19

2.1K 46 12
                                    

İyi okumalar Ziyagilerrr

--

O an, evin içindeki sessizlikle birlikte, bu yeri bir süreliğine güvenli bir sığınak olarak kabul ettiğimizi hissettim.

"Ona güvendim, ama yanılmışım." Dedim Palaz'ı ima eden düşünceli bir şekilde. "Artık burası bizim için bir sığınak olacak."

Pamir benimle birlikte odanın içine baktı, gözlerimizdeki kararlılıkla birbirimize baktık.

Bana baktığında gözlerimiz birleşti. "Kime?" Diye sordu. Gözlerinde merak yoktu, sadece öfke vardı. "Sinirli olduğun kişiye." Dedim net bir biçimde. Kaşlarını yukarıya kaldırıp indirdi. 

Pamir sessiz kaldı, yüzünde belirgin bir düşünceli ifadeyle. Sonunda başını salladı. "Pekala, sen içeriye geç ben de kahvaltı hazırlayacağım. Sonrasında ne yapacağımıza karar veririz." Dedi.

Pamir'in teklifini kabul ederek başımı salladım. "Tamam, ben içeri geçiyorum. Seninle sonra konuşuruz." Dedim, koltuklardan birine geçerek. 

Koltuğa oturup arkama yaslandım. 

Bundan sonra ne olacaktı? Artık hayatımı herkes öğrenmişti, belki de öğrenmedi. Sahi, Eray hakkımda tam olarak ne açıkladı? 

Aklıma gelen sorularla ayağa kalkıp Pamir'in yanına, mutfağa doğru ilerledim. Pamir buzdolabı kapısını açmış boş buzdolabına bakıyordu. "Pamir." Dedim, bana dönmesiyle beraber "Eray hakkımda tam olarak ne söyledi?" Diye sordum.

Pamir, buzdolabından gözlerini kaldırarak bana baktı. Yüzünde bir endişe ve düşünceli bir ifade vardı. "Eray'ın söylediklerini tam olarak hatırlamıyorum ama sana karşı büyük bir hamle yapmış olmalı. Belki de senin mafya olduğunu anlatmıştır, belki de başka bir şey." Dedi düşünceli bir şekilde.

Bu cevap pek de tatmin edici değildi. Ne olduğunu tam olarak öğrenmem gerekiyordu: "Tam olarak ne söyledi?"

Pamir telefonunu tezgahın üstünden alıp ekrana bakındı. Birkaç kere ekrana dokunup telefonu yatay bir biçimde bana uzattı. Telefonu elime aldığımda birer video gördüm. Eray birkaç tane mikronun önündeydi. "Ben böyle bir açıklama yapmak istemezdim ama hepimizin canı tehlikede. Esra diye bildiğim patronum Simge isimli bir mafya lideri çıktı." Dediği an, tüm hayatım paramparça olmuştu.

Derin bir nefes alıp verdim. Eray elindeki evrakları gösterip konuşmaya devam etti: "Bunlar ne biliyor musunuz? Bunca zaman yaptığı vergi kaçırmaları, Simge olarak yaptığı cinayetler..." Gösterdiği evraklardan biri üzerinde ismim yazıyordu ve diğerleri de benimle ilgili bilgiler içeriyordu. Bu, doğrudan benimle ilgiliydi ve çarpıcıydı.

Pamir'e baktım ve gözlerimdeki şaşkınlığı, endişeyi ve belirsizliği hissedebiliyordu. "Bunu nasıl başardılar?" Diye sordum, sesimde hafif bir titreme vardı. Pamir sessizce başını salladı. "Bunu nasıl çözeceğimizi bilmiyorum, ama bir şekilde halledeceğiz." Dedi kararlı bir şekilde.

Bu olayların üzerine gitmek ve kendimi savunmak için harekete geçmemiz gerekiyordu. Birlikte hareket ederek bu karmaşık durumu çözebilirdik. Gözlerimi tekrar ekrana çevirdim ve Eray'ın konuşmasını dinlemeye devam ettim: "Bunların hepsini savcılığa vereceğim. Bunca insanın boğazından haram para geçirmenin bedelini hapishane köşelerinde ödeyecek!" Diye bağırdı Eray.  

Eray'ın sözleri yankılandı zihnimde. Her bir kelimesi, içinde bulunduğumuz durumun ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyordu. Savcılığa verilen belgeler ve yapılan açıklamalar, yaşadığımız tüm olayların çok daha büyük bir boyutta olduğunu gösteriyordu.

ŞAH MAT +18Место, где живут истории. Откройте их для себя