Bölüm 16

23.5K 1.3K 541
                                    



Merhaba, nasılsınız?

Ben harikayım çünkü sonunda benim sevdiğim bölümlere başlıyoruz 🥳 Beni önceden de okuyanlar anladı muhtemelen 👉🏻👈🏻

Ben harikayım çünkü sonunda benim sevdiğim bölümlere başlıyoruz 🥳 Beni önceden de okuyanlar anladı muhtemelen 👉🏻👈🏻

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben seni rastgele sevmedim ki
İhtimallerden seçmedim ki


BÖLÜM ON ALTI


Ağrı kesici serum bitince kalkmak için doğrulacakken Yaman üzerime eğildi. Beni kucaklamak için yaptığı bir hamleydi. Afalladığımı görünce duraksadı. "Ha" dedi farkına vararak. "Pardon." Bu kadar çabuk beni kucağında taşımayı alışkanlık edinmesi bile kafa karıştırıcıydı. Bir şeyleri bilerek ya da beni etkilemek için yapmıyordu da öylesine yaptığı şeylerden ben etkileniyordum işte..onu ne yapacaktık ?

Doktorun yazdığı reçeteyi almak için arabayı bana sormadan eczaneye sürmesi de tam olarak böyle hissettirmişti. Benimle yeteri kadar ilgilenmişti, daha fazlasını sonradan bende halledebilirdim ama sanki gecenin bir yarısı beni hastaneye taşımak ,düzeltiyorum kucağında taşımak, ilaçlarımı almak hatta kemerimi bağlamak çok doğaldı onun için. Bir ilişkinin içindeymiş gibi aşinaydık birbirimize. Mesela farkında olmadan ona dalıp gittiğim her defasında başını bana çevirip göz kırpmıştı yolculuk boyunca.

Çok fena çekiliyordum. En fenası da söyledikleriydi ya, ne demişti ? İlk girdiğin andan beri demişti, ilk an...

Of!

Sen bu kadar çabuk kapılmazsın kızım, diye hatırlattım kendime. Aklını başına topla!

Eczaneden çıktığında ve arabaya geri bindiğinde poşeti kucağıma bıraktı. "Ağrı kesici vermiş, muhtemelen evde vardır ama fazladan bir kutu daha aldım sonra da ihtiyacın olursa diye-" Kendi kemerini takmadan arabayı çalıştırdı. "Sen yine de ağrın olunca hemen içme, ilaç alışkanlığı acı eşiğini düşürür."

"Kemerini tak."

"Ha" Şaşkınca döndü. Başını öne eğip kemerini takmadığını fark edince ancak idrak etti. "Unutmuşum la"

"Ankaralı mısın sen ?" diye sordum gülerek. Sena sayesinde bildiğim halde soruyordum. Yüzünü buruşturdu.

"Öyle, ne gidebilirsin bu şehirden ne silebilirsin dilinden.."

"Hala takmadın kemerini-"

Direksiyonu çevirirkenki manevrası yüzünden yine aklıma dolan saçma düşüncelerle kendime içimden küfür ettim. Ne yapsa etkileneceksem işim çok zordu. "Nasıl takayım ?" diye sordu, dalıp gittiğim ellerinden gözlerimi çekmeme sebep olarak. "Işıkta durunca takarım." Başını bana çevirdi ve başta mantıklı bulduğum sözlerinin yalnızca bir bahane olduğunu anlamama yetecek şekilde devam etti. "Yok ama ben takarım diyorsan hayır demem."

Panduf | TextingWhere stories live. Discover now