6.7K 141 161
                                    

Dersler bitmişti.

Erdem'in odasından çıktıkdan sonra bir daha görmemiştim. Zaten görmek de istemiyorum.

Yav he he

"Hu hu kız duyuyor musun beni?" Diye Selim elini yüzüme yaklaştırıp çıklattı.

"Ha?" Diye dalgınlıkla konuşdum.

"Anlaşıldı. Sen Erdem hocayı düşünüyorsun" dediğinde gözüm fal taşı gibi açıldı. Nasıl anladı ki?

"Nasıl anladın ki?" Dediğimde "Attım tuttu" Hiç inandırıcı değil

"İnanmış gibi yapıyorum" dediğimde önce güldü sonra kafa salladı.

"Neyse hadi byee" diye evinin önüne ilerledi Selim. "Bye bye" diye bende ona el salladım.

Zaten evlerimiz arasında 3 ev vardı. O yüzden o rahatlıkla konuşa biliyorduk.

Ben de evime vardığımda kapıyı çaldım. Bir kaç kere çaldıkdan sonra açılmıştı. Evi süsleyip püslemişlerdi.

Annem kapıyı hızla açıp "Hoşgelin kızım" dediğinde "Hoşbukduk" diyip içeriye girdi.

"Ne bu telaş sultanım?" Dediğimde mutfaktan bağırarak "BABAN GELİYOR"

Ne?! Babam mı? Şükürler olsun.

"ÇOK ŞÜKÜR" diye ben de salondan mutfağa bağırdım.

Babam geçen yeni yılda gelememişti. En son 5 ay önce görmüştüm. Babamın işi belli olmazdı.

Bir kere 3 ay kalmıştı, bir kere ise 1 hafta. 4 ay görmediğim günler de olmuştu 1 yılda.

Hemen odama gidip akşam için elbise seçdim.

Hızlıca giydiğimde makyaj masasına oturdum. Siyah saçalarımı maşayla hafif dalgalı yaptım. Perçemlerimi de düzleştirip iki yana attım.

Sıra makyaja geldiğinde kapatıcıyı alıp süngerle yaydım. Penbe ve kırımızı karışımı bir allığı fırçayla yaydıkdan sonra göz makyajına geçdim.

Ve rimelimi zorlukla haytımda sürdüğüm en güzel rimeli sürdüm.

Göz kalemini de siyahını alıp hafifce sürdükden sonra sıra göz farına gelmişti.

Allığımla uyumlu bir renk seçip onu da sürdüm. Eveet geldik ruja. Bu makyajımla uyumlu 3 rujum var.

Birincisi bordo kırmızı. Bu çok iddalı hem fazla alakası yok. İddalı bir kırmızı rujum var amma bu da partilere falan kullanıyorum hem konbinle uyumsuz. Penbe var amma açık.

Kız senin koyu penben de var.

Aaaa doğru.

İlk defa işe yarayan iç sesime alkış çaldım. "Mavi kızım gelsene! Yardım et bana!" Diye ordan bağıran anneme "Geldim anne" diye karşılık verdim.

Hızla ayağa kalkıp koşarak aşağıya indim. Burnuma mükemmel kokular geliyordu.

Masaya baktığımda ağzım sulandı resmen "Yine döktürmüşsün be sultanım" arkamdan iki ses benimle birlikte bu sözü söylediğinde arkamı döndüm.

Abim elini babın omzuna koymuş gülümseyerek bana bakıyolardı. Tabi abimin diğer kolunda da yengem vardı.

Barışmışlar.

"BABA?!" Diye heyecanla konuştum.

Babam iki elini açıp gelemem için işaret etti. Sert bir şekilde yanına gidip sımsıkı sarıldım. Ani haraketle babam dengesini kaybestse de toparlamıştı.

Öğʀᴇɴᴄɪᴍ/+𝟏𝟖/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin