-Tandık yabancılar

138 210 480
                                    

Merhabalar yeni bölümle geldim. Bölümlerin hızlı gelmesi için yıldızları parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayın.

2032-Star oteli/Kumarhane

Herkes kendini soğukkanlı diye niteleyerek övünse de bazen olaylar öyle gelişirdi ki en soğukkanlı kişilerin bile paniklediğine, korktuğuna ve korkudan kendini tehlikeye atacak hareketlere sebep olduğuna şahit olabilirdiniz. Sevde ise Giordano denen herifi emniyeti için arkasına çekip ateş etmeye başladığında üç el ateş etti. Üç adamı da yere indirirken yeni bir kurşunun tepesinden sekmesi ile birlikte üç kişiden fazlası olduğunu anlamıştı.

Giordano ise Ne yapacağını düşündüğü esnada az önce oyun oynadığı masayı devirerek kendine siper etti. Sevde'nin üzerinden seken kurşunu fark ettiğindeyse onu sol elinden yakalayarak yanına çektiğinde yeni bir kurşuna hedef olmaktan son anda kurtulmuştu.

"Ahh lanet olsun! Bunlar da nereden çıktı?" dedi Giordano. Kırık Türkçesi kendini hemen belli ederken birkaç kurşun da hemen arkalarındaki duvara saplanarak düşmanın yakın olduğunu söylerken Sevde cevap verdi.

"Sürpriz yumurtadan çıkmadılar ya! Demek ki sızmışlar. Çok konuşma da destek çağır!" dediğinde az önceki cilveli kadından eser kalmamıştı. Kurşun sesinin kesilmesi ile yerinden çıkıp iki el daha ateş edip geri döndü. Kurşunların yeterli gelmeyeceği açıktı. Kendi kendine söylenirken Giordano sanki sıkıştırılmamış gibi konuştu.

"Doktor değilsin öyle değil mi? Kimsin sen?" diyerek belinden siyah bir tabancayı çıkarıp düşmanına doğru ateşledi. Adamlardan birini karnından vurup etkisiz hale getirirken Sevde mermi sayısını kontrol ederek cevapladı.

"Geldiğin yere sağ salim dönesin diye tutulmuş birisiyim. Koruman gibi düşünebilirsin." Dediğinde Giordano gülerek dudağını dişledi.

"Koruyucu bir meleğim olduğunu bilmiyorum. İşte şimdi burada günlerce kalabilirim. Sen koruyacaksan geri dönmeyi düşünmem bile."

Sevde adamın rahatlığı karşısında ya sabır çekip kafa salladıktan sonra kafasını çıkaracaktı ki yeni bir kurşunun sekmesi ile masanın altına iyice büzüldü. Ayağındaki rahatsız edici ayakkabıları çıkarırken "Sen önce kafanı çıkarmamaya bak. Yoksa birazdan dönüş yolunu düşüneceğin bir kafan olmayacak." Dedi ve yeniden ateş etti. Bir adam daha indiğinde salon temizlenecek gibi değildi.

"Bu böyle olmayacak!'" diyerek kendi kendine konuşurken Giordano telefonun ucundaki ile İtalyanca konuştuktan sonra bir posta küfür ettikten sonra serçe kapattı.

"Ne oldu? Gelmiyorlar mı?"

"On dakika istiyorlar. Beceriksiz herifler!" dediğinde Sevde'nin bakışları tavandaki dev avizeye takıldı. Avizeyi düşürürse hem düşmanın görüş alanı sıfıra iner hem de karmaşa çıktığı için dikkat dağılırdı.

"Giordano, silahını ödünç alıyorum." Diyerek adamın elindeki standart boydaki tabancayı alarak avizeyi taşıyan üç halkaya birer el ateş etti. Tavanla bağlantısı kesilen avize ortamı önce karanlığa hemen ardından da büyük bir gürültüye maruz bıraktığında aynı zamanda iki adamı da indirmişti.

"Giordano şimdi!" diyerek yerinden çıktı. Elindeki tabancayı sahibine verip kendisi de küçük ama işlevi çok olan mini tabancasını alırken kendisi önce adam bir adım arkasında önce saklandıkları yerden çıkıp hemen ardından da çıkışa yürümeye başladılar. Koridorun ağır kapısı açtıklarında iki adamın cesetleri üzerinden atladılar. Nabızlarını bile kontrol etme gereği duymamışlardı zira etraflarında minik bir kan göleti ölü olduklarına ikna olmak için yeterliydi.

ErgenekonWhere stories live. Discover now