Bölüm 10<3

95 6 0
                                    

Yazar:Aylin ŞovaYorum ve oy vermeyi unutmayın aşkoooo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazar:Aylin Şova
Yorum ve oy vermeyi unutmayın aşkoooo

Yatağımda uzanmış şekilde tavanı izliyordum. Davetten beri mektup ve ya hediye gelmemişti. O kişi hala da aklımda dolanıyordu. Hediyeleri dolapta nasıl geldiyse öyle de duruyordu. Annem dünden beri kaç defa aramıştı ve sonunda onunla konuştuğum da rahatlamış olacak ki bu gün aramamıştı.

Yeni yeni çıkan güneş odayı aydınlatıyordu. Öylece uzanmaktan yoruldum ve ayağa kalkarak odadan çıktım. Ne yapmayı düşünürken bir anda Giray'ın odasına girmek fikri aklıma geldi. Kapıya doğru gidip kapıyı açmak istediğimde kartla olduğunu fark edip pes edecektim kapı açılana kadar...

Giray gece kapını tam kapatmamış olacak ki kapı açık kalmıştı. Yavaşca odaya girdiğimde Giray'ın yatakta yüzüstü yattığını görmüştüm. Tam sıkılıp çıkacaktım ki Giray'ın telefonuna mesaj sesi gelene kadar.
Telefona yaklaştığımda telefonun ekranında adı kayd edilmemiş bir numaradan mesaj geldiğini gördüm.

Özeli ola bilir diye karışmak istemeden gidicektim ki telefonda Türkçe "Olivia Korkmaz için" diye bir mesaj belirene kadar. Hemen telefonu şarj yerinden çıkarıp elime alarak mesaja yeniden baktım. Doğruluğunu kontrol etmek için evet adım yazıyordu.

Telefon şifresi yüz tanıma olduğu için hemen giray'ın azda olsa görünen yüzünü tuttum. Ve şansım yaver giderek telefon açılmıştı. Mesajlar yerine girdiğimde o bilinmeyen numara Amerika numarası olduğu belliydi. Sadece yeni gelen mesajlar vardı. Diğer mesajlaşmalar yoktu ama mesaj bölümünde duruyordu. Bu o demek oluyordu ki Giray bilerek silmişti bu mesajları. Giray'ı kontrol ettikten sonra mesajları okumaya başladım.

Bilinmeyen numara
-Giray Hunter. Bu sizin ve senin iyiliğin için kendini düşünüyorsan benimle devam edersin. Tabii ama salaklık yapmazsan. Bu hemde Olivia hanım için iyisi ola bilir. Kendi ayakları üzerinde durmalı sonuçta ne zamana kadar seninle olacak değilmi? Hadi senin bu kadar aptal olmadığını ben bile biliyorum. Gerçek kararını ver. Bu hem senin için hemde .

-Olivia Korkmaz için.

Okuduklarımdan sonra hemen telefonu yerine koyarak odadan çıktım. Cümleleri kendi içimde anlamaya çalışıyordum. Ne kararıydı bu? Ne karar vermek zorunda Giray? Ve de benim için? Bunu Giraya soramazdım. Çok garip çıkardı ve de telefonunu kurcaladığımı sanardı.

Mutfağa gelip kendime bir kahve hazırlamaya başladım. Buna ihtiyacım vardı. Bardağı götürürken Giray'ın bu vereceği kararın benimle ne alakası var diye düşünmeye başladım. Kahve makinesine koyduğum da bu ne kararı ola bilir ki Giray'ın bu kadar zorda burakacak.

Düşünmeden edemiyordum. Kahve hazır olduğunda hemen alıp odama çıktım. Odamın yanına geldiğimde Giray'ın kapısına baktım. Hala açıktı. Odama girip kapıyı kapattım.

Şirkete gitmeliydim. Hemen kıyafetlerimi çıkartmaya başladım.

