"Görev süresi"

4.4K 221 23
                                    

Uzatmadan bölüme geçmek istiyorum.

Medya : Duru Adin Bolatlı

***

Ben güzellik uykusu demiştim değil mi? unuttun siz onu.

Henüz uzanıp uykuya geçiş yapma süresindeyken postalımın içindeki küçük telefondan gelen titreşimle uyumamam gerektiğini bir kere daha anlamıştım.

Telefonu alıp baktıktan sonra bunun her zamankinin aksine bir mesaj değil arama olduğunu gördüm, oturduğum yerden dikleşip gelen aramayı yanıtladım.

"Yuva'dan kara ruha."
"Kara ruh dinlemede komutanım."
"Kara ruh, Tuğgeneral Yasin AKTAY konuşuyor. Kara ruh olarak görevin şimdilik bu kadar hızlıca toparlan bir saat içerisinde gelen koordinatlara doğru yola çık helikopter seni oradan alacak."

Hadii bee , iyiydim ben böyle ama yaa .
Banane gitmek istemiyorum gelmiyeceğim işte.

"Emredersiniz komutanım!"

Ne yalan söyleyeyim yemedi söylemek, zaten yüzüme kapattı. Sevgilisinden tirip yiyen biri gibi hissetmem normal mi?
Değil bence de.

El mecbur, gelen emre boynum kıldan ince deyip hızla kalktım yerimden. Önce üstümü değiştirip siyah kot, siyah üst, siyah deri ceketimi giyip saçımı da sıkı bir şekilde bağladım. Daha sonra , sığınakta olmayacağımı anka yoldaşlarına haber verdim , siyah bir sırt çantası alıp biraz mühimmat ve burda bulunan evraklarımı katıp kapattım. Çantayı da sırtıma alarak gelen mesajdaki koordinatlara baktım ve helikopterin beni alacağı bölgeye , bildiğim en güvenli yollardan gitmeye başladım.

Yaklaşık kırk dakika içerisinde helikopterin beni alacağı yere ulaştım , beş dakika kadar sonra da helikopter görüş açıma girdi . Gelen helikoptere hızla binip yerime oturdum ve en azından yolculuk süresince gözümü dinlendirmeye çalıştım.

Askeri pilotun istediği iniş izni ile yerimde dikleşip, gerekli izni verdim.
İniş yapan helikopterle beraber kapısını açıp indim. Dürüst olmak gerekirse karşımda iki albay, Tuğgeneral ve bir yarbay beklemiyordum. Azıcık tırsmadım değil doğrusu. Ama bozuntuya verir miyim? Asla! Hemen selam durup tekmil verdim.

"Kıdemli yüzbaşı Duru Adin Bolatlı/ Diyarbakır! Görev başarıyla tamamlanmıştır komutanım!"

Tuğgeneral karşıma geçip sağ elini omuzuna koydu. Lan ölüyor muyum yoksa!!

"Rahat asker. Gizli görev süren doldu timinin başına geri dönmen lazım şimdi. Ancak dört ay önce yapılan düzenlemelerle timin görev yeri değişti. Gerekli kişilerle iletişime geçip bir hafta içerisinde seninde tahinini timinin yanına gönderirim." Dedi. Allah'ım azıcık tırsıyorum ama lanet olsun ki benim çenem durmaz.

"Komutanım öncesinde sizlerle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Konuştuktan sonra tahin işini ayarlamaya çalışsanız?"
Yüzüme bakıp 'yine ne bok yiyecen acaba?' başlıklı bakışlarını en tatlı (!) Haliyle attı. Biraz daha zorlasa kaşları burun ucuna gelecek resmennn, yapmayın gomutanim galpten gideyom bahh...

"Peki harekât odasına geçelim."
"Emredersiniz komutanım!"

Elini omuzumdan çekip arkasını dönüp yürümeye başladı peşi sıra iki albay ve yarbay da bende anne ördeği takip eden yavru ördek misali ellerimi önümde birleştirmiş , boynumu büküp pıtı pıtı peşlerinden. Şaka şaka gayette dik başım ve omuzlarımla yeri delercesine sert adımlarla peşlerinden ilerliyordum.

Harekât odasına gelince generalin verdiği emir ile oturmuştuk. Bakışların bende sabit kalması ile konuşmam gerektiğini anlayıp söze başladım.

KARA RUH  'gecenin Ruhu'Where stories live. Discover now