1. ÖZGÜRLÜK SAVAŞI

455 134 243
                                    

Merhabalar, dostlarım. Öncelikle ana karakterimizi yeni yeni tam anlamıyla tanıyacağımız, çevremizi az çok bileceğimiz bu bölüme hepiniz hoc geldiniz.

Yine hep dediğim gibi, oy ve yorum yapmayı unutmayın, tek motivem.

Keyifli okumalar!

****

6 sene sonra / Sene 2030, Türkiye


"Günaydınlar Neva Hanım."

Boş koridorda yankılanan sesle beraber, topuklularımın üzerinde arkama döndüm. Avukat Elif, namı diğer burada tek konuştuğum kişi bana gülümseyerek kahve uzatıyordu.

"Sana da günaydın," dedim sessizce, kahveyi alırken. Avukat Elif fazla samimi olmadığım biriydi, çünkü devlete çok bağlıydı.

Ben devlete bağlı bile değildim.

"Bugün çok yoğun musun?" diye sordu elimdeki dosyalara bakarak. Yeni bir davaya bakacaktım fakat ne olduğundan emin değildim. "Bir pislik için yeni bir mahkeme," diye vermişlerdi dosyayı bana. Emindim ki devletin karşıt görüşlülerine ait olan bir adamındı bu dosya.

"Aynen." dediğimde o da lafı fazla uzatmadan, "Tamamdır, ben seni daha fazla tutmayayım Savcı Hanım." dedi yorgunca. Başımı hafifçe sallayarak ofisime ilerlediğimde, kahvemden bir yudum alarak içeri girdim.

Mesai başlamıştı.

Dosyaları ve kahveyi masaya bıraktıktan sonra siyah bejdere geçtim. Dosyayı açtığımdaysa karşımdaki isim kısa bir süre donukluk yaşamama neden oldu.

"MAHKUM CESUR ABAY KARATAŞ"

Bu isim bir felaketti.

Herkesin korktuğu, ne olursa olsun ismini her duyduğumuzda titrediğimiz, etrafa dehşet saçan birisinin ismiydi.

BG teşkilatı, namı diğer Ⅶ'in kurucusunun ismi.

Cesur Abay Karataş.

Özgürlük ve adalet adına kurulmuş BG teşkilatı, çok fazla ses getirmişti iki sene önce, yani ilk kurulduğu zamanlarda. Ülkemizde adalet yoktu, eşitlik yoktu ve en önemlisi kaçış yoktu. Mahkumlar gizli gizli öldürülüyor, BG destekleyenler ölüme sürükleniyordu. Herkesin seçme ve seçilme hakkı kısıtlanıyordu, seçilen tek şey devlet olmalıydı. Öyle ki, evliliklerde bile devlet istediği kişiyle evleniyordu, eğer karşısındaki kadın onu istemiyorsa onu tehditle zorluyorlardı. Bazen yaşlıların, çocukların cesetleri sokaklarda görülüyordu, çoğu insan vahşice katlediliyordu fakat devlet buna asla ses çıkarmıyordu.

Çünkü devlet kimsenin ses çıkarmasını istemiyordu ve ses çıkaran herkes de ölmeliydi.

Bir çok örgüt ve teşkilat devlete karşı gelmek için kurulmuştu fakat kurulanların hepsi en az bir sene içinde yok olmuştu. Hiç biri BG kadar ses getirmemişti, çünkü her kuruluş savunmasızken ve aynı zamanda pes ederken B.G. örgütü daima güçlü kalmış, pes etmemişti.

Herkesin tek bir umudu vardı; o da BG'ydi.

BG örgütünü de Cesur Abay Karataş'ın kurduğu düşünülüyordu, hâlâ bu yüzden hapisteydi. Herkes ondan korkuyordu, ondan çekiniyordu çünkü o koca devleti karşısına almıştı ve onun arkasında halkın göz yaşları, çaresizliği ve nefreti vardı.

BG örgütü, adaletsizliğe, onursuzluğa ve kapanan her kulağa karşı büyük bir isyan başlatmıştı ve bu özgürlük savaşında kimin kazanacağı belli değildi.

BEYAZ GÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin