9

4.5K 73 25
                                    

Media: Simge Esra

İyi okumalar ziyagiller

--

Öpücüğü geçmişteki acıları bir nebze olsun hafifletirken içimdeki ağırlığı da kaldırmış gibi hissettirdi. 

Geriye çekilirken alt dudağımı hafifçe ısırmıştı. Ona bakındığımda bana "İyi misin?" Diye sordu. İyi olmamak mümkün mü?

Dudaklarımda hafif bir titreme hissettim belki de heyecandan. 

Arabanın içindeki sessizlik hissettiklerimi daha da derinleştiriyordu.

Telefonumdan gelen sesle kendime gelmem uzun sürmemişti. Telefonuma bakındığımda Palaz'ın aradığını gördüm. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Efendim Palaz?" Pamir benden bakışlarını çekip önüne döndü. 

"Hemşire eve gelmiş, kapıda kalmış. Eve geçme şansınız var mı?" Pamir arabayı çalıştırırken telefondan gelen sese odaklandım. "Tamam, az sonra evde oluruz." Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp telefonu kapattım.

Pamir arabayı çalıştırmıştı, yola hazırlanırken "Hemşire kapıda bizi bekliyormuş." Dedim. 

Pamir bana bakmadan arabayı sürmeye başladı.

Yanağımda oluşmuş ıslaklığı elimin tersiyle sildim. Gözlerim dışarıyı izliyor gibi görünse de aslında zihnim, yaşananların etkisi altında çalkalanıyordu. Arabanın içinde, gözlerim camdan dışarıya odaklanmış olsa da, içimdeki fırtına kaçınılmazdı.

Öptü lan beni.

Hayır, bir de çıkıp 'Ne öpüyorsun lan gevşek?' diyemedim. 

Öp paşam ya dudağım senindir (!)

Pamir yalandan öksürdüğünde ona bakındım. Gözlerim sadece dudağına bakarken aklımdan sadece beni öpmesi geçiyordu.

Pamir'in eli vites topuzunu kavradığında sırıttım. Hızlı bir biçimde U dönüşü yaparak karşı kavşağa geçti. 

Eve doğru ilerlerken içimdeki çatışma biraz hafifledi. 

Pamir bana baktığında içimdeki çatışmanın daha bitmediğini fark ettim. Önüne dönüp güldü. "Ne oldu?" Diye sordum. Bana anlık bir şekilde bakarak "Sabah kavga ettik şimdi ise konuşamıyoruz." Dedi.

"Konuşmak mı istersin?" Dedim. "Öpmek isterim." Dedi.

Sırıtarak arkama yasladım. "Çok konuşuyorsun Pamir Barlas." Dedim mızıkçı bir çocuk gibi.

"Susturma yöntemimi öğretmemi ister misin Simge Barlas?" 

Derin bir nefes alıp verdim. 

Sıcak mı oldu arabanın içi?

Kapının camını açıp dışarıya bakındım. Pamir kendi camını açarak "İçerideki alevi rüzgar mı söndürecek?" Diye sordu. "Kaşınma, arabayı sür." Dedim net bir biçimde. 

Pamir gülerek arabayı sürmeye devam etti. Arabanın teybinden birer ses gelince Pamir teybine dokundu. "Efendim Kaya?" Dedi. Arabanın içinde Kaya'nın sesi yankılandı: "Akşam ofise gelebilir misin? Bazı evraklarda Tolga Barlas'ın imzası lazım." 

Pamir bana bakıp "Karıma sormam lazım, malum evliyim ben." Dedi. Önüne döndüğünde gülmeye başladım. "Ankara pavyona gidelim dedim sanki, gel işte uzatma." Dedi Kaya. Pamir arabayı park etmek için kenara çektiğinde "Tamam, eve geldim sonra konuşuruz." Diyerek teybi kapattı.

Arabayı durdurduğunda arabadan çıktık. Kapının önünde hemşirenin bizi beklediğini görünce gülümsedim. "Bu kadın kim?" Diye sordu Pamir yanıma gelerek. "Hemşire." Diye cevap verdim. Söylememiş miydim? Ne ara unuttu?

ŞAH MAT +18Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon