~4.BÖLÜM~

236 5 27
                                    

Sen benim ciğerlerimi söktün şimdi ise benden nefes almamı istiyorsun

"iyi misin"
Dediğimde sinirli bir şekilde bana baktı ve
"sevgilini öldürmek istediğimi saymazsak iyiyim ve açım"
Gerçekten yemek bile yiyememiştik bundan sonrada gitsek yiyebileceğimizi pek sanmıyordum "bende açım ama artık yemek salonuna gidemeyiz ceza almak istemiyorum" güldü ve "hadi gidelim cezayı ben üstlenirim" diyerek beni elimden tutup çekmeye başladı ve yemek salonuna götürdü boş yer olmadığı için ben mattheonun yanına oturdum o da pansy'nin yanına çok açtım ve neredeyse masada birşey kalmamıştı bile umutsuz gözlerle masaya bakınırken mattheo önüme en sevdiğim yemeklerle dolu bir tabak koydu şaşkın bir şekilde kafamı ona çevirdim "aç kalma sonra odada beni yersin" dedi ve güldü bende cevap vermeden yemeye başladım cedric salonda yoktu büyük ihtimalle odasındadır diye düşündüm ve umursamadım yemekten sonra ders olmasından nefret ediyorum iyiki ders slytherin ve hufflepuff ortak dersiydi ve sevgilimle aynı sınıftaydım gidip en arka sıraya oturdum o sırada yavaş sınıf doldu cedric geldi ve yanıma oturdu mattheo ve draco da önüme oturdu Tom her zamanki gibi yalnız oturmayı seçmişti ve tek boş sırayo kapmıştı pansy ortalarda görünmüyordu sınıfı iyice kontrol ettim ama yoktu cedric e döndümve "pansy'i gördün mü" diye sordum "hayır en son yemek salonunda gördüm" dedi tam ayağa kalktım sınıftan çıkıp pansy'i aramak için o sırada profesör umbridge içeri girdi ve mecburen yerime geri oturdum
"selam çocuklaaar iyi bir ders işleyeliim"
Diye bağırarak içeri girdi ve ders anlatmaya başladı bir iki dakika sonra kapı çaldı umbridge'in dersine geç kalmak büyük cesaretti "gir" derken elinde kitaplarıyla pansy içeri girdi ve "profesör çok özür dilerim geç kaldığım için bir daha olmayacak" dedi "bir daha olamaz zaten geç otur" dedi pansy kafasını kaldırdı ve baktığında tek boş sıra Tom' un yanıydı izin ister gibi baktı sessizce "ceza almak istemiyorsan otur" dedi ve pansy hemen tom'un yanına geçti ve dersi dinlemeye Bn başladı bense kağıda birşeyler karalıyordum cedric'in beni izlediğini fark edene kadar kafamı çevirdim ve ona baktım "beni izlemek yerine dersi dinlemelisin"
"umrumda değil sen herşeye bedelsin*
Sürekli iltifat etmesi hoşuma gidiyordu gülümsediö ve önüme döndüm ama o beni izlemeye devam etti sonunda dersi anlatmayı bıraktı ve yazı azdırmaya geçti yazmayı seviyordum umbridge yazamayalım diye çok hızlı geçsede ben yazabiliyordum ztn kaçırdığım biryer olursa da çalışkan bir sevgilim ve kitap kurdu arkadaşım olduğu için onlardan alabiliyordum "eve çocuklar yazdıysanız iki dakika sonra defterleri kontrol edeceğim" dedi mattheo ve draco bana döndü draco "lavinia güzel kardeşim benim yalvarırım bana notlarını ver lütfen babam beni keser bir uyarı daha giderse" mattheo ise "vinia Tom bana vermeyecek zaten babamı biliyorsun" dedi yalvarır gibi "tamam sakin al burdan geçirin" dedim ve kendi defterimi onlara uzattım "son bir dakikanız kaldı" "neden veriyorsun kendileri yetişselermiş ya da başkasından alsınlar" "saçmalama istersen abim o benim" " abin olan draco mattheo neyin peki ayrıca vinia ne lavinia senin adın" dedi boş sinirlenmeleri gerçekten benim de sinirlenmeme sebep oluyordu "cedric yeter artık saçma sapan tiplerinden o kdr sıkıldım ki sende notlarını cho'ya veriyorsun ben sana birşey demiyorum hemde kız senden hoşlanıyor ve aynı zamanda harry işe takılıyor" bu söylediğim onu daha da sinirlendirmişti "Cho nun benden hoşlandığını düşünmen saçmalık lavinia o sadece arkadaşım" işte bunu anlamak istemiyordu o kız onu arkadaşı olarak görmüyordu ama bana ısrarla bunu savunuyordu "tamam kapat konuyu" mattheo defterimi önüme bıraktı ve "saol vinia" diyerek göz kırptı cedric ise sinirden bir kahkaha attı "komik olan nedir bay diggory" dediğinde profesöre döndü ve "hiçbirşey" dedi ancak umbridge bu cevapdan tatmin olmamıştı "durduk yere gülmüş olamazsınız değil mi bay diggory eğer mantıklı bir açıklamanız yoksa sınıfımı derhal terk edebilirsiniz" dedi ve olabildiğince itici bir şekilde gülümsedi cedric ise kimsenin beklemediği birşey yaparak sınıftan çıkmak için ayağa kalktı tam kapının önüne geldiğinde "tabi bunun sözlü notunuza yansımasını göze alıyordanız" ced arkasıno döndü ve "herkese iyi dersler" diyerek sınıftan çıktı umbridge buna çok sinirlenmiş gibi görünüyordu ama sesini çıkarmadı ders bittikten sonra sınıftan çıktım ve odama geldim bugünlğl dersler bitmişti zaten gittiğimde yatağımın üstünde bir mektup vardı yavaşça mektubu elime aldım ve içindeki kağıdı çıkardım

