15.

652 53 14
                                    

Hepinize merhaba, hoş geldiniz. Oy verip yorum yaparsanız sevinirim. Yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın. 

Bugün 10 Kasım, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 85. Yıl dönümü. Mekanın cennet olsun atam, saygı, özlem ve minnetle anıyoruz. 🇹🇷

8 Kasım Karabağ zaferinin 3. Yıl dönümünü canı gönülden kutluyorum. Şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla anıyorum. 🇦🇿🇹🇷

Keyifli okumalar...☘️

***

"Bina, bodrum kat ile toplam üç katlı. En üst katta, toplantı odası ve bir kaç oda daha var. Zemin katta, davetin yapılacağı büyük salon ve lavabolar var. Bodrum katta ne olduğunu bilmiyoruz." Dedim önümdeki krokiyi göstererek.

Şuan Almanya'da, davetin yapılacağı binanın karşısındaki oteldeydik. Otel odası davetin yapılacağı binayı net bir şekilde görüyordu.

Davet bir kaç saat içerisinde başlayacaktı, davetin asıl amaçlarından biri büyük toplantıyı gerçekleştirmekti.

"Koray, Alaz siz odada kalacaksınız. Koray kameralar sende, Alaz sende olası bir durumda atış desteği sağlayacaksın. Meriç, Oğuz siz garson kılığına girip binada olacaksınız. Ben Lewis'in yanında olacağım, ilgisini çekmeye çalışacağım. Arslan sende benim korumam olarak içeriye gireceksin. Anlaşıldı mı Anka." Diye planın üzerinden son bir defa daha geçtim.

"Anlaşıldı komutanım." Dediler hep bir ağızdan.

"Güzel, şimdi hazırlanalım bakalım." Dedim ayağa kalkarak. Dün gece kaldığım odaya doğru adımlamaya başladım.

Alaz, Meriç ve Oğuz benim odamın yanındaki odada, Arslan ve Koray ise salondaki koltuklarda yatmışlardı.

Bavulumu açıp içinden Ankara'da teyzemlerle aldığım siyah elbiseyi çıkarttım.

Planı Almanya'ya gelmeden önce yaptığımız için, Arslan takım elbise bende davete uygun bir elbise getirmiştim. Oğuz ve Meriç zaten garson kıyafeti giyeceği için onlar buradan alacaktı.

Bu operasyon olmasa elbisenin gardırobumda çürüyeceğine emindim, tabi İpek benden gizli almazsa.

Üzerime elbiseyi giyip makyaj masasına oturdum. Elbiseme uygun sade bir makyaj yapıp siyah saçlarımı hafif dalgalandırdım.

Masadaki ufak bıçağı ve mini silahı eteğimin altında görünmeyecek şekilde yerleştirdim.

Çantama da normal silahımı ve birkaç eşyamı koyup siyah topuklu ayakkabılarımı giydim.

Şuan bu topuklular yerine postal giymeyi tercih ederdim, hiç rahat değildi bu topuklular.

Aynanın karşısına geçip kendime baktım, güzel olmuştum. Telefonumu alıp saate baktım, 40 dakikada hazırlanmıştım.

Telefonu çantama koyup odamdan çıktım. Davet yarım saat içinde başlayacaktı.

Sessizce time emir veren Arslan'ın sesini duydum. "Hepiniz tetikte olun beyler, İris'e dikkat edeceğiz adama yakın olacak kişi o, hayatı tehlikeye girdiğini an ilk önceliğiniz İris olacak. Anlaşıldı mı?" Diyordu.

Salona girdiğimde beni ilk gören Meriç olmuştu. "Oha!" Deyip baştan aşağı süzdü beni. Meriç'in aşırı tepkisiyle birlikte hepsi bana bakmaya başladı.

LavinyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin