11. BÖLÜM

421 21 0
                                    

Kutay'dan

"İflahını siktiğimin piçi!"

"Ulan sen kimsin?"

"Bir de pişmiş kelle gibi sırıtıyor puşt!"

Karşımda duran kum torbasına ardı adına yumruklarımı sıralarken ağzımdan çıkan küfürlere mani olamıyordum. Batur denilen adamın Asel'e olan bakışları aklıma geldikçe kafayı yiyecekmiş gibi oluyordum. Bir de gözümün içine baka baka inadına yaparmış gibi olan konuşmaları öfkelenmem için yeterli bir sebepti zaten.

Ben sinirle kum torbasına yumruklarımı indirirken ne ara yanıma geldiğini anlamadığım Serkan alayla konuştu.

"Lan kum torbasının çığlıklarını duydum geldim içeriden. O nasıl vurma? Bir sakin oğlum, o kum torbalarına para ödüyoruz biz."

Serkan'ın hafif sitemle gülerek söylediği sözler üzerine kendime geldim. Serkan bu spor salonunun sahibiydi. Buraya sık sık ter atmak için gelirdim.

"Ne bileyim oğlum kaptırmışım kendimi."

"Neye?"

"Ne, neye?"

"Diyorum ki neye kaptırdın kendini? Kum torbasına mi yoksa aklındakine mi?"

"Ne saçmalıyorsun yine oğlum sen?!"

"Bir şey saçmaladığım yok abicim bir şeye sinirlenmişsin belli ben de sebebini anlamaya çalışıyorum."

Serkan iyi tanırdı beni. Yıllardır süren bir arkadaşlığımız vardı o yüzden ikimizde birbirimizi tek bir bakışta tanırdık.

Elimdeki boks eldivenlerini çıkartarak bir köşeye fırlattım. Spor aletlerinin olduğu yöne giderek rastgele bir yere bıraktığım havlumu aldım. Alnımda ve boynumda birikmiş terimi silerek duvar kenarına çöktüm.

Serkan da yanıma gelmiş benim gibi oturarak sırtını duvara yaslamıştı.

Aradan geçen bir iki dakikadan sonra Serkan aramızdaki sessizliğe daha fazla dayanamıyormuş gibi derin bir nefes verip konuştu.

"Daha ne kadar susacaksın kardeşim?"

"Ne söylememi bekliyorsun Serkan?"

"Hımm bir düşüneyim... Hah bak mesela bir keresinde gittiğimiz bir tantunici vardı, oranın tantunisini çok beğenmiştik. Hatta orda bir garson kız vard-"

"Ne saçmalıyorsun oğlum sen? Ne alaka?"

"E konuşmuyorsun ben de konu türetmeye çalışıyorum birader. Ne yapayım sen söyle?"

Ağzımdan bıkkın bir 'off' sesi çıkarırken kafamı geriye atıp iyice duvara yasladım. İçimde kendime bile itiraf edemediğim duygular, aklımın ve kalbimin tüm duvarlarını istila ederken şimdi ne diyeceğimi bilmiyordum.

Ben öylece duvara yaslı başımla düşünmeye devam ederken Serkan hala benim konuşmamı bekliyordu. O da biliyordu ki ben istemezsem ağzımdan tek kelime dahi alamazdı o yüzden daha fazla ısrara girişmemişti.

KALBİMİN ORTASINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin