3 bölüm. ölümsüz bir zaman.

49 61 36
                                    

İnsanlar sırf sebepsiz yere ağlamak için parmağını da kesiyormuş. Soranlara sadece. 'benim canım çok tatlı' diyormuş.


Onların arasından tüm asaletiyla tıpkı bir kral edasıyla bize doğru geliyordu. attığı her adım zaman akışına meydan okuyor gibi  adımları  ağır ağır zemine basıyor ve zeminden çıkan tok ses kulaklarımda işkence gibi yankılanıyordu. kesik soluklarla dizginledigim korkum derimin altına kadar sızarak kendini bir kez daha hatırlatınca. dizlerimin bağı çözüldü. öyle ki titremeye başlamıştım. onun adımları aramızda yedi adımlık mesafe kala durduğunda. ne yapacağı mı bilmez bir şekilde elim ayağım bir birine karıştı. lanet olsun burdan dikkat çekmeden neden gitmedim ki. illa olay çıkarmam getekmiyordu. ben düşüncelerime debelleşirkdn duyduğum ağır gür sesle irkilerek bakışlarımın kadrajına onu aldım.

öyle güçlü duruyordu ki bedeni karşımda yıkılmazlığını ilan edermişcesine dimdik duruyordu. gölgesinin yerleştiği alanda durmak bile kendimi zayıf hissetmeme sebep olmuştu. dimdik omuzlarının genişliği. insana zayıflık hissi veriyordu doğrusu. ne kadar çıplak bedenine bakmamak için kendimi zorlasamda. gözlerim bana inat bedenine kayıyordu. neden bu soğukta üstü açık dolaşır ki insan hayır yane bunca insanın içinde birde...

Onu izlerken nefesimi tuttuğumun bile farkında değildim. vücudunda ki her kas için ayrı çalışmıştı sanki. kol kasları omuzlarının genişliği buğday tenini bile ardına bırakakmıştı. bütün bedeni denge içindeydi. onu izlerken bilinçsizce alt dudağı mı dişliyordum.

Gözlerim ağırca bedenini tırmalarken göz hapsime ilk aldığım acik kestane saçları olmuştu. hiç bir zaman sevmediğim kestane renk saçlara simdi ise tutulmuştum. saçlarının aksine seyrek sakalları daha açık renkti. acaEvet bunu kendi içinde dile getirecek kadar şuurumu kaybetmiş olabilirim. Ama bunu farkında olmadan düşünmüştum. Yani yoksa bana ne sakallarından saçlarından değil mi? onu bu kadar uzun incelemem hoşuna gitmiş olacak ki. dudağının kenarını kibirle kıvırdı..

Elin adamını ne diye böyle uzun inceliyorum. zaten dikkati üstümüze aldığımız yetmiyor bide adamı sömürecek kadar incelemiştim. kendi kontrolümü sonunda elime alarak bakışları mı hızla kaçırdığımda stresten oynadığım parmaklarıma çevirdim..

Bazen insan kendinde olmadan olmaması gereken yerde bir hata yapar ve. Hakkı olmadan sorgulayıp yargılar. Yaptığı hatayı ise öfkesi dönünce anlar. Ve pişmanlık çığ gibi üzerine düşer. Bunun sorumlusu bendim. Başımı korkudan kaldırıp etrafa bakmıyordum. Ama üzerimizde ki keskin şaşkın öfkeli ve delici bakışları hissedebiliyordum. Herkes kendi kafasına ve duygularına göre şuan bizi yargılıyor. Yada beni mi demeliyim. çünkü her hatanın baş rölu nedense hep ben oldum..

Evet bu bakışlardan nasibini alan yanlızca bendim. Korksam da bakışlarımı usulca kaldırıp yüzüme düşen saçlarımın arasından karşımda yıkılmazlığını ilan eden adama baktım. Başını omzuna yatırmış adlandıramağım  bir duyguyla bana bakıyordu. İstediğini almış gibi dudadığın köşesi usulca kıvrıldığında kaşlarım çatıldı. Çıplak göğsüne bakmamaya çabalarken o sanki bu düşüncemi okumuş gibi düşüncelerimden beni yanıltmak ister gibi aramızda ki mesafeyi kırdı. Işıkların söndüğü kehribarları yüz hatlarımda oyalanıyordu. Kendi kafasına kazır gibi. Nedendir bilmiyorum ama bu adamın bakışları daha doğrusu varlığı beni geriyordu. Rahatsız edici bir his bedenimde misafir olmuştu. Bakışlarımı zorlukla ondan çekip bana öfkeyle bakan esmer adama çevirdim.  Bana doğru atıldığında bakmaktan çekindiğim adamın benim bir dilde konuşmasıyla göz ucuyla tekrar kendisine döndüm. Gözlerinde ki o öfke ne içindi bilmiyorum ama sinirlenmişti. Esmer adama her ne dediyse adam yutkunarak benden uzaklaştı.  Şaşkınca yanında etrafında ki insanları merakla izleyen yeğenime döndüm. Anlaşılan bu aptal bizi düşürdüğü durumdan sıyrılmış gibi. Koluna cimcikleledim. irkilerek bana doğru döndüğünde. Kısık bir sesle. "Dua et bugün tek parça halinde burdan çıkalım yoksa. Se-" demiştim ki. "Sana tek bir şans vadediyorum." Diyen sesle. Sözlerim yarıda kesilmişti. Mehil korkuyla arkama bakarken bende ondan farksız değildim.

SAU RAWES (SERİSİ)Where stories live. Discover now