ŞAH MAT +18

17

İYİ OKUMALAR ZİYAGİLERRRRRRRRRR

--

Gözlerimde bir endişe ve korku belirdi. "Ne zaman oldu?" Diye sordum, sesimde endişe hissediliyordu.

Palaz bana bakarak "Sabahtan beri Karsu'yu arıyoruz." Dedi. Palaz'ın sözleriyle birlikte içimdeki endişe ve korku daha da arttı. Gözlerimde bir endişe bulutu belirdi. "Sabahtan beri mi?" Diye tekrarladım, şaşkın bir biçimde.

Palaz'a bakarken, yüzündeki ciddiyeti ve endişeyi görebiliyordum. Bu durumun ciddiyetini anlamıştım ve ne olursa olsun Karsu'nun bulunması için elimden gelen her şeyi yapmam lazımdı.

Belki de Alpkunt'un adamı tarafından kaçırıldı!

"Onu bulmalıyız." Dedim, sesimde kararlılık vardı. "İlk başta nereye gideceğiz?"

Palaz'ın yüzünde bir an için bir tereddüt belirdi ancak sonra kararlılıkla başını salladı. "Bilmiyorum, sadece dere kenarında olan evlere baktırıyorum." Dedi.

"Anladım." Dedim, onaylayıcı bir şekilde. "O zaman hemen harekete geçelim ve elimizden geleni yapalım, ayrıca Pamir'e haber verelim." Dedim. şaşkınlıkla bana bakışını fark ettim ve ardından Pamir'den bahsetmemle biraz daha şaşırdığını görebiliyordum. "Evet, Pamir'e haber verelim." Diyerek kendi dediğimi onayladım ve kararlılıkla devam ettim. "Belki bize yardım edebilir. En azından durumu öğrenmiş olur."

Palaz'ın yüz ifadesi bir an için değişti, ancak sonra onaylayıcı bir şekilde başını salladı. "Tamam, yapalım." Dedi, biraz tereddütle. "Umarım bu işin içinde Pamir'in bir parmağı yoktur."

Telefonumu elime aldım ve hızla Pamir'in numarasını çevirdim. Telefonun zil sesiyle birlikte içimde bir endişe ve umut karışımı bir duygu belirdi. Pamir'in bu durumdan haberdar olması ve bize yardımcı olması için umut ediyordum.

"Alo?" Dedi, sesindeki merak hissediliyordu.

"Pamir bana sinirli olabilirsin ama şuaınki konu ciddi." Dedim, sesimdeki heyecanı ve endişeyi gizleyemedim. "Bir dakikanı alabilir miyim? Ciddi bir konu hakkında seninle görüşmem gerekiyor."

Pamir'in sesinde bir anlık sessizlik oldu, ardından "Tabii, ne oldu?" Diye sordu, sesindeki merak belirginleşiyordu.

Kısa bir an nefes alıp "Kardeşim gibi olan bir Karsu kayboldu." Dedim, sesimdeki endişeyi hissedebiliyordu. "Bize yardımcı olabilir misin?"

Pamir'in sesinde bir anlık sessizlik oldu, ardından "Tabii, ne yapabilirim?" Diye sordu, sesindeki endişeyi hissedebiliyordum.

"Senin bilgi ve desteğine ihtiyacımız var." Dedim, sesimdeki endişe hafiflemeye başladı. "Karsu, dere kenarındaki evlerde olabilir. Telefonu en son dere kenarında bulunmuş."

Pamir'ın sesinde bir tereddüt belirdi "Dere kenarı mı?" Ancak sonra kararlılıkla "Tamam, geliyorum." Dedi. "Sen neredesin?"

"Evimdeyiz." Dedim, sesimde biraz rahatlama hissediliyordu. "Gelirken lütfen dikkatli ol. Alpkunt'un adamlarından biri yapmış olabilir diye düşünüyorum."

Pamir'in "Anladım, geliyorum." Demesiyle birlikte telefonu kapattım. 

Ben telefonla konuşurken Palaz bana ters bir şekilde bakmıştı. "Pamir'in yardımına ihtiyacımız yoktu." Dedi.

İçimde bir endişe dalgası yükseldi. Gözlerimde bir şaşkınlık belirdi çünkü Pamir'in yardımının önemli olduğunu düşünüyordum. "Palaz, Karsu'nun bulunması için her türlü yardıma ihtiyacımız var." Dedim, sesimde bir kararlılık vardı. "Pamir'in desteği bu durumda çok değerli olabilir."