"Hala kim olduğunu bilmemen garip değil mi lavinia Malfoy damarlarında taşıdığın kanın ne kadar asil olduğunu bile sana söylememiş olmaları acı verici ama sen bir ihanetsin ve yok olmalısın"

Nasıl yani ne demek bu ne ihaneti ve kim beni yol edebilir ki kağıt elimden uçarak kül oldu ve külleri pencereden dışarıya doğru savruldu
       ayakta elimde mektup kağıdıyla pencereden dışarıya bakakaldım o sırada kapı açıldı ve mattheo içeriye girdi. "vinia neden odanın ortasında dikiliyorsun" yanıma doğru geldi ve elimdekine bakarak kaşlarını çattı "ne o alt sınıflardan gelen bir aşk mektubu falan mı?" dedi dalga geçer bir ses tonuyla "hıhı Ayn öyle" dedim ve elimdeki kağıdı çöpe attım mattheo ise umursamadı ve kendi yatağına doğru ilerledi ve sırt üstü bir şekilde kendini yatağa attı baş ucundaki çekmeceyi açtı ve içinden bir sigara alıp yaktı bende yatağımın üstüne oturdum ve ona bakmaya başladım dumanı yavaşça içine çekerken tamamını dışarı üflemiyordu "çok mu yakışıklıyım bakakaldın" "tapılası derecede hemde". Diye mırıldandım gerçekten çok büyüdüğünü şuan fark etmiştim görünüş olarak o kadar değişmese bile kişilik ve davranış olarak gerçekten büyümüştü ve ben bunu ne kadar kabullenmek istemesemde onu özlemiştim "ne dedin sen" diye sordu ne dediğimi anlamadığı için "hiç birşey kendini çok birşey sanma" gülümsedi ve sırıtarak konuşmaya devam etti gözlerin tavandan ayırmadan "Ayn kesin öyle demişsindir" cevap vermedi ama bir iki dakika sonra odadaki duman ciddi derecede tıkamaya başladı ve öksürmeye başladım daha önce hiç içmedim ve bu dumandan nefret ediyorum "söndür şunu"  hala öksürüyordum "beğenmiyorsan git başka yere" dedi bu beklediğim son tepkiydi "burası kapalı bir alan ve okula sigara sokmak bile yasak sen odada içiyorsun" ve alerjil astımım vardı "neden böyle yapıyorsun theo alerjim olduğunu biliyorsun"  " ne dedin sen"
 
Mattheo'dan

"alerjim var dedim biliyorsun dedim"
"hayır ikisinin arasında ne dedin"
"neden böyle yapıyorsun dedim"
"lavinia başka"
"ne başka"
"theo demedin mi kızım işte"
"yio demedim"
"dedin gayet duydum"
"yanlış duymuşsun söndür artık şu sigarayı" dedikten sonra öksürmeye başladı sigarayı söndürdüm ve izmaritini camdan aşağı doğru attım lavinia da banyoya girdi hemen arkasından müzik sesi açıldı bu da demekti ki işi uzun sürecekti ama çok tuvaletim vardı banyonun kağıdını tıkadım ve" viniaaa altıma yapıcam çabuk çık". "iki saatlik işim var git başka odaya"
" ya ne dicem kuzum lavinia beni banyodan kovdu mu diyim çık iki dk hadi"
"aynen öyle de"
"lavinia Malfoy hemen dışarııııı"
"üstüm çıplak" "bornoz geçir"
"off bekle" biraz sonra kapıyı açtı üstünde olabildiğince kısa ve doğru düzgün bağlanmamış bir bornoz ile o şekilde karşımda durunca bu sefer öksürmeye başlayan bendim "e çekilde çıkayım" önünde durduğumu bile fark etmemiştim hemen kenara çekildim o odaya doğru yürürken bende banyoya girdim çıktığımda yatağımın üstünde uzanıyordu "cam açık  üstünde şununla dolaşma" kafasını Yavaşça bana çevirdi ve mükemmel bir gülümseme bahşetti "bence sen kim olduğunu hatırla" diyerek tekrar banyoya yöneldi ve kapı çaldı "hadi gir de kapıyı açayım" banyonun kapısı kapandıktan sonra gittim ve odanın kapısını açtım

"lavinia nerde"
"duş alıyor"
"sen burda ne arıyorsun o zamana çıksana dışarı"
"bu seni ilgilendirmez kardeşim hadi işine bak"
"benim işim seni dövmeksr nolcak"
"bak defol git belanı benden bulma"

Enemies Or Lovers ♧~MATTHEO RİDDLE~Where stories live. Discover now