Bölüm 13

24.9K 1.4K 358
                                    


Merhaba, nasılsınız ?

Diğer bölümlerinizin iki katı uzunluğunda bir bölümle geldim bu sefer, keyifli okumalar ❤️‍🔥

Diğer bölümlerinizin iki katı uzunluğunda bir bölümle geldim bu sefer, keyifli okumalar ❤️‍🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Boş gemiler geçiyor gönlümün kıyısından
Ruhum yorgun ve bezmiş düşman sayısından


BÖLÜM ON ÜÇ

Günlerim sınavlar yüzünden korkunç derecede yoğun geçiyordu. Onca yoğunluğun arasında dans provalarına gidememiştim. Benim için artık alışıldık bir durumdu bu. Vize ve final haftalarında ya da jüriye çıkacağım zamanlarda provada olmamama Serkan Hoca bile artık bir şey demiyordu.

Gece hiç uyumadığım için acıyan gözlerim ve arka arkaya yuvarladığım kupalarca kahvenin midemi bulandırması yüzünden yeterince kötü hissetmiyormuşum gibi birde sınavım kötü geçmişti. Bir şeyleri yoluna koymaya çalışırken daha fazla şeyin yolundan çıkmasından nefret ediyordum. Hepsi üst üste gelmişti. Karnıma saplanan ağrıyla iki büklüm olurken aklıma gelen ihtimalle küfür ettim. Telefonumun ekranına baktığım gibi uygulamaya girmeye gerek kalmadan ekrana düşmüş bildirimler arasından o bildirimi gördüm.

Regl olacaktım.

Harika! Bir sen eksiktin...

Gökçe'ye gidecektim ama öncesinde markete girip ped aldım. Onun evinde kalacaktım bu yüzden reglimin ilk gününün ne kadar ağrılı olduğu düşünüldüğünde yurtta kalmayacağıma sevindim.

Otobüsteki sıkışıklığa rağmen güç bela telefonumu buldum. "Geliyor musun bebek ?" dedi Gökçe açar açmaz. "Geliyorum da sende ağrı kesici var mı, regl oldum. Yoksa gelirken alacağım."

"Var, var merak etme. Sen gelene kadar yemek hazırlıyorum o zaman ben."

Gerek olmadığını söylememe kalmadan yüzüme kapattı. Zaten ona yardım edebilecek kadar iyi değildim şu an. Otobüste yere çöküp gözlerimi sıkı sıkı kapatmayı istiyordum hatta. Otobüsten inip evinin olduğu sokağa yürürken de işkencem devam etti. Nihayet kendimi evine atabildiğimde doğrudan kıyafetlerimi değiştirip üzerime kalın polar pijama takımımı giydim. Saçlarımı da dağınık bir şekilde topuz yapmıştım.

"Yemek hazır olmak üzere ben fırını kontrol edeyim sen de beş dakika uzan içeri." diyerek beni mutfağa sokmadı Gökçe.

"Yardım etseydi-"

"Zaten içeride yiyeceğiz, geç sen geliyorum bende."

Salonuna girdiğimde ki zaten bu ev bir oda ve bir salondan oluşuyordu, çok dar ve kiler büyüklüğünde bir mutfak olduğunu saymazsak, koltuğuna uzanıp oradaki pikenin altına sindim. Birkaç dakika içinde mayışmak üzereyken koltuktaki titreşim yüzünden rahatım bozuldu. Belimin kenarından bulup çıkardığım telefon Gökçe'nindi. "Gökçe" diye içeri seslendim. "Birisi arka arkaya mesaj atıyor sana."

Panduf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin