BEYAZ GÜL

1K 152 342
                                    

Bu kitapta geçen kurum, kuruluş ve olayların hiç biri gerçek değildir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu kitapta geçen kurum, kuruluş ve olayların hiç biri gerçek değildir. Başlama tarihlerinizi buraya atabilirsiniz.

Beyaz Gül evrenine hepiniz hoş geldiniz!

"Bu kitap duygularının esiri olup büyük bir mücadele ateşini yakanlara ithaf edilmiştir."


BEYAZ GÜL


İnsanlar duygularla yaşardı, duygular onları yönetirdi ve duygular, bazen bir insanı bile esir kılardı.

Tabii duygular dışında insanı esir tutacak bir şeyler de olursa, düzen asıl o zaman değişiyordu.

Ve bazen duyguların, bazen ise aptal bir düzenin esiri olan o kadın, Neva Aksoy'du.

Kendisi genellikle sessizdi, sadece sevdiklerinin yanında konuşurdu. Savaşmaktan, bir şeylerin peşine düşmekten geri durmazdı; öyle ki meydan okumak onun için en büyük isyandı. Zekiydi, yaşadığı dünyada hayatta kalmak için oldukça kurnazdı ve bir şeyleri çözmeyi çok iyi biliyordu. Aynı zamanda hak edenlere karşı kibardı, sevdiklerine karşı pek dürüst değildi fakat saygılıydı. Sevdiklerine çok değer verirdi, onları korumaya çalışırdı ve hatta onlar için kendini feda bile edebilirdi.

Bu, ölümcüldü.

Koyu kahve topukluları, dizine kadar gelen dar elbisesi ve onları tamamlayan deri eldivenleriyle loş ışıklı ortama giriş yaptı. Siyah kaşe kabanını omuzlarına atmış, koyu kahve ve beyaz, annesinden kalma saçlarını özenle toplamıştı. Her ne kadar özensiz durursa dursun, güzelliği bir yana asilliği masmavi gözlerinden bile anlaşılıyordu arkasındaki akrabası gibi. Arkasında kardeşi gibi büyüdüğü kişi, Sıla Baysal vardı.

Neva Aksoy onun yanında olmasından memnun değildi, çünkü akrabası masum iken onu bu kötü işlere sokmak istemiyordu. Bugün Neva, bir plan yapmış ve o plana Sıla Baysal'ı da dahil etmişti lakin şimdi elinde olsa Sıla'yı bu plana asla dahil etmezdi. Sıla Baysal'ı da kirletmek, ona bir sır yüklemek onun için kötüydü çünkü, Neva Aksoy vicdan mahkemesinde idama tutulmuş bir mahkum gibi kaybetmişti.

Sıla Baysal ise hâlâ masum, ilk defa bir kötülük işleyecek ve daha sonrasında yine masumiyete bulanacak o kadındı. Kardeşinin yanında durmak ise onu kirletmiyordu, bunu biliyordu.

İkisi de organizasyon yerindeki, onlar için ayrılmış en ortadaki masaya geçti. Bugün yapacakları iş gereği ikisi de gergindi, fakat bu gözlerinden hiç okunmuyordu. Aksine Neva Aksoy olabildiğince rahat görünmeye çalışıyor, bakışlarını çevresinde gezdirmekten geri kalmıyordu.

Çünkü Neva Aksoy ne yapacağını bilirdi, hep biliyordu.

Neva oturduğu sandaleye yaslandı, gerilmekten oldukça soğumuş ellerini birbirine bağladı. Sıla Baysal ise telefonunu çıkarıp Neva Aksoy'a bir adam fotoğrafı gösterdi: bugün öldürecekleri cerrahı.

BEYAZ GÜLWhere stories live. Discover now