Bölüm 14

23.2K 1.5K 351
                                    

Yıldızları çalanlar varBu karanlığın sebebi onlar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yıldızları çalanlar var
Bu karanlığın sebebi onlar



BÖLÜM ON DÖRT

Yaman'ın kucağında nereye bakacağımı bilemediğim için çene hattına dikmiştim gözlerimi. Erkeksi kokusuna sigara ve alkol de karışmıştı. "Çok sigara içiyorsun" dedim birden. Başını öne eğdiğinde göz göze geldik. "Çok mu kokuyor üstüm başım ?"  Arabanın kapısını açıp beni ön koltuğa bıraktı ve kemerimi taktı. Arabanın diğer tarafına dolanıp şoför koltuğuna bindiğinde üzerindeki gömleği yakasından çekiştirip burnuna götürdü.

"Biraz kokuyor, evet" dedim ne yapmaya çalıştığını fark ederek. "O yüzden söylememiştim ama-"

Gömleğinin düğmelerini açmaya başladığında gözlerim kocaman açıldı. "Ne yapıyorsun?"

Sorumu umursamadan arka koltuğa uzandığında kaslı göğsü çok yakınımdaydı. Arkadaki çantadan aldığı kazağı geçirdi üzerine. "Daha iyi mi ?"

Aptal gibi bakmaya devam ettim sadece. İfademe saniyeler boyu bakıp en sonunda ufak tebessüm etti. Hastaneye gidene kadar sesim çıkmamıştı ağrıdan. Koltukta iki büklüm kendimi iyice geriye verip başımı camdan dışarı çevirdim. Akıp giden yolu izlemek midemi bulandırdığında diğer tarafa döndüm. Bu sefer manzaram midemi değil ama aklımı bulandırıyordu.

Yüzü çok sert hatlara sahipti. Keskin bakışlarını gölgeleyen gür kirpikleri, daima gözlerinin üzerine inen çatık kaşları kara harelerindeki her duyguyu saklıyordu sanki. Ne düşündüğünü ne hissettiğini anlamıyordum. Kaşının biraz üzerinde alnına doğru olan silik izi fark edince daha önce hiç onu bu kadar uzun incelemediğimi fark ettim. Benden bağımsız elim yarasına uzandı ve sanki canı yanabilirmiş gibi parmağımın ucuyla dokundum yara izine. Beklemediği için irkildi. Geri çekilişiyle kendimi kötü hissederek elimi çektim çabucak. "Nasıl oldu bu ?" diye sordum ama sesim çekingen çıkmıştı.

"Kavga etmiştim küçükken mahallede," Bana bakmak için başını yana çevirdiğinde ne gördü bilmiyorum ama "Rahatsız olmadım" dedi. "Bir anda dokununca..neyse rahatsız etmezsin beni." Kırmızı ışığın saniyesine bakmak için o tarafa döndüğünde onu pür dikkat izliyordum. "En azından bu şekilde..." diye ağzının içinde konuştu.

"Ağrın çok mu ?"

Derin bir nefes çektim içime. Ağrıdan ağlamak istiyordum şakasız. "Yok" dedim ama. "Çok değil."

"Az kaldı geldik sayılır, ağrı kesici yaparlar hemen etki eder." Güldü kendi kendine. "Yosun'un da ağrısı çok olurdu regl olunca, hastaneye gitmemek için de diretirdi. Korkar o iğneden."

Panduf | TextingWhere stories live. Discover now