¹²

3.2K 94 99
                                    

Merhabalarrrr

Vote yapmayı unutmayınn🫠

............................

Kapı çaldığında evde hiç kimse olmadığı için söylene söylene kapıyı açtım.

Kapıda 1.68 boylarında, çakma sarışın, gayet lens olduğu belli olan yeşil