24. Bölüm 🍀

15 5 6
                                    

Instagram | calantheross

♫ | Sıla - Merhabalar

Pazar günü Bahar Konserine gitmemeye karar vermiştim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Pazar günü Bahar Konserine gitmemeye karar vermiştim. Fakat bu kararımı şimdi konsere bir saatten az bir süre kalmışken salonda yalnız başıma yeniden düşünüp duruyordum. Arkadaşlarıma gelmeyeceğimi çoktan haber vermiştim. Yine de onu görmeye olan ihtiyacım içimde her geçen dakika büyüyordu. En son iletişimimiz şenlikte sahnedeyken gerçekleşmişti. O zamandan beri konuşmuyorduk. Mesaj atmamıştı. Üstüme gelmemesi gerektiğini anlamış olması iyi olmuştu. Ancak yine de onun gerçek kimliğinin kalbimdeki önemini anladığını düşünmüyordum. Bilmesi gerekiyordu belki de artık. İkimizden birisi hep daha cesur olmalıydı. O kişi ben olacaktım belli ki. Bir şeyleri yapmadığım için pişmanlıkla yaşayamazdım.

Hızla kalktım yerimden ve bulduğum ilk şeyleri üstüme geçirirken bir taksi çağırdım telefonla. Taksi gelene kadar ben suratıma ve saçlarıma çeki düzen vermeye çalışıyordum. Bir korna sesi duyduğumda kendimle uğraşmayı bıraktım ve çantamı alıp evden çıktım. Kapıyı kilitleyip taksiye bindim. Taksici oldukça hızlı kullanıyordu arabayı. Bu yüzden hesapladığımdan daha erken gelmiştim okula. Yine de konser neredeyse başlayacaktı. Arkadaşlarım çoktan salonda olmalılardı.

Koşuşturarak konserin yapılacağı salona girdim. Salon hafif bir uğultuyla konserin başlamasını bekliyordu. Ben koşarak girince herkes birden bana baktı.

"Poğaça!" Mehir kollarını en önde açıp ayağa kalktı. Herkesin şu an beni izliyor olması beni utandırmıştı. Arkadaşlarımın yanına gittim. Umut ve Mert de en önde yerlerini almışlardı. Bana yer yoktu üzücü bir şekilde. "Gelmeyeceğim demiştin. Sana yer tutmadık. Ama buluruz şimdi bize yakın bir yerden," dedi bana sarıldıktan sonra. Salona bakındı benimle birlikte. Fakat tamamen doluydu salon.

"Bebeğim," dedi Umut ayaklanıp. Onunla da sarıldık birbirimize. "Sen benim yerime otur. Ben yere otururum."

"Gerçekten mi?" diye sordum sevinerek. Göz kırptı ve beni kalktığı koltuğa itledi hafifçe. Yerine minnetle oturdum. O da ayaklarımın dibine oturdu. Mehir benim sağımdaydı.

"Hoş geldin Lina," dedi Mert oturduğu yerden bana doğru eğilerek.

"Hoş buldum. Ne zaman başlayacak?"

"Birazdan başlar ya." Mert arkasına yaslandı.

Sahneye baktığım anda Ozan sahnenin ortasına doğru yürüyüp oradaki yüksek sandalyesine oturdu. Suratı çok asıktı. Moralinin bozuk olduğu çok barizdi. Bunun sebebi olma düşüncesi kalbimi sıkıştırıyordu. Onun üzülmesinde payım olması çok acı veriyordu şu an bana.

"Hoş geldiniz," dedi başını bile kaldırmadan. Klasik gitarını standından alırken salondan küçük bir alkış koptu. Başını kaldırarak dudaklarına sahte bir gülümseme kondurdu. Sonra göz göze geldik. Gülümseyip el salladım. Şaşkınlıkla ağzı açıldı. Elindeki gitarını neredeyse düşürüyordu. Gitar mikrofonuna çarptı. Mikrofonu tutmaya çalışırken bütün salon kıkırdadı. "Evet, hoş geldiniz."

Bahar RüzgârıWhere stories live. Discover now