Bölüm 3

334 6 1
                                    

Yazar:Aylin Şova
Oy vermeyi yorum yazmayı unutmayin

Bu hayatda hiç sevgiyle nefreti aynı anda hiss etdinizmi? Ben etdim hemde en kötü halde. Dünya çok acımasızdır, birini heyecandan uyutmazken diğerini canını koruması için uyutmuyor.

Hep babaları ile çok güzel anıları olan kızlara imrenmiştim, hala da imreniyorum. Düşünmeden isyan etmeden duramıyordum şimdide duramıyorum. Ama böyle daha iyi olduğunu ve beni olgunlaştırdıgı için teşekkür de etmeliyim. Bende bir çocuktum odamda sabah kadar ağladığım da bir çocuktum, ailemin canını korumak için uyumadıgım da bir çocuktum.

Sadece bir çocuk...

Ailemi daha iyi yerlere getirmek için kendi hayallerimden vazgeçmiştim.
Hayallerden vazgeçmek hayattan vazgeçmektir.

Ben hayattan vazgeçtim. Babam beni yalnız başıma uyurken evde bıraktığında vazgeçtim. Hayallerimi dediğimde insanların bana gülmesin de vazgeçtim. Onunla bir gün geçirdiğimde onun gününü mahvettiğimi söyleyen babamın yüzüne bakarken vazgeçtim.

Ben uzun bir süre önce hayattan vazgeçtim..

Oturmuş öylece boşluğu izliyordum. Deniz sesi beni rahatlatıyordu. Neden diye sorgulamıyordum, biliyordum deniz bana benzediği için seviyorum onu. Ne kadar sakin görünsede çoğu tarafı bilinmeyen bir delik gibi.

Bazen ben bile kendimi tanıyamıyordum. Şuan ki gibi karmaşık bir his vardı ne yapacağımı nasıl düzelteceğimi bilmiyordum.

"Ne düşünüyorsun böyle Olivia?" Şüphe ediyordu bir şeylerden sesinde hiss etmiştim. "Boş ver" dedim elimi saçlarıma keçirirken. Ayağa kalktığımda o hala bankda oturmuş aşağıdan yukarıya bakıyordu.

"Hadi hadi ne duruyorsun kalksana hala şirketi kurtarmalıyız." Aklımdaki fikirleri dağıtmak için başımı iki yana salladım. Giray hala bende bir şeyler çözmek için yüzüme bakıyordu. Zordu, bende bir şeyler çözmek zordu hep.

"Çok garipsin Olivia" ayağa kalkıp bana doğru eğildiğinde artık ona ben aşağıdan yukarıya bakıyordum. "Seni tanırım ama bazen öyle oluyorsun ki ben bile kendimden şüphe ediyorum yapma böyle" fısıldar gibi konuştuğunda soğuk havada yüzüme sıcak nefesin çarpması içimi bir hoş etmişti.

Konuyu değiştirmeliydim. Hemde şuan çünkü konunun sonu iyi yerlere gitmiyordu."Hadi hadi neye duruyoruz gidelim şirkete" dedim paltonun uçlarini kendime daha sararken.

Başını olumlu anlamda sallayıp arabaya doğru yol almıştı. Arkasından bende yol almıştım. Arabanın kapılarını benim için açtığında hemen kendimi içeriye doğru atdım.

Arabayı çalıştırdığın da bana omuzunun üzerinden bir bakış atdı gülümseyip bakışları yine yola döndü.

Dün eve geldiğimde annem beni babamın akrabaları ile karşılamıştı. İlk vakitlerde babam gittiğinde hepsinin bize yüz çevirmeleri ve daha da babamın borçlarını bizden istemeleri annemi fazla yıpratmıştı. Ama o yine saf ve güzel kalbini onlara açmıştı.

Annemi ne kadar kandırsalar da, beni iyi tanıyordular. Ben kanmazdım. Yine benim verdiğim arabalarla benim verdiğim lüks giyimler ve daha niceleri ile karşıma geçmiş para istemiştiler. Ve bekledikleri gibi de eli boş döndüler.

 Bodrum Katı (18+)Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