《33》

1K 106 55
                                    

🌙💐Bölümleri üst üste attığımdan gözünüzden kaçmaması için önce oy vermeyi unutmayın lütfen💐🌙

▪︎

11.47

"Tanrım...ah Yoongi sana beddua edemiyorum."

Jimin,isyan ederek başını seyir halindeki arabanın camına yasladı.Şoför koltuğundaki sevgilisi iç çekerek ona baktı.

"Tekrar gideceğiz bebeğim,sorun etme."

Orman evine ithafen iç açıcı bir şekilde konuştuğunda kısa beden dudak büzüp omuz silkti.

Sabah geç saatlerde sevgilisi tarafan yoğun bir öpücük seliyle uyandırılmıştı.Sonrası yine sevgilisi tarafından hazırlanan mükellef bir kahvaltıydı.Yumuşak ve tatlı ilgisine son veren etken ise aklına gelen annesinin beraberinde torpidoda kapalı olan telefonuydu.

O kahvaltısını ederken uzun beden arabaya gidip onun telefonunu getirmişti.Birkaç dakika sonra açılan telefonuyla direkt annesini aramış bir yığın fırça yemişti ardından Bayan Park heyecanla onun eve gelmesini ve her şeyi anlatmasını söyleyerek telefonu kapatmıştı.

Eve gitmek istemediği ve sevgilisiyle biraz daha zaman geçirmek istediği için huysuzlarak uzun bedenin kollarına girmişti.Ve şuan yolda olmalarına sebep olan gelişme yaşanmıştı.

Yoongi onu aramış birkaç dakika trip attıktan sonra hemen ama hemen(!) onun yanına gelmesini istemişti.Jimin,biraz geç gideceğini hatta bugün gelemeyeceğini -ağrılarından dolayı- söyleyince ağlamaya başlamış ortalığı birbirine katmıştı.

Sonuç olarak şuan Jungkook ile beraber arkadaşlarının evine gidiyordu.Yoongi,hamileydi ve bunu riske atmak istemiyordu,en başından beri bu konuda hep kaçınmıştı.Şu anki gibi..

Mızmızlanarak isyanına devam ettiğinde Jungkook gülmemek için dudağını ısırmış kavşağı dönmüştü.

"Of Yoongi,of."

▪︎


"Bize neden söylemedin ki?Bana neden söylemedin?Aranıza mı girecektim?Kara kedi miyim ben?Minnoş bir kediyim?Niye aranıza gireyim ki-"

"Yoon lütfen..lütfen sadece açıklamamı bekle..konuşmama izin verir misin?"

Mutfak masasına oturmuş arkadaşının her şeyden kopuk trip atmasıyla Jimin saydam fincana yeşil çay döktüğü sırada çıldıracak raddeye gelmiş zar zor araya girerek konuşmuştu.Şuan sadece bahçede Taehyung ile konuşan sevgilisini istiyordu.

"İyi,peki,konuş,banane." kollarını bağlayıp başını çevirdi.

Jimin,onun tatlılığına ağrıyan karnına rağmen tebessüm edip fincanını masaya koydu.

"İçecek bir şey ister misin?" sandalyesine oturmadan önce sordu.

Yoongi,bir süre dudaklarını yana büküp ardından başını çevirmeden konuştu.

"Taehyung,dolaba yeni sıktığı portakal suyu koymuştu.İstiyorum."

Jimin,kıkırdayarak buzdolabına adımladı.Ağzını açıp içinden portakal suyunun bulunduğu sürahiyi çıkarıp kapatarak tezgaha ilerledi.Büyük bir bardağa -Yoongi öyle seviyordu- döktükten sonra masaya ilerledi ve arkadaşının önüne koydu.Ardından onun yanındaki sandalyeye oturdu.

"Pipetim yok." hevesle avuçladığı büyük bardağa dudak büzerek baktı Yoongi.

Jimin,iç çekerek masadaki pipetlere uzanıp -Yoongi uzanamıyordu- bir tanesini alarak arkadaşının bardağına koydu.

Feminen [JİKOOK]Where stories live. Discover now