KARA RUH 'gecenin Ruhu'

"GÖREV:BERZAN"

Medya: sevdiğim bir şarkı.

****

Dürbünümden ,aramda yaklaşık 80 metre olan kampa tekrar baktım. Yıkık dökük iki katlı etrafı ağaçlarla çevrili, saydığım kadarıyla 30 kişilik bir yerdi. Ev büyük olduğu için dört bir yanında nöbet tutan şerefsizlerle doluydu. Biraz daha olduğum yerden inceleyip kafamda bir plan oluşturdum. Acele edip bir hata yapmamak için planımı tekrar tekrar gözden geçirip, ihtimalleri gözönüne aldım ancak planımın bir sorun teşkil edecek yanı olmadığı kanaatine varınca uygulamak için gece yarısını beklemek istedim.

Dün karargaha gidip uyumuştum bir kaç saatlik uykudan sonra uyanmış masamda duran dosyaları kontrol edip gerekli yerleri doldurmuş albaya teslim etmiştim. Odama gelip ufak bir duş aldıktan sonra ,gelecek olan haberi beklemeye başlamıştım. Bir süre sonra gelen doğrulamayla berzan'ın yerini bulduğumuza emin olmuş albaya da durumu anlatmıştım. Aldığım onay ile hızla askeri üniformamı giyip hangara gitmiş ve yanıma gerekli mühimmatları almıştım sabaha karşı helikopter beni kampa çokta uzak olmayan bir alana bırakmış , bende vakit kaybetmeden yola koyulmuştum. Yaklaşık 18 saattir kampı uzaktan izleyip gerekli kontrolleri yapıyordum. Geriye bir tek Berzan itini alıp bu kampı yok etmek kalmıştı. Sorgusunu da karargahta yapıp , kayıp Albay ve binbaşının yerini öğrenecektim.

Vakit gece yarısını gösteriyordu, çoğu it uyumak için eve girmiş sadece nöbetçiler kalmıştı. Arka tarafta beş kişi olduğu için arkadan eve girmeyi düşünüyordum bu yüzden sessizce bulunduğum yerden kalkıp silahımın ucuna susturucumu takmıştım, mevzi aldığım yere mühimmat çantamı ve tüfeğimi bırakıp yanıma sadece bomba düzeneklerinin olduğu ufak sırt çantasını silahımı ve kasatura mı almıştım. Gecenin karanlığında iyice kaybolup nöbet tutan şerefsizlere yaklaşmıştım. Bulunduğum yere doğru turlayan şerefsizin bana biraz daha yaklaşmasını bekleyip , görüş açıma girdiği an ağzını kapatıp bir ağacın arkasına çekmiş boynunu kırmıştım. Onu ağaca yaslayıp bulunduğum yerden hareketlenmiştim. Biraz daha ilerledikten sonra iki kişinin konuşma seslerini duyup hızla yanımdaki ağaca tırmanmıştım, iki it sohbet ederek devriye atıyordu ağacın dibine geldikleri an , birinin sırtına atlayıp boynunu kırmıştım diğeri daha ne olduğunu anlamadan susturucu taktığım silahımla alnının çatından vurmuştum, ikisinide ses çıkarmamaya özen göstererek sırt sırta ağacın arkasına saklamış, evin en yakınında bulunan itlere doğru ilerlemiştim bir kayanın üzerinde arkaları bana dönük sigara içen itlerinde son nefesini kasaturamla alıp hızla evin duvarına yanaşmıştım. İlk geldiğim andan beri yaptığım kontrollere göre evin çevresinde keskin nişancı yoktu. Evin içinde sivil ya da esir olma söz konusuda değildi . Çünkü sabah bu itlerden birini daha ne olduğunu anlamadan boynuna arkadan yapışmış sorgulamıştım istediğim cevapları aldıktan sonra da gebertmiştim.

Evin arka taraftan ikinci katı berzan'ın çalışma odasıydı bu yüzden alt kattan sessizce girip üst kata çıkana kadar gördüğüm yerlere bombaları yerleştirmiştim. Üst kata gelince , berzan'ın çalışma odası ve koridorun duvarlarına da bombaları bırakıp, çalışma odasından aldığım dosyaları kamuflajım ve çelik yeleğimin arasına sıkıştırıp, hızla berzan'ın odasına ilerlemiştim. Yatağında mışıl mışıl uyuyan berzan'ı son uykusu olmasın diye uyandırmış o daha gözünü açamadan özel yapım iğnemi boynuna batırmıştım. Göz göze geldiğimiz an felç olan yüz kasları yüzünden gerekli tepkiyi verememiş sadece gözlerini korkuyla açmakla kalmıştı. Sırıtarak yüzüne bakıp
"Günaydın berzan, ama sen çok uyuyorsun ya. Bak ben denedim bu güzellik uykusu şeysi tamamen yalan uyanınca insanın tipi daha çok kayıyor ha." Diyip sadistçe gülmüştüm. Ee tabi zavallının belden yukarısı felç olduğu için , yüzüde felçli oluyordu hâliyle . Bu yüzden konuşamıyordu . Daha fazla kendi kendime konuşup vakit kaybetmemek için hızla berzan'ı sırtlanıp , sessizce aşağı kata inmiştim.