Bölüm 24 Sıradaki taş: At

98 45 71
                                    

Merhabalar arkadaşlar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Bunlar bana gerçekten moral veriyor. Şu anda bir hastalığım var ve biraz kötüleştim. Daha uzun bölüm atmak isterdim ama biraz yatıp dinlenmek istiyorum.

İyi okumalar...

Zihinler savaşta, düşünceler keskin kılıç,

Her hamlede gizem, her adımda bir bilmece.

Aklın derin sularında dolaşan stratejiler,

Satranç tahtasında dans ederken cesaret ve kurnazlık.

Bölüm 24: Sıradaki taş: At

Adamın yüzündeki öfkeyle çatılan kaşların gevşemesi, yavaşça eskiye dönen bir oyuncunun rahatlığına yer açtı. Tehlike dolu gözleri, o eski, hesaplı oyun oynayan haline geri dönüyordu. Lucas'ın vereceği bilgi, onun için paha biçilemezdi ve adam, bir profesyonel olarak, anlık duygusal tepkilerle stratejisini bozmayacak kadar deneyimliydi.

Dudaklarının hafif sıkışması, birden parlayan bir kıvılcımla ateşlenerek alışılagelmiş eğlenceli gülümsemesine dönüştü. Mavi gözlerini Lucas'a dikerek, oyunun yeni bir aşamasını başlatırcasına konuşmaya başladı:

"Genç adam, seninle iş birliği yapmak bana zevk veriyor. Bu eski parşömenin peşinde birlikte bir yolculuğa çıkacağımızı düşünmek bile heyecan verici. Elbette, bu yolculuk sırasında sana ihtiyacım olacak. Ve unutma, her iyi iş birliğinin karşılıklı faydaları olmalı, geçmişi unutalım hadi."

Bu sözlerle, odanın havası değişti. Artık sadece bir tehdit ve mücadele alanı değil, aynı zamanda zekice bir pazarlık ve iş birliğinin başlangıcı haline gelmişti. Lucas, bu teklifin altında yatan gerçek niyetleri anlamaya çalışırken, adamın yüzündeki ifade, bu gizemli oyunun sadece başlangıcı olduğunun habercisi gibiydi.

Lucas'ın yüzünde tekrar beliren gülümseme ve gözlerindeki oyun bazlık, onun içindeki fırtınayı saklamak için mükemmel bir perdeydi. Kendi kendine düşündü:

'S*ktir, zevkmiş... Eğer şansın olsa bir saniye bile yaşamama izin vermezsin. Aslında, 'sana ihtiyacım var' demekle, 'istediğim an seni ortadan kaldırabilirim' diye tehdit edip g*tümü tutuşturmaya çalışıyorsun.'

Bu düşüncelerle Lucas, stratejik bir hamle yaparak sözlerine devam etti:

"Annemin bana daha önce bahsettiği yere gidip orayı kontrol edeceğim, sen burada bekle." Yüzünde sinsi gülümsemesi yerine o masum gülümseme, gözlerinde ise bir oyuncunun parıltısı vardı.

Bu sözlerle Lucas, karşısındaki adamın planlarına meydan okuyor, aynı zamanda kendi hayatta kalma stratejisini uygulamaya koyuyordu. Adamın yüzündeki ifade, Lucas'ın bu teklifine nasıl tepki vereceği konusunda bir belirsizlik yaratıyordu. Lucas'ın bu hamlesi, oyunun kurallarını yeniden yazıyor ve tehlikeli bir mücadelenin yeni bir aşamasını başlatıyordu. Her iki taraf da bir sonraki hamle için düşünürken, odada elektriklenmiş bir bekleyiş hâkimdi.

Adamın kararını beklerken kendi iç dünyasında karmaşık bir oyun oynuyordu Lucas. Zihninde, karşısındaki adamı manipüle etme stratejileri kuruyordu:

'Elbette kabul etmeyeceksin. Düşün, düşün ve tekrar düşün. Hemen reddet. Benim sana verdiğim, tehlikeli ama karşında bir avdan farksız olan görünümümü, saf bir ava indirge. Ve böyle basit bir teklifle kaçmaya çalıştığımı düşün.'

Parçalanmış Evrenin Gizemi 1Where stories live. Discover now