"Uyan, kavga et, sigara iç, dolandır, uyu. Hayır, ben bundan ibaret değilmişim.." K.T.
Bir dolandırıcı çetesinin üyesi olan Karmen, çeteyle birlikte dolandırmak için Türkiye'nin en zengin iş adamlarından birinin evine girer ve zulalarını patlatırlar...
not- paragraflar arasında bol bol yorum gelirse bugün bir bolum daha atmayı düşünüyorum, ama tabii yorumlar çok olursa. 🫶
iyi okumalarrr. 💕
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
3.Bölüm: Dolandırıcı.
Birkaç saniye odada sessizlik kol gezdi.
Onlar bana, ben onlara bakarken başımda aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen.
Tam şu an arkamı dönüp kaçmak ve karşılarına dikilmek arasında gidip geliyordum.
İkinci seçeneği seçerek tamamen içeriye girdim ve çenemi dikleştirerek doktora döndüm. Sert ses iliklerim kadar işlerken güçlü durmaya çaba gösteriyordum.
"O mu?" Diye soran ses sert ve öfkeliydi ama bu beni irademden vaz geçirmedi. "Evet Pars bey, karıştığını düşündüğümüz kız o, Karmen Serselen." Demesiyle babam da gerçekten şaşkın okacak ki hiç konuşmamıştı hâlâ.
Pars Taşkın bana oldukça öfkeli gözlerle bakarken saçlarımı rahatça arkama attım ama asla rahat değildim. Nasıl olabilirdi? Evini soyduğum insanlar benim ailem olabilir miydi gerçekten? O an bu yaptığıma gerçekten pişman oldum ama geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim.
Onların öz ailem olması, annemin kızı olmamamdan bile daha korkunç bir ihtimaldi. Çünkü adım kadar emindim ki eğer onların kızı çıkarsam, onlar benim canını okurdu.
Bedenimi korku ele geçirirken dışarıdan oldukça sakin ve umursamaz durmaya çalışıyordum ama çok zordu. Eğer bilseydim bunu aska yapmaz ve onları çağırtmazdım. Sonuçla kim 5 Milyon dolarını çalan biri öz kızı çıkarsa ona iyi davranırdı ki? Şahsen ben ondan nefret ederdim.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun doktor? Dolandırıcı lan o kız!" Demesiyle onlarında yanında duran kız ve doktor şaşkınlıkla bakmıştı bir an bana. Doktor hemen kendini toparladı ve konuşmaya başladı.
"Maalesef durum bu Pars bey.. test yapıldıktan sonra mesele sizin aranızda." Dediğinde Pars Taşkın boynunu sağa ve sola doğru sırayla yatırarak boynunu kütletti. "Sizi şöyle alalım, sırayla kan alacağız." Demesi ile ilk onların yanındaki kıza döndü.
"Nilin hanım şuraya oturun." Demesi ile ilk kez dönüp yüzünü inceledim onun. Gördüğüm gibi gözlerim dolmasın diye sıkıca kapatıp açmıştım. Anneme benziyordu, hemde oldukça benziyordu.
Kahverengi dalgalı saçları omzunun biraz üstünde bitiyordu. İri kahverengi gözleri umursamazca doktorun elindeki iğnedeydi. Buğday teni ve dolgun dudaklarıyla gerçekten çok güzeldi ve anneme benziyordu.
