KARA RUH 'gecenin Ruhu'

"Öğrenilen Gerçek"

Ben geldim 🤗

Sabahı bekleyemeyip geceden atıp kaçıyorum..!

Medya; Duru'yu öğrenince Karas ailesinin aklından geçenler

****

Yazar'dan;

4 ay önce KARAS ailesi...

Nur hanım her sabah olduğu gibi yine erken kalkıp kahvaltı hazırlıyordu.

Evine temizlikçi harici çalışan girmesini sevmezdi.

Kahvaltıyı hazırlamaya devam ederken mutfağa en küçük oğlu Ege girdi.

"Günaydın annem, yardım lazım mı?"

İçi giderek baktı oğluna eşi ve en büyük oğlu iki aydır kayıptı.

Bu iki ayda az da olsa toparlanmaya çalışmış en azından iyiymiş gibi davranabiliyordu.

"Yok oğlum, hazır her şey. Sen abinleri de çağır öyle gel sofraya."

Annesini başını sallayarak onayladı Ege.

Mutfaktan çıkıp yönünü merdivenlere verdi. Birinci kattan başlayarak, tüm abilerini tek tek çağırmıştı. En sona Mirza abisini bırakmıştı. Mirza abisi ikinci en büyük abisiydi ve evliydi.

Odasına girmek istemeyip kapıyı çalarak kapının önünde bekledi. Yengesi kapıyı açınca konuştu.

"Günaydın Gizem yenge, annem kahvaltıya bekliyor."

Bir yandan başını aşağı yukarı sallarken bir yandan da sözleriyle onayladı Gizem.

"Günaydın canım, annem niye bu kadar erken kalktı ki ben hazırlardım. Neyse abinle beraber geliyoruz biz şimdi."

Daha fazla bir şey demeden yengesini onaylayarak aşağı indi Ege.

Yemek odasına gelerek kendi yerine oturdu. Abileri ve annesi masadaki yerini almıştı.

Bir süre sonra masaya gelen Gizem ve Mirza ile kahvaltı Faslı başlamıştı.

Kahvaltıdan sonra salona geçen Karas ailesi, Gizemin yaptığı kahvelerini içerek vakit geçirmiştiler.

Gelen zil sesi ile kapıya bakmak için ayaklanan Egeyi durdurarak kapıya bakmaya gitti Onur.

Gelenler amcaları, yengeleri ve bir kaç kuzeniydi.

Onları içeri buyur ettikten sonra kapıyı kapatacak iken, kapının arasına giren ayak ile neye uğradığını şaşırıp kapıyı tekrar araladı.

Karşısında kuzeni Akın'ı görmeyi beklemiyordu. Akın'ın görev yeri Hakkariydi burda ne işi var ki? Diye geçirdi içinden. Yinede bu düşüncesini bir kenara bırakıp kuzeniyle sarılıp selamlaştı.

İkili beraber salona geçti. Akın'ı gören diğer aile üyeleri de hızla sarılıp selamlaşmıştı.

Herkes yerlerine geçince konuşmaya ilk başlayan Nur hanım oldu.

"Akın, oğlum ne zaman geldin sen? Bak hiç haber veriyorlar mı Akın geldi diye?"

Akın yengesinin tatlı sitemine karşılık tebessüm etti.

"Dün gece geldim yengem. Bundan sonra burdayım ama, bizim timi buraya verdiler."

Salonda bulunan herkesin yüzünde buruk bir tebessüm oluştu. Lodos'un da bir kaç ay önce görev yerini Mardin'e vermiştiler...

Aklına yine eşi ve oğlu gelen Nur hanım bir cevap veremedi. Annesinin durumunu anlayan Mirza devraldı konuşmayı.

"Güzel. Bundan sonra hep beraberiz ha! Dün Alazla da konuştuk bir iki haftaya onlarda gelirlermiş."