•17•

4.1K 351 323
                                    

‼️DIKKAT HASSAS IÇERIK‼️

·•·•·•·•·•·

Donuk beynim, kapalı gözlerim ve daha rahat bi nefes almak için açık tuttuğum ağzımla ortalıktaydım. Etrafımdan gelen sesler bana tutulmuş ve sansürlenmiş bi biçimde ulaşıyordu.

Bi kaç dakka daha her şeyi donuk halde algılayarak durdum. Bi kaç dakkanın ardından hafif hafif her şey yerine oturmaya başlıyor, sanki kanlar yeni beynime ulaşıyormuş gibi artık etrafta olan bitenden az bile olsa haberdar olabiliyordum.

Haraketlerimi konturol altına aldığım ilk an gözlerimi açmaya çalıştım. Ilk deneyimim başarısız olsa bile bi kaç saniye bekleyip yeniden gözlerimi açmaya çalıştım.

Bu kez başarılı olduğumda hemen bulanık gören gözlerimle etrafa baktım. Bulanık olduğu için hiç bi şey algılayamamı önemsemeden bakmaya devam ettim ve aynı zamanda gözlerimi kırpıştırarak görüş alanımı normalleştirmeye başladım.

Hafif hafif normal görmeye başlayan gözlerimin ilk gördüğü şey ayak ucumda oturan Taehyung olmuştu. Başımı kıpırdatıp biraz daha etrafa baktığımda baş ucumda hazırladığı serumu bana takmaya başlayan birini gördüğümde buna aldırmadan bakışlarımı yeniden ayak ucuma indirdim.

Taehyungu bi kez daha görmemle aklıma dolan görüntüler beynimi çalkalarken, aslında her şeyi daha yeni algılamaya başladığımı anladım.

Tüm her şey ışık hızıyla beynime dolduğunda bu halde olmamın sebebini en alt katta, hiç görmediğim oda da gördüğüm şeyler olduğunu anladım. Hatırladığım tek şey bu değildi. Evet, her şey kesinlikle şimdi yerine oturuyordu. Bilincim kaybolduğunda beni tutan kolun sahibini de şimdi hatırladım.

Beni tutan kesinlikle Taehyungdu. Ama neden Taehyung o an oradaydı? Bana işi olduğunu söyleyip evden çıkmıştı. Ne yani Taehyungun işi o gördüklerim miydi? Taehyungun onlarla ne gibi bi işi ola bilirdi ki? Peki kimdi o gördüklerim? Neden oradalardı? Neden kanlar içindelerdi?

Beynimin içindeki sorular bana işkence ederken aklıma gelen şeyle hemen yataktan doğruldum. Bi anda kalktığım için başım dönmüştü ama bunu umursamadım. Aklım yalnızca aşağıya gidip o gördüğüm odanın içine yeniden bakmaktı. Belkide öyle yaparsam beynimdeki o binlerce sorunun bazılarına, hatta bi çoğuna cevap bulurdum.

Ayağa kalktığım için yanımda serum takmaya çalışan şahıs geri çekilip şaşkınlıkla bana baktı. "Bay Jeon ne yapıyorsunuz?" Dönüp ona baktığımda geçen ben hasta olduğunda gelen Doktor Lee olduğunu gördüm.

Ona pek aldırmadım ve yataktan da kalkmaya kendimi zorladım. Kalktığımda bir iki adım ileri, geri  yalpalamaya başladığımda yeniden bi kol belimden beni yakaladı.

Gözlerimi kırpıştırıp kendime gelmeye çalışarak kolun sahibine baktım. Taehyungu gördüğümde şaşırmadım. Her zamanki gibi oydu...

"Jungkook ne yapmaya çalışıyorsun?" Taehyungun bana sorduğu soruyu pek takmadım. Zaten saçma sorulardı bu haldeyken yapmak istediğimi bırakıp onlara mı cevap verecektim?

Hâlâ daha tam kendime gelememiştim. Ama diğer şeyler gibi buna da aldırmadım ve aklımdaki şeyi yapmak için Taehyungun tutuşundan kurtulup kapıya doğru hızlı adımlarla ilerledim.

Başımın dönmesini umursamadan kapıyı açtığım gibi kendimi dışarı atım merdivenlere doğru koşmaya başladım.

Hızla merdivenleri inerken gözüm kararıyor, başım çatlıyordu. Sonunda en alt kata geldiğimde o gördüğüm büyük siyah kapıyla karşı karşıyaydım.

My Tiny Boy Where stories live. Discover now