Kombin:

Kabanımı üzerime geçirip evden çıktım. Kapının karşısında durduğumda korumalara işaret vererek arabanı getirmelerini istedim. Korumaları bir arı sürüsu kovalamıştı çünkü sıfatıma mal gibi bakıyordular.

"Ne bakıyonuz amına koyim? Getirsene arabayı" diyerek onlara bağırmıştım. Bir anlık kendilerine gelip içlerinden biri arabanı getirmek için harakete düşmüştüler. Araba geldiğinde korumalara kendim gideceğimi diyerek arabanı kendim sürmeye başladım.

Şirkete vardığımda kapının önünde duran çalışanlar benim arabamın yakınlarına gelmeye başlamıştılar bile. Biri camın önünde durduğunda camı aşağı çekerek onlara bakmaya başladım. "Olivia Hanım merhaba sizi rahatsız ediyorum ama arabadan inmeden bunu sizi bildirmek istedim. Wizard şirketinin avukatı size dava açmış" dedi ingilisce. Sadece "Ne?" Diyerek karşılık vere bilmiştim.

Direk gaza basarak navigasyonu açmıstım. Wizard şirketini aratarak bulmaya çalışıyordum. Bana ne cüretle ne şekilde dava aça bilirdi? Ben ki o şirkete bir sekilde manevra yapmadığım sürece. Artık sessiz kalmak için çok geçti ve saygı kalmadı ortada.

Biraz gittikten sonra çok büyük bir şirket olan Wizard şirketinin önünde durmuştum. Güvenlikler ciddi bir şekilde bana bakarak kim olduğumu anlamaya çalışıyordular. Bense onlara yaklaşarak arabanın anahtarını onlara vermiştim. Onlar hala bana bakıyordular. Topuklularımın çıkardığı sesle zevk alarak resepsiyona doğru yaklaşıyordum. Şimdiden her kesin dikkatini kendime çekmiştim. Resepsiyondaki kadın bana sert sert bakıyordu.

"Merhabalar. Hanımefendi kimsiniz?" Diyerek söze ilk o girişmişti. "Merhaba ben Olivia Korkmaz." Dediğimde kadının yüz ifadesi değişmiş ve yanındaki çalan telefonu açarak "O burada." diyerek yanıtlamıştı.

"Buranın sahibi nerede?" Diyerek ona direk verdiğim soruya şaşkın şekilde yüzü cevaplamıştı. "Yukarıda 2 kat oda 89" diyerek yanıt vermişti. Hemen yola koyulmuştum. Birde asansörü beklemek yerine direk merdivenlerden devam ettim. Yukarıya çıktığımda kolidorun başındaki asistan bana bağırmaya başlamıştı bile.

"Hanımefendi durun randevunuz var mı?" Diyerek arkamdan koşturmaya başlamıştı. Bense odaların numarasına bakarak odayı aramaya başlamıştım. Sonunda odanı bulduğumda kapıyı açtığımda kadın beni kolumdan tutarak geri çekmeye çalıştığında ona "Sakın deneme bile" diyerek yanıtlamış ve kapıyı tam açarak odanı gözler üzerine sermiştim.

İçeride duran kişi kimse arkası dönük şekilde büyük pencereden dışarıyı izliyordu. "Efendim çok özür dilerim ama" diyerek yalvarmaya başlamıştı bile asistan. Eli ile işaret vererek asistanı susturmuştu o adam. "Burak hanımefendiyi bakalım ne diyor" diyerek yanıtlamıştı. İçeriye geçerek kapıyı kapatmıştım.

"Ben Olivia Korkmaz. Pride şirketinin sahibi hani o çekemediğin." Diyerek kendimi tanıtmıştım. Bir anda bana dönerek "Evet hani o çekemediğim insan" diyerek gülmüştü. Bense ona şaşkın şekilde bakıyordum. Benim şaşkınlığım dediği söze ve ya gülüşüne değildi o adamın beni tacizci adamdan kurtaran o adam olmasına şaşkındım.

 Bodrum Katı (18+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin