kasabaya dönüş

116 11 3
                                    

Medya ekleyemiyorum imdaat༼⁠;⁠'⁠༎ຶ⁠ ⁠۝ ⁠༎ຶ⁠༽

"Neler oluyor!"

Dipper telaş ile etrafa bakıyordu, olanlara inanmak istemiyordu. Tekrar yatağına döndü ve bunların bir rüyadan ibaret olmasını diledi. Fakat o da ne? Gözüne bir damla uyku bile girmiyordu. Yatakta bir sağa bir sola dönerken kapının sertçe çarpılması ile yerinden sıçradı.

"Hala yattığına inanamıyorum tembel teneke!"

Mabel dı odaya giren. Her zaman ki durgun neşesi yine üzerindeydi. Bu evde ne kadar mutlu olabilirdi ki zaten?

"Bugün için çok heyecanlıyım Dipper! Ya sen?"

Bir anlık sessizliği bozan Mabel, valizlerinin olduğu yere, yatağının yanına gitti ve çekmeceden çıkartma defterini aldı. İçinden yıldız şeklinde olan sarı bir etiket çıkardı ve yanağına taktı.

"Gün bizim günümüzdür Dipper! Hadi gidelim"

Dedi Mabel. Dipper telaşla "ah evet hadi gidelim" dedi. Hâlâ neler olduğunu anlamış değildi. Benzer senaryolar. Aynı şeyleri yaşıyor du? Ya da bu sadece bir rüyaydı.

.......

İkizler kahvaltıdan sonra kapının önüne çıktılar ve otobüs beklemeye başladılar. Mabel kendi kendine şarkılar uydurup onları söylerken aniden derin bir iç çekti ve "daha ne kadar susacaksın?" Dedi.

Dipper transdan çıkar gibi oldu ve "ha şey ne? Ben mi?" Dedi. Mabel ona ters ters baktı ve "tabi sen kim olucak sapşik" dedi.

Dipper gülümsedi ve "sadece biraz heyecanlıyım bu yüzden de şey..."

Dipper söyleyecek bahane bulamıyordu çünkü yoktu. Kasabaya gider gitmez ilk işi günlükleri bulmak ve Stanley amcasının Stanford'u getirmesine yardım etmek olacaktı. Kahvaltıda yaptığı ufak çaplı bir plandı bu.

20 dakika sonra beklenilen otobüs gelmişti. İkizler otobüse bindiler ve yolculuğa başladılar. Mabel kendini etiketler ile süslerken Dipper, eline bir kağıt ve kalem almış yine planlar yapmaya başlamıştı.

Mabel'ın arkadan ona baktığını görünce korktu "aagh! Hey Mabel ne yapıyorsun orada?" Dedi. "Bunu benim sormam gerekmez mi kardiş? Ne bu? Ahh yine inek şeyleriymiş." Dedi ve uzaklaştı. Dipper ona biraz ters ters baktı ve önüne geri döndü.

İç çekti ve elini yanağına yaslayarak dışarıyı seyretmeye başladı. Aklına mantıklı bir şey gelmiyordu. İşte o an *keşke Writer da burada olsaydı...* Diye geçirdi.

*Bir dakika. Writer! İşte bu! Ona ulaşmak zorundayım muhtemelen o her şeyi biliyor olmalı!*

Dipper şimdi tüm umudunu Writer'a bağlamıştı.




.......




Yolculuk sonunda bitmiş ve ikizler kulübeye gelmişlerdi. Dipper hemen odaya yerleşti ve hemen ormana gitti. Orada beklediği yerde günlüğü buldu ve Mabel ın şakasına maruz kaldı. Evet. Yine.

Kardeşi ile o gün cüceler ile uğraştığından pek bir şey yapamasa da neler olacağını bildiğinden artık geceleri daha geç yatmaya başladı. Her şey sadece tek bir şey içindi. Şimdilik tek hedefi.

Writer'ı bulmak.

Lakin ne onu bulabiliyordu ne de Bill ile iletişime geçebiliyordu. Derken o gün geldi çattı. *1. Sezon 19. Bölüm kısım 2*

Soos: şey, şu şeytani üçgen adam dedi ki. Stan'in zihnine girecekmiş ve kasasının şifresini çalacakmış. Ayrıca gelirken yemek almak için de durduk.

Dipper: üçgen adam mı? Bir dakika yoksa bu?

Dipper günlüğün o sayfasını açtı ve onlara göstererek

D: bahsettiğiniz bu mu?

Dedi. İkili başını olumlu anlamda sallayınca Dipper, kaybetmek üzere olduğu umudu tekrar kazanır.

D: O halde bizde Stan'in zihnine girmeli o şeytanı oradan çıkarmalıyız. Hey Mabel. Buradaki herkesin süper gücü olduğunu söylemiştin değil mi?

M: ah evet ama bizim güçlerimiz henüz uyanmadı Dipper odadaki tek güç sahibi kişiler Soos ve Stan amca.

D: O halde geriye tek bir seçenek kalıyor. Soos, Mabel. Bana mum getirin. Stan'in zihnine gireceğiz!

Tüm materyaller hazırlandıktan sonra herkes Stan'in zihnine başarılı bir şekilde girer. Lakin burada Bill den başka bir şeyin olduğundan bir haber olarak.

Bill ile karşılaşırlar.

D: Bill.... Üçgen formunda

B: bakın burada kimler varmış! Soru işareti, kayan yıldız ve çam ağacı!

D: Bill! Beni hatırlıyor musun?

B: neden bahsediyorsun çocuk? Buraya tek bir şey için geldim ve sizler buna engel olamayacaksınız! Hahahah

Bill konuşmasını ve eylemlerini bitirdikten sonra ortadan kayboldu. Bu sefer Dipper karnındaki yarığı hemen onarmıştı. Fakat tek sorun bu da değildi.

M: hey Dipper. Onunla daha önce tanıştınız mı?

D*oouv... İşte şimdi sıçtım. Fazla heyecan yaptım ve kendimi kaybettim.*

D: onu bir iki kez görmüştüm ve o da beni görmüştür diye düşünmüştüm.

M: peki. Bunu sonra konuşuruz şu an daha önemli işlerimiz var. Gidelim Soos.

İkisi önden gidiyorlardı. Arkalarında olan Dipper ise yavaş yavaş yürüyor ve etrafı kol açan ediyordu. Bir süre sonra durdu. Çünkü bir ses geliyordu.

"Mason! Mason Pines!"

Dipper durdu ve etrafına bakınmaya başladı. Diğerlerinden baya geride kalmıştı.

"Kimsin sen? Bill?"

"Bill mi? Hadi ama! Beni tanıyamaman ne kadar üzücü çam ağacı!"

"Tam da tahmin ettiğim gibi! Ortaya çık Bill Cipher!"

Dipper etrafına bakmaya devam ediyor ve onunla konuşan kişinin Bill olduğunu görmek istiyordu. Arkasını tekrar döndüğüne kısa, tamamen kırmızı saçlı bir kız ile karşılaştı. Boyu 1.60 civarında lacivert gözlü bir kız.

D: sen... Writer?

W: Bingo!✨

Billdip- ölümcül aşk (Omegaverse)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora