Saklıyorum

351 51 62
                                    

selamoo

sinav calismaktan pek bölüm yazamıyom atamıyom

bu arada 'Arkadaşı Suçlamak' adli koreceden turkceye cevrilmis bi kitap var, yazari 'Lee Kkoch-Nim'. Bunu yazarken o kitabı az önce bitirdim HARİKA bir kitap kesin okuyun derim. Kitabı bitirdikten sonra hayatimin sokunu yasadim resmen. KESİNLİKLE ÖNERİRİM (kitaplarla aram pek iyi degildir hatta hic okumam sadece bazen manga okuyom COK nadiren de normal kitap okuyorum, ve bu artik en sevdigim kitap😌)

hadi baslayakk
___________________________________________

JİSUNGUN GÖZÜNDEN

Off olamaz annem gelmişti. Bugün sabah beni ziyarete geleceğini söylemişti ama gece vardiyası olduğu için geç gelicekti. Ama biraz fazla geç geldi.

"Ee napıcam şimdi ben" dedi anime kılıklı, fısıldayarak.

"Bak şimdi acilden gidip odamda dolabımın içine saklanıyorsun tamam mı? Ya da dur en iyisi sen gi-"

Ona bahçeden kaçmasını söyleyemeden kapı bir daha çaldığı için onun, hemen odama gitmesi için işaret yaptım.

Yüzüme en samimi gülümsememi takınıp kapıyı açtım.

"Hoşgeldin annee"

"Hoşbuldum hoşbuldum. Serviste bir arıza çıktı da. Bir saat geç geldim. Uyumuyordun dimi?" diyerek içeri girdi.

"Yok yok uyumuyordum" dedim.

Birlikte koltuğa oturduğumuzda onu olabildiğince hızlı bir şekilde evden göndermek istiyordum. Aslında anneme, bir arkadaşımın bu günlük evde kaldığını söyleyebilirdim fakat olmazdı. Çünkü annem öyle bir kafadaydı ki kız erkek demeden benim sevgilimin olmasını ve evlenmemi istiyordu. Bu konularda biraz fazla abartılı.

Hatta ben daha lise birdeyken bir erkek arkadaşım olmuştu. Ama sevgili olarak değil normal arkadaş. Proje ödevinde eş olduğumuz için bizim eve gelmişti. Samimi bir arkadaşım olduğu için onla konuşurken gülüyordum. Su almaya gittiğimde annem anında onun hakkında benimle alakalı seneryolar kurmaya başladı. Saçma sapan şeyler söylemeyi iyice abartıp farklı şeyler söylemeye başlayınca çocukta bunları duymuş ve evden kaçmıştı. Sonra da benle bir daha konuşmamıştı.

Annem böyleydi. O yüzden ne yapıp ne edip onu göndermeliyim.

"Ee anne. Uykun yok mu? Neden geldin gece gece"

"Ay seni özledim kuzum. Hem bugün sende kalıyı-"

"NE" off bağırmayacaktım. Normalde böyle tepkiler vermezdim o yüzden kesin anlayacak bişeyler olduğunu. Anne değil mi sonuçta? Anlar illa.

"Ne oldu Jisungum istemiyor musun kalmamı"

"Hayır tabii ki de canım annem" dedim ve öpücük yolladım ona havadan.

"Sadece şaşırdım. Hem yarın veya yarından sonra gelsen daha uygun olurdum. Seni şuan zarzor karşılıyorum. Çok yorgunum bir bilsen" dedim ve sahte bir şekilde esnedim.

"Tamam o zaman sende uyu bende uyuyayım. Hadi git sen odana ben koltukta yatarım"

"Ne koltuğu anne sen odamda yat ben yatarı-" dediğim şeyin farkına varınca gözlerim büyüdü. Açık kalan ağzımı hızla kapatıp yere bakmaya başladım.

"Peki o zaman. Ama daha yumuşak bir şey koy altına belin ağrımasın." dedi annem. ve kaşla göz arasında koltuktan hızla kalkıp odama doğru ilerledi.

"ANNE DUR" sanki duymamışçasına odamın kapısını açtı.

Of şimdide bir animeye rezil olmak istemiyorum. Daha doğrusu onun rahatsız olmasını, ve de annemin dırdırını istemiyorum.

Want So Bad ~ MİNSUNGWhere stories live. Discover now