Bölüm 24

21.2K 1.2K 396
                                    

Merhaba 🫠

Çok felfena bir bölümle geldim, hazır mıyız ?

Çok felfena bir bölümle geldim, hazır mıyız ?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Her şeyi al
Bana beni geri ver



BÖLÜM YİRMİ DÖRT

Sena Aydoğan

Gözlerimi araladığımda uyuduğum keyifli uykudan sıyrılmak zor geldiği için oldukça yavaştım. Görüş alanıma giren ilk şey odadaki beyaz giyinme dolabıydı. Görüşümdeki bulanıklık yerini netliğe bıraktığında kaşlarımı çatarak başımı yaslandığım sıcaklıktan kaldırdım.

Poyraz'ın keskin çene hattıyla bakışıyordum şimdi. Panikleyerek çocuğun her anlamda üzerine çıkmış olduğumu fark ettim. Bacaklarımdan biri iki bacağının arasındaydı. Benim bacak aram ise onun kalçasına sarılıydı. Üst bedenim tamamen karnına, başım göğsüne denk geliyordu. Saçlarım boyun girintisine kadar kendine yer edinmişti. Öyle bir yapışmıştım ki ona uyurken...

Kendimi geriye çekmeye çalıştığım anda başarılı olamayarak belimdeki güçlü kolun beni sımsıkı sardığını fark ettim. Ben ona ne kadar bütünsem onun kolu da beni kendine o kadar hapsetmişti.

Poyraz hala uyuyordu. İstemsizce yüzüne baktım yakından. Siyah dalgalı saçları alnına düşmüştü. Belirgin elmacıklarının üzeri muhtemelen uyuduğu için hafif kırmızılaşmıştı. Kaşları çatık değildi. Uykusunda bile kaşlarını çatmasını beklediğimi fark ederek gülümsedim. Beklediğimden daha huzurlu görünüyordu uyurken.

Belirgin çene hattına dokunmak istediğimde kaşlarını çatan ben oldum. Gözlerimin son uğrak noktası dudakları oldu. Dolgun dudakları...Yuh Sena! Ya ben nereye bakıyorum..?

Yine panikleyerek kendimi geri çekmeye çalıştım ama sertçe geri yapıştım göğsüne. Tek kolunu sıkılaştırdığı yetmiyormuş gibi diğer koluyla da beni sardı ve uykusunda "Rahat dur" diye mırıldandı.

Poyraz'ın en pis huylarından biri uyanmak bilmemesiydi. Çok derin uyuyordu.

Hareket alanımı tamamen kısıtladığından dolayı yanağımın yaslı durduğu göğsünden başımı kaldırmaya çalıştım en azından. Kollarımda göğsüyle kolları arasına sıkışmıştı.

Mecbur onu uyandırmak zorundaydım. Başka türlü kurtuluşum yoktu. "Poyraz" dedim kısık sesle. Tabii ki uyanmadı. Daha yüksek sesle denediğimde de ses alamadım. Elimi ikimizin arasından çıkarıp çenesine dokundum. "Poyraz uyanman gerek."

Homurdanarak çenesindeki elimden kaçtı. Bu sefer yanağına çıkardım elimi. Avuç içime doğru yüzünü yaslamasıyla içimde anlamlandıramadığım bir his baş gösterdi. Kaşlarımı çatarak hafifçe tokat attım yanağına iki kez.

Nihayet gözleri aralandı. Burnunun dibinde beni bulmayı beklemiyor olacak ki birkaç saniye boş baktı. Sonra şaşkınlıkla irileşen gözleriyle beraber "Sena" dedi can havliyle.

Panduf | TextingWhere stories live. Discover now