2.Kısım-Karanlığın Şafağı

56 69 0
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




1.Bölüm - Yazgı 

2050-Felaket sonrası bir yer.....

Yazgı...

Kimine göre belirsiz bir oyun metni kimine göre başı sonu çoktan yazılı bir sinema senaryosu demekti. Peki ama onun için ne demekti? Onun için yazgı kelimesi zihninde neye tekabül ediyordu. Dünyanın en kötü döneminde yetişkin olmak onun yazgıysa ve değişim mümkün değilse yaptıkları onu masum yapar mıydı? Yok eğer belirsizlik demekse o zaman da ne yapmıştı çocukken de şimdi bu yazgının oyuncusu rolündeydi. Tek hatası doğmaktı belki de. Ya da 20 yıl önce doğmuş olmaktı bilmiyordu. Babasından dinlediği masalların döneminde doğsaydı belki daha mutlu olacaktı ya da olmayacaktı. Belki de ona yüklenen yetenek ve beceriler bu devrin sorumlulukları içindi. Hiç bir şey bilmiyordu artık. Tek bildiği geleceğe güvenle bakmak şöyle dursun bir sonraki nefesinin dahi belirsizliğiydi.

Tozlu yolların arasında ilerleyen araçta aklından bu düşünceler geçerken omuzların erken yaşta binen yükten şikayet etmeye hakkı olup olmadığını düşündü. Kötü ile iyinin savaşı insanlık ile beraber başlamış, insanlar geliştikçe kavgalar da o şekilde biçimlenmişti. Başlangıçta kılıçlar vardı. O dönem kılıçların savaşına sahne olmuştu dünya. Sonra krallıklar gelişmiş ve orta çağa erişilmişti. O dönem de Türkler ve Türk olmayanların kavgası başlamıştı. Krallıklar yıkılıp devletler savaşa tutuştuklarında iyi kötü birbirine karışmış tüm mücadele flu bir görüntünün ardından yürütülür olmuştu. Bu kavganın son temsilcileri annesi Sevde ve Atalay amcası olmuştu. Annesinden sonra belki de sıra kendine gelmişti.

O zaman neden Atalay amcasının annesine düşman olduğunu pek idrak edememişti. Şimdi anlıyordu ama. Kavganın sebebini , sonsuza kadar sürecek gibi olan kaçmaların sebebi yeni yeni oturuyordu yerine

Yıkık dökük harabelerin arasından sıyrılan jeep toza bulanmış halde yolun ortasında durduğunda arabanın kapıları açıldı. İçinden dört kişi inerken kadın diğerlerine döndü.

"Siz ikiniz burada bekleyin. "

"Nasıl istersen! " Diyen ikiliden sıyrılan diğerlerine göre kısa boylu olan kadının peşine arabadan uzaklaştı.

Bir kaç dakika düzlükte yürürken konuştu

"Beni mezarlığa götürecektin.! "

"Getirdim işte! "

"Burası bir boşluk iyi misin sen? " Dediğinde kız güldü.

"O kadar acımasızlar ki mezarlara bile zarar verebilirler diye sakladık. Şimdi göreceksin. " Dedi ve yanındaki çocuğa döndü. Cebinden bir düğme çıkarıp bastığında tam karşılarındaki yıkık duvar aşağıya doğru çekildi ve onun aşağıya çekildiği doğrultuda yer altına uzanan merdivenler görüldü.

ErgenekonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin