5. BÖLÜM

518 20 1
                                    


"Komutanım, Salim Yarbay'ın özel emri var. Tim ve sizi harekat merkezinde bekliyor."

"Tamam Astsubayım, sen git time ben haber veririm."

"Emredersiniz Komutanım."

Astsubayın gitmesiyle odamdan çıkarak nizamiye bahçesine ilerledim muhtemelen hepsi oradaydı bu saatlerde bahçede toplanıp otururlardı genelde.
Nizamiye kapısından bahçeye çıkınca yanılmadığımı gördüm.

Bahçenin sol tarafında yer alan bankta Yüzbaşı ve Tekin Üsteğmen oturup bir şeyler konuşuyor, kalan grup ise çimlerin üzerine yayılarak kendilerini atmış vaziyette takılıyorlardı. Bir iki saniye gözlerimi Yüzbaşıda gezdirirken sonra toparlanıp merdivenlerden inerek yanlarına ilerledim. Adımlarımı atarken aceleci davranmıyor aksine o güzel çehresini biraz daha fazla görmek adına olabildiğince yavaş davranıyordum. Ancak ne kadar yavaş yürürseniz yürüyün, sürünürken bile normal bir insanın yürüyüş hızından daha hızlı ilerlemeye alışmış bir subay için yavaş kavramı pek normal işlemiyordu malesef.

Son iki adımım kalmışken Yüzbaşı beni farketmiş ve kahve gözlerini yüzüme dikmişti. Benim gözlerimde ondan ayrılmazken dikkat çekmemek için time çevirdim bakışlarımı. Zaten dünden beri üstünde olan bir gerginlik vardı Yüzbaşı'nın. Dünki olaydan kaynaklandığını düşünmüyordum çünkü onu bu kadar sinirlendirecek değere sahip miydim gözünde bilmiyordum ama neden bu kadar öfkeli olduğunu da merak ediyordum. Çok düşünüp kafayı yememek üzere düşünceleri kafamdan göndermeye çalışırken yürümeye devam ettim. Timde beni farketmiş olacak ki hepsi gözlerini bana dikmiş ne konuşacağımı bekliyorlardı.

Tekrar Yüzbaşı'ya bakarak elimi alnıma koyup selam verdim.
Elimi çektiğimde dik duruşumu bozmadan, Yüzbaşı'ya bakarak konuştum.

"Üsteğmen Demir. Komutanım, Salim Yarbay benimle beraber sizin ve timinizin harekat merkezine gelmesini emretti. Arz ederim."

"Anlaşıldı Üsteğmenim. Geliyoruz hemen."

Baş selamı vererek topuklarım üstünde arkamı dönüp nizamiye
kapısına yönelttim adımlarımı.

Harekat merkezinin önüne vardığımda arkamdan gelen timi bekleyerek kenara çekilip Yüzbaşı'nın girmesini bekledim. O girince arkasından timle beraber açılan kapıdan girmiştik. Yarbay oturmuş masasındaki dosyaları incelerken bizim girmemizle kafasını kaldırarak dikkatini bize yöneltmişti. Masanın etrafında toplanıp ayakta dikilmiş Yarbay'ın emrini bekliyorduk.

"Oturun çocuklar. Size anlatacaklarım var."

Hepimiz önümüzdeki sandalyeleri çekerek oturmuş merakla Yarbay'ın söyleyeceklerini bekliyorduk. Yüzümü çevirdiğimde karşımda oturan Yüzbaşı'da benden farksızdı. O da başını çevirip bana bakınca anlık göz göze gelirken Yarbay'ın sesiyle odağımı ondan ayırmıştım.

"Evet, biliyorsunuz ki uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir operasyon vardı. Size daha önce de anlattığım gibi bizim şuanlık en büyük amacımız o itlerin sevkiyatını çökertip planlarını suya düşürmek. Lafı çok uzatmayacağım baskını bu akşam yapıyoruz. Sevkiyatın gecenin geç saatlerinde yapılacağı bilgisini aldık. Gidip pusuda bekleyeceksiniz. Detaylar Emre Astsubayın size vereceği dosyalarda yazıyor inceleyebilirsiniz. Anlaşıldı mı?!"

KALBİMİN ORTASINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin