

Evet bunu yapardım çünkü saçmalıyordu. Olmayan bir şeyin öyleymiş gibi gösterilmesinden nefret ederdim.

Olduğu yerde durup teslim oluyormuş gibi ellerini kaldırdı. "Tamam, yaklaşmıyorum." Sonra yavaş yavaş geri indirdi ellerini. "O halde sen yanıma gel, tamam mı? Sinirlenmene gerek yok, kıskançlık doğal bir duygu.."

Adi herif! Hala kıskançlık diyordu!

Yüzüme düşen perçemlerimi agresif hareketlerle geriye doğru attıktan sonra "Sana yüz verende hata.." dedim mırıltıyla. Onunla mı konuşuyordum yoksa kendimle mi bilmiyorum. "İki yüzüne güldüm diye sana aşık olduğumu falan mı düşünüyorsun? Ben neden seni kıskanayım!?"

Yüzüme aptal aptal bakmaya devam etti. Bir şey söylemedi. Söylese daha çok delirecektim ve bunu biliyordu. "Keşke seni o kızla burada baş başa bıraksaydım..!" dedim işaret parmağımı ona doğru sallarken. "Geberdiğin zaman kim haklı, kim haksız görürdün."

Evet keşke bunu yapsaydım.. O zaman benim kıskançlıktan dolayı bir çalışanı hain olarak nitelendireceğimi falan düşünemezdi. Düşünecek beyni olmazdı. O kurşun beynini dağıtırdı çünkü..

Gerçi şuan bile bir beyni olup olmadığı şüpheliydi..

Dudaklarını aralayıp bir şey söylemeye yeltendiğinde tereddüt ediyor gibiydi. Daha fazla sinirlenmemi istemiyordu ama bir şeyler söylemek istiyordu. Ve söyleyeceği şeyler hoşuma gitmeyecekti.. Bakışlarından bile belliydi bu.

"Tamam, diyelim ki dediğin gibi.." dedi önce beni sakinleştirmek ister gibi. Sakinleştim mi peki? Hayır.. "Ama yine de mantıksız." diye devam etti sonra. "Zehra'nın bu olayla ne gibi bir alakası olabilir ki?"

"Belki de Zehra senin düşündüğün kadar masum biri değildir!" dedim gerçekleri gözüne sokmak ister gibi. "Sen gerçekten kör falan mısın?"

Kafasını iki yana sallayıp "Neden?" dedi. "Neden böyle düşünüyorsun ki..? Neler geçiyor aklından Tina? Zehra'nın Tunç denen o herif için çalışabileceği falan mı?"

KarantinaWhere stories live. Discover now