4 bölüm. Tehlikeli gecenin zihni.

29 15 3
                                    

Beni tanıdığını söylüyorsun. ama bilmiyorsun ki sana görünen kişinin bende ki ben değilde sende ki senin olduğunu. sen sadece bende istediğin kişiyi gördün.

Ve bende şimdi onu sana verdim...

❄️

Gecenin karanlığını süsleyen sessizlik beni kaçmam için uyarırken duyduğum tek ses aldığım kesik nefeslerin korku sesiydi. bu beni korkutuyordu. ben karanlıktan değil karanlıkta sessizce izlenimde olan avcılardan korkuyordum. ruhum telaş içinde bedenimi tetikliyor ve kalbim süratle hızlanan ritimlerini dengede tutmaya çalışıyordu. ayaklarım beni gitmek istemediğim bir yere çekerken gözlerimin sızlayışıyla gözlüklerimin olmasına rağmen hiç birşeyi net göremiyordum. ne hislerimi nede zihnimi kontrol edebiliyordum. zihnim kilitlenmişti sanki. ve uğultu sesleri tüm dengemi alt etmişti. biri bedenimi kontrol ediyordu.

Ağlamamak için zorla zaptettigim gösyaşlarım işimi yeterince zorlaştırırken kaçmak gerektiğini biliyordum. söz geçiremediğim ayaklarım benden bağımsız karanlığın en yoğun yandığı yöne doğru hareketlenirken. duyduğum adım sesleri kulaklarımda yankılanıp zihnimin içine sızdı. görüş açım bulanıktı. bana doğru ilerleyen kişinin yüzünü ne seçemiyordum. korkuyorum ama kaçmak yerine ona doğru ilerliyordum. bedenim titriyordu. adım sesleri gittikçe yaklaşırken. hızlı nefes alışverişlerini duyabiliyordum. ama içimde ki söz geçiremediğim his fazla ağırlıklıydı. ona karşı.

O kimdi yada neydi bilmiyorum fakat beni kendisine çekmekte ısrarlıydı.

"Sakın o çizgiyi geçme!"bir takım sesler işittim ama bu beni durduracak kadar güçlü değildi. yürümeye devam ettim Aynı sesi yene duyduğumda bu sefer adımlarımı durdurmak için direnmeye çalışıyordum. ama buna engel olamıyordum. ruhum hala ayıktı. kendiydeydi. ancak bedenim onun kontrolü altındaydı.

Kahretsin durduramıyorum kendimi!!

"Eğer şimdi gidersen sonsuza kadar kaybedersin onun oyuncağı olacaksın anlasana!"neyi anlamam gerektiğini bilmiyordum. elimde değildi yoksa neden tehlikeye gideyim ki? bir kaç defa aynı anda işittiğim sesin sonuna kime ait olduğun az çok anlamaya başladım. bu ses solnanın sesiydi.

"Vadras mahri kal!!"ansızın bedenimi yoğun bir enerji yükseldi. adımladım durdu anlık. ve gögyüzünde bir karkaga çıktı sanki. yeryüzü biran sarsıldı sanki. ama ben sarsılmadım. yerimde milim dahi kıpırdamayan bedenim tuhaf bir tepkisizdi. lakin ben daha ne olduğunu anlamaya çalışırken. gök öyle bir gürledi ki. ayaklarımın altında ki yerin kıpırdanışına ve kaymasına şahitlik ettim. şok olmuştum. o an yağmur damlaları yer yüzüne indi. yutkundum. biran elbisem uçuştu rüzgarın olmadığı halde saçlarım ahenkle dans ettiler. 

Zihnimde ki güç aniden çekildi. ruhumun üzerinde ki ağırlık kalktı. sanki günlerdir nefesizmişim gibi. bütün dünyanın oksijeninj çeker gibi çektim içime. öyle bir histi ki ilk defa nefes aldığı mı hisettim. bütün suların hareket haline geçtiğini hisettiriyordu. çöllerde ki yabani yağmurların huzurlu hisi. şimşeklerin korkutucu renkleri canlandı gözlerimin önünde. yağmur sidetlendi. yer yüzündeki butun kirlilikleri arındırmak ister gibiydi. irkildim bir an. ne yaşadığımı yeni farkediyordum. kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. bu duruma bir anlam yükleyemiyorum.

SAU RAWES (SERİSİ)Where stories live. Discover now