~9.BÖLÜM~

184 10 1
                                    

"yüzüme bak" kafamı iki yana hayır anlamında salladım "yüzüme bak dedim sana lavinia malfoy hadi sen yaptığın hiçbirşeyden pişmanlık duymazsın ya öyle diyordun hadi kaldır başını" dedi sesini hafif yükselterek cevap vermeyince "SANA DİYORUM KALDIR ŞU KAFANI YÜZÜME BAK" diye bağırdığında ağlamam daha çok artmıştı en sonunda daha çok sinirlendi  kolumu tuttu ve sıkarak "LAVİNA BANA BAK DİYORUM HADi" dedi sonunda ağzımı açtım ve "senden kokuyorum şuan" kolunu bıraktıktan sonra kahkaha attı ve "neden korkuyorsun yarattığın canavardan mı yıllardır bana çektirdiklerine dair hiç bir fikrin varmı lan senin kaç yılı senden sevdiğim aşık olduğum kızdan uzak geçirmek karşılaşığımda bile bana nefretle bakması nasıl bir his tahmin edebiliyormusun sen tam aramız düzeldi diyorum mutlu oluyorum sen benim suçsuz olduğum bir şey yüzünden yıllarca bana bunları yaşattığın yetmez gibi bir özür bile dilemezken hala bana soğuk yapıyorsun neden senim kavgalı olduğun kız beni öptü bende itti diye ama  sen bana inanmıyorsun bile dimi ne bekliyorsun" dedi ve duvarı yumruklamaya başladı kafamı kaldırıp baktığımda elleri kan içindeydi ve duvar resmen kırmızıya boyanmıştı kanıyla   "mattheo yeter lütfen yapmakokuyorum lütfen yeter" diye bağırdım en son   bana baktı ve yutkundu "özür dilerim" dedi ve odadan çıktı bende onun peşinden çıktım koşarak bir odaya girdi kapının önünde durdum girip girmemem gerektiğine emin olamadım içeriden bir şeye vurma sesi geliyordu ne olduğuna dair hiçbir fikrim olmamasına rağmen odaya girdim ve odanın kocaman kum torbası ve farklı dövüş aletleri ile dolu bir oda olduğunu gördüm oda çok güzeldi ama mattheonun elleri parçalanmıştı "yapma yeter artık" dedim bana döndü ve "sen  ne yaptığını nasıyorsun ayağının üstüne basmaman gerek senin" diye kızdı " ellerinin haline bak asıl sen ne yaptığını sanıyorsun"

"odaya git lavinia bak çok sinirliyim sana zarar vermek veya daha çok kırmak istemiyorum ben tamam mı"

"gidemem ayağım acıyor dedi ve köşede gördüğüm büyük darbe yastığının üstüne oturdum " oda beni umursamadan kum torbasını yumruklamaya ve tekmelemeye devam etti 

      Uyandığımda kafamı kaldırıp etrafa bakındım burası mattheonun odasıydı ve ben onun yatağında uyuyordum peki ya o nerde yavaşça yatağın içinde oturdum ve ayağımı unutarak yere basıp ayağa kalkmaya çalışıtken bir kezudaha yere yapıştım ben bu yataktan her inmeye çalıştığımda düşüyordum ama ayağımın acısıyla küçük bir çığlık attım

1 hafta sonra
" Laviniaaaaaa kalk artık lann" diyerek üstüme atlayan öküz pansy sayesinde uyandım " napıyorsun çekil üstümden belim kırıldı" dedim birden atlamasını beklemediğim için canım yanmıştı gülerek üstümden kalktı "hadi hazırlan baloya iyi gün kaldıııııı" bunun için çok heyecanlı olduğu belliydi farklı büyücü okullarından hogwartsa gelecek bir sürü öğrenci olacak ve güya amacı sosyalleşmemizdi ne alakaysa artık pansy elbisesini bir ay önceden almışken ben daha almamıştım" şu balo çok gereksiz ya sınavlar yaklaştı ne balosu" şaşkınlıkla bana baktı "inek gibi konuşma kızım daha elbise almadın sen dimii hemen sana elbise bulmalıyız". İstemediğimi söylersen kafama birşeyler atacağı için sesimi çıkarmadan banyoya yöneldim elimi yüzümü yıkadım pansy de yatağımın üstüne oturdu kitaplarımı karıştırmaya başladı dolabımdan Slytherin cübbemi çıkararak tekrar banyoya girdim üstümü değiştirdim çıktığımda draco da gelmişti "senin ne işin var burada" dediğimde bıkkın bir yüz ifadesiyle "açım kahvaltıya geç kalıcaksınız hadi be" dedi ama " ben daha saçımı yapmadım ki"
" lavinia saçın güzel tara çık" aynaya baktığımda çokta kötü görünmüyordu bugünlük makyaj yapmamaktan birşey olmaz dedim makyaj masamdan bir rimel, dudak kalemi ve gloss aldım cebime attım ve "hadi gidelim" diyerek en önden koşmaya başladım pansy de arkadamdan koşuyordu geç kaldık ve biraz daha kalırsan yemek kalmazdı yine Aynı merdivende biriyle çarpıştım ve yere düştüm kafamı Bira sertçe basamağa çarptım "lavina iyi misin özür dilerim" sesin tanıdık gelmesitke kafamı kaldırdığımda karşımda cedrici görmeyi beklemiyordum elimi kafama götürdüm kanıyordu "lavina kafan kanıyor revire gidelim" dedi draco cedrice kötü bakışlar atarak "çok açık sonra bak iyiyim zaten hem dersten biraz yırtmış oluruz" draco kafama daha yakından baktı gerçekten ciddi birşey olmadığına emin olduktan sonra elimi tutup yürümeye başladı "çocuk gibi elimi tutma" "tabi sonra yere düş kafanı çarp dimi" pansy hiç sesini çıkarmadan yanımızda yürüyordu temel salonuna girdiğimizde masada sadece Tom'un ve mattheonun yanı boştu pansy zaten çoktan oturmuştı bende mattheonun yanına oturmak istemediğim için tomun yanına oturdum mattheo işe toplantı gecesinden beri konuşmuyorduk bir haftadır aynı odada birbirimizi görmüyoruz desek yeriydi yemeklerimizi yedikten sonra Tom kolunu omzuma attı bende başımı ona yasladım birden kolunu çekip cübbesime bulaşan kana baktı " bu ne" diye sordu korkuyla "birşey yok ta gelirken kafamı vurdum"  dracoya baktı suçlar gibi " benim suçum değil revire gidelim diye zorladım kabul etmedi" mattheo sonunda söze girdi ve " salak mısınız kafa kanaması bu basit birşey değil ki" dedi bende onu duymamış gibi " evet ben kabul etmedim" dedim roma bakarak tom ayağa kalkıp kolumdan tuttu "hadi yürü" "istemiyorum"
"sormadım yürü dedim" Biraz sert bir tonla söylediği için bir tık tırsmıştım sesimi çıkarmadan arkasından gittim revirde hemşire kafama bakarken şunut sordu "neden daha önce gelmedin dikiş atılması gerek kan durmamış bile" dedi başımkıöne eğip cevap vermedim ama başım dönmeye başlamıştı hemşire uyuşturmadan dikiş atacağını söyledi ve başladı ama hissetmiyordum zaten başımın arka kısmı olduğu için saçlarımın içimde kalıyordu "acıyor mu" diye sordu Tom " hissetmiyorum ama başım dönüyor dedim kolunu tutarak bayılacak gibi hissetmeye başlamıştım ama söylersem daha çok kızardı dikişler bittikten sonra üstünü pamuk ve gazlı bez ile kapatarak bantladı o sırada revirin kapısı açıldı ve içeriye cedric girdi" özür dilerim önüme bakmalıydım iyi misin" gerginlikle toma baktım ona ne olduğunu tam söylememiştik "nasıl yani" dedi o da kendisini tutamayacak " şey ben merdivenden çıkıyordum lavina ve pansy de koşarak aşağı iniyordu kitaba baktığım için onları görmedim sonra lavinia ile çarpıştık o da düşünce kafasını çarptı
                 Tom sinirle yumruklarını sıktı ama sesini çıkarmadı revirden çıktığımızda ders bitmişti bugün bir dahaki dersler iki saat sonraydı bahçeye çıktık bizimkiler de oradaydı ağacın altındaki banklarda oturuyorlardı ama yanlarında yabancı biri vardı ki onun kim olduğunu bile sende mattheoya vıcık vıcık yapılmasından ve neredeyse üstüne çıkmış olmasından takıldığı kızlardan biri olduğunu anlamak çok zor olmamıştı gidip blaise'in yanına oturdu ve başımı omzuna yaslayıp gözlerimi kapattım balını bana çevirdi ve "iyi misin" diye sordu "hayır başım dönüyor" dedim sessizce kimsenin duymasını istemiyordum sesini çıkarmadan önüne döndü ve diğerleriyle konuşmaya devam etti gözlerim kapalıyken yanımıza gelen birinin ayak seslerini duydum tomun sesiyle gözlerimi açtım " ne var ezik" dedi baktığımda hufflepufflı bir çocuk vardı ve 5. Sınıflardandı " şey cedric lavina ile konuşmak istiyor da söylememi istedi" dedi dracol lafa atladı ve "konuşamaz" dedi pansy "onun kararı sanane" dedi bu sefer mattheo konuştu "gelmiyor defol burdan" yanındaki kız " aşkım sanane o kızdan yaa" dedi ve mattheoyu yanağından öptü resmen yanağında kızın dudakları kalmıştı "geliyorum" dedim çocuğa çocuk bana " gölün orda" dedi ve koşarak gitti "cidden gidecek misin" " evet Tom birşey olursa seslenirim zaten yakın duyarsınız" blaise tam kalkarken kolumdan tutup kulağıma "bayılacak gibi görünüyorsun dikkat et" gülümsedim ve "merak etme" diyerek kalkıp gölün o tarafa gittim
Cedric sırtını dönük şekilde göle doğru yerde oturuyordu yanına oturdum dalmıştı geldiğimi bile fark etmedi gözleri dolu göle bakarak birşeyler düşünüyordu omzuna yavaşça dokunduğumda resmen yerinden sıçradı  bana güzel ve içten bir gülümseme bahşetti "gelmeni beklemiyordum"
"neden gelmiyeyim ki" yutkundu "bilmem" " ee neden çağırdın beni" Biraz düşündü ve konuşmaya başladı "şu geçen ki olay için güzelim sen olanları çok yanlış anladın gerçekten benim bir suçum yoktu anlatmama bir izin verseydin keşke" "biliyorum aynı şeye mattheoya da yaptı"  şaşkınlıkla gözleri açıldı ve "nasıl yani" dedi "Bayaa neyse şu konuyu kapatmak istiyorum" "barıştık mı yani" durdum ve düşündüm barışmak çokta istemiyordum "aslında belkide biraz ara vermeliyiz" gülümsemesi birden soldu "N-neden" "Bilmiyorum ama bir süre dinlenmek istiyorum lütfen yanlış anlama" bir iki saniye sustu "ben seni yoruyor muyum" dedi gözleri dolarak  baş dönmem çok artmıştı gözlerimi kapattım "iyi misin noldu" dedi bayılacak gibi hissetmeye başlamıştım ağlamaya başladım "lavinia noldu"  yavaşça koluma dokundu çok kötü hissediyordum biraz yukarı çıktı ve  bağırdı "draco, Tom hemen gelin" Tom ve draconun koşarak geldiğini gördüm en dizlerimi kendime çekmiş ağlıyordum cedric önümde çöküp ne olduğunu anlamaya çalışarak benimle konuşnaya çalışıyordu "naptın lan kardeşime" diye abimin bağırdığını duydum sonrasında bir yumruk Sesi geldi Tom soğukkanlılıkla yanıma eğildi ve saçlarımı okşamaya başladı "ne oldu güzelim sana iyi misin" kafamı Hayır anlamında iki yana salladım "bayılacak gibi hissediyorum çok kötüyüm ben"  derin bir nefes aldı ve "tamam kollarını aç bana izin ver" dedi sorgulamaya bile halim olmadığı için kollarımı gevşettim ve Tom bacaklarımın altında ve sırtımdan tutarak beni kucağına aldı gözlerimi bir süreliğine araladım draco hala cedrici dövüyordu biraz yukarı tarafa çıkınca mattheo bizi görünce önce dona kaldı en son ayağa kalktığını gördüm ve bilincim kapandı
              

Enemies Or Lovers ♧~MATTHEO RİDDLE~Where stories live. Discover now