Ergenekon

-Kalpleri ısıtan duman-

7 K kelime ile kendi rekorumu kırdım. Lütfen boş geçmeyelim efendim. Bol bol yorum ve oy bekliyorum. İyi okumalar.  

Uyarı: Bölüm sonlarına doğru hafif +18 içerikli sahne var. Okumak istemeyenler atlayabilir. 

2032/Hastane

Karşısında uyuyan adama bakıp derin bir nefes alıp vererek sandalyeye yaslandı. Bir belayı daha defetmenin mutluluğunu yaşarken bir yandan da korkuyordu zira zafer için erken olabilirdi. Son 72 saattir gözüne uyku girmeyen kadın bir an önce karşısında boylu boyunca yatıp uyuyan adamın uyanmasını bekliyordu. Zira Bella, abisi uyanmadan gidemeyeceğini söylemişti. Aslında Bella'nın isteğine uymak zorunda değildi ama aynı emirin benzeri Bora'dan gelince kalakalmıştı. Yorgundu ancak dayanabilirdi. Üzerinde o geceden kalan birkaç yerine kan bulaşmış ceketi ve içine giydiği gömleği pek rahat olmasa da ellerini birbirine bağlayarak kafasını geriye attı. Bir saniye olsun gözünü kırpmadan Giordano'nun başındaki monitörden değerlerine bakıyordu. Bir aşağı bir yukarı giden çizginin bu ritmik hareketi onun stresini bir parça alırken odada Bella'nın olmamasını da şanstan sayıyordu zira gece boyunca susmayan kadın Sevde'nin az konuşmasını korkaklık olarak yorumlayıp üstüne gelmeye çalışmıştı. Toy olduğundan emin olduğu o kız şimdi dışarıda korumalara emir veriyorken telefonun çaldığını hissetti. Telefonu çıkardığında kapıya bakıp telefonu açtı.

"Alo Sevde, ne oldu kızım gecenin bir yarısı. Bu telefon neden açılmıyor ayrıca?" Elif'in emir veren ses tonu karşısında Sevde güldü. Bu kızın heyecanı hayatına renk katıyordu. Dudaklarını ıslatıp devam etti.

"Çalışıyorum kız ne olsun? Gece acil bir vaka geldi onla uğraştım. Biraz yorulmuşum dinleniyordum."

"Çatışma çıkmış ve çatışma yerinde senin silahın bulunmuş. Neyse ki bizim diyerek olayı kapattık. Ayrıca o kan izleri kime ait. Sana aitse kötü Giordano'ya aitse daha kötü. Eğer sensen kahvaltıya gelirim de o ise gelemem de." Dediğinde Sevde sol kaşının üzerini kaşıyıp cevap verdi.

"Bu aralar yoğunun canım ya. Başka güne ertelesek olmaz mı?" dedi. Elif dudağını ısırarak devam etti.

"Eyvah eyvah! Durumu nasıl?"

"Annem mi? O da iyi ne yapsın? Evet bana kızıyor bu kadar çalışıyorum diye."

Elif durumu anladığından rahat bir nefes alarak konuşmayı sürdürdü. "Geceden beri bizimkiler orada meraklanma. Ayrıca işin bitince kaçmaya bak. Orada kaldıkça tehlikede olabilirsin. Hastanenin çevresi güvenlik ile doldu bile. "

"Tamamdır halledeceğim." Dedi Sevde ve Elif'in cevabını beklemeden telefonu kapatıp kulağından indirirken tanıdık ama çok yorgun bir ses duydu.

"Yıldız?"

Sevde bir an için ismi garipse de hızlıca toparlayarak ona döndü. "Giordano, uyanmışsın? Kız kardeşine haber versem iyi olacak." Diyerek soğuk ve düz bir tepki verirken Giordano elini kaldırdı. "Hayır , ona haber verme. Yanıma gelir misin?" dedi.

Sevde şaşırmış bir biçimde yerinden kalkarak ona yaklaştı. Giordano'nun yatağının hemen sağında kalan turuncu renkli tekerlekli sandalyeye oturduğunda Girodano da onu gözleri ile takip edip oturmasını beklemişti.

"İşte geldim."

"Yıldız Korhan, gerçek adın değil değil mi?" dedi pat diye. Sevde bu ani gerçek karşısında bir parça şaşkınlığa uğradı. Hatta bu durum yüzüne de yansıdı ve buzdan maskesi bir anlığına düşüp tuzla buz oldu.