Bölüm 12: Yüzük mü ?

3.5K 119 144
                                    

*****

LORA KANDEMİR

Uyanmiştim ve hiç kalkmak istemiyordum. Çünkü aşırı derecede yorgundum ama kalmalıydim.

Daha fazla uyumadım ve yataktan kalktım. Sanırım odaya beni Viran taşımıştı. Tahminim böyleydi. Başka birisi de taşımış olabilirdi.

Telefona baktığımda saatin 13.32 olduğunu gördüm.

Makyaj masasının önüne geldim ve makyaj temizleme pamuğu ile suyunu aldım. Makyajı çıkardıktan sonra saçlarımı yukarıdan topuz yapıp yüzümü yıkadım.

Elbiseyi banyoda çıkardım ve duşa girdim. Üzerime bornoz aldım. Saçlarıma ise havlu ile sardım. Odaya geçtim ve ne giyebilirim diye baktım.

Gri eşofman takımı giyecektim yine. Uzerimi giyindim ve bir tarak ile saçlarimi taradım.

Bornoz ile havluyu alıp Banyoya bıraktım. Elbiseyi de aldım ve duzelttigim yatagin üzerine koydum. O sırada gözüme beyaz kutular takıldı. Yuzumde gülümseme oluştu. Çünkü bu kutuları Viran yapmıştı. Daha öncesinde birkaç tane yemiştim sadece.

Daha fazla odada durmadım ve aşağıya indim. Aşağıdan gülme sesleri geliyordu ve hepsi de erkek sesiydi.

İçeriye yavaşça girdigimde içeride Furkan, Musa ve tanımadığım 2 koruma daha olduğunu gördüm. Viran ise köşe de öylece durmuş kitap okuyordu. Üzerinde gri eşofman ve gri bir sweat tişört vardı. Aa-aa aynı giyinmişiz !

Beni ilk fark eden Furkan olmuştu. "Lora çabuk gel !" Dedi gulmelerinin arasindan. Bu sayede herkes beni görmüş oldu.

"Hadi gel !" Diyince daha fazla durmadım ve yanlarına gittim.

Furkan'in üzerinde siyah eşofman, beyaz tişört vardı. Çok sade giyiniyordu.

Musa'nin üzerinde siyah takım elbise, beyaz gömlek vardı. Musa esmer, dolgun dudakli, uzun kirpikleri, kemerli olmayan ama dik olan bir burnu vardı. Gözleri yeşildi.

Diğer iki korumaya baktığımda onlarında uzerlerinde siyah takım elbise ve beyaz gömlek olduğunu gördüm.

Birisi Furkan'in solunda oturuyordu. Kumral, ufak burunlu, hafif dolgun dudağı, orta boylarda da kirpikleri vardı. Gözleri açık tonlarda bir kahveydi. Hatta elaya kaçıyordu diyebilirim.

Diğeri ise Musa'nin sağında oturuyordu. Kumral, Musa'nin ki gibi bir burun, dolgun dudaklari, uzun kirpikleri vardı. Koyu yeşil gözleri vardı.

Dörtüde yerde bir çember şeklinde oturmuştu.

Yanına vardığımda Furkan'da ayağa kalktı. "Bak şimdi !" Dedi. Bir elinin Parmaklarını birbirine birleştirdi. Tuzluk şeklinde duruyordu şuan.

Onu da dudaklarımın karşısına getirdi. "Üflesene."

"Niye ?"

"Ya hadi hadi !"

"Neden ki ?" Dememle Furkan'in solunda oturan kişi "üfle yenge üfle." Dedi.

"Güveneyim mi sana ?" Diyerek bir soru yönelttim. Bence gayet de iyi bir soru idi. Sonuçta Furkan'a güven olmazdı.

"Güvenebilirsin ben Kenan yenge."

"Kenan ?" Arkadan Viran'in sesini duydum. "Şeytan 4'lü işte ! Özellikle şu üçü var ya !" Üfle yenge diyen kişiyi gösterip "Bu Kenan." Musa'nin saginda oturanı gosterdi ve "bu da Umut. Zaten Musa'yi biliyorsun. Kenan, Umut, Musa bir araya geldi mi oooo ! Ne iş verdiysen unut o işi ! Hele ki bu 3'lü ye Furkan'da girdi mi oooo tam bir şeytan 4'lü oluyorlar !" Biraz abartıyordu sanki.

MAFYA HASTAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin