5. bölüm. Kirli oyunlar.

26 9 0
                                    

Kral tahtından indi ama korktuğu için değil. Korkutmak için. Bazı okyanusların uzak kalamsı için.

Parmakalarının arasında ki dalgaları ve gözlerinde ki damlaları iyi koru. Çünkü onları kurutacak kadar büyük bir yangın sahibiyle birlikte tahtından indi.

kül bir adım attıysa eğer tehlike yamacındadır demek. Yürürken adımların yavaş Nefesinin sesi ise kısık olsun.

❄️

Duyulmazdı bazı sesler. hep güçlü insanların sesinin ardında bir fısıltı kadar sesiz kalırdı. çünkü insanlar sadece duymak istediklerini duyarlardı. şimdi kimsenin bizi duymadığı.ve hiç bir zaman sesimin ulaşmadığı yerde hep bir fısıltı kadar güçsüzlüğükle suskunluğu kabullendiğim gibi. güçsüzlüğü kabullenmek. yenilgiyi kabullenmekti. şimdiye kadar sadece zihnimde savaştım. çünkü benim en büyük dusmanlarım zihnimin içinde ki korkunç düşüncelerin içinde ki baş rollerdi.

ilkti hayallerimi ve umutlarımı onun  güçlü adımların altında ezildğini görmek. her yeni bir korkuda onun varlığını kalbimin en derin köşelerinde hissetmek. belkide artık hep böyle kalacaktı. başıma her gelen belayı ona bağlayıp her günü bir şüpeyle yaşayacaktım. kahretsin ki korkuların varlığı  bana onu çağıştırıyordu. her bir düşüncemin içinde gizlenirken bile açık veren sinsi bir vesvese gibiydi sözleri. bana her nefes aldığımda. sanki bir suç işlemişim gibi zihnimden kalbime dahiliyordu o hırçın his. ve şimdi yene aynısını hissediyordum. zihnim ve kalbime hükmeden o korku şimdi derimin içine kadar sızmıştı.

Az önce ki ses neydi bilmiyorum ama.

Nedensizce bir tehlike seziyordum. Sanki etrafïmda binlerce yaratık durmuş bana saldırmak için en iyi vakti bekliyormuş gibi hissediyordum. Gergin hava ve sessizleşen ortam beni germişti. İki kız kendi aralarında bir takım konuşma gerçekleştirirken ben yanlızca gerginleşen havayı ve tehlikeyi soluyup. Etrafı kontrol ediyordum. Karanlık en savunmasız olduğumuz bir zamanda bizi avlıyordu.

Karanlıkta silüetler seçmek zordu. Lakin gelen karanlık enerjilerini alabiliyordum. Nedensizce ayağa kalkarken. İkilinin bakışları beni bulmuştu. Sebepsiz yere huzursuz olmam bir şeye dayanıyordu. Buraya bu yer iç güdülerimi güçlendiriyordu.

"Ne oldu?" Diyen solna'ın korkmuş sesi beni kendime getirirken. Ejah'n söyledikleri kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Çok garip. Büyü bir güçe sahip." Sanki bunları bana değilde kendi kendine söyler gibiydi. Anlamayarak. "Ne gücü?" Dedim sorduğum soruyla yerde sabit kalan bakışları beni buldu. Dudaklarını araladı. Fakat ağzından sözcükler dökülmeden. Arkamda bir şey görmüş gibi. Hışımla ayağa kalkınca. Ben ve solna da telaşla yerimizden kıpırdanıp.

"Bana bak seni kem gözlü kız sakın bana şimdi arkamda bir yaratığın olduğunu söyleme!" Dedim. Nefesim hızlanırken. "Yada dur. Söyle" Solna da benim yanımda arkasına bakmaktan korkuyor olacak ki. Bakışlarını ejah'tan çekmiyordu. Ejah'ın yüzü bembeyaz kesilmişti. İnanmıyor gibi gözlerini bir kaç kez kırpıştırıp. Daha sonra bir şeyleri yeni yeni idrak etmiş gibi. Gözleri hızla beni beni buldu. Ve. "Tuzak." Diye fısıldadı. Göz ucuyla etrafımı gözetlediğimde.

SAU RAWES (SERİSİ)Where stories live. Discover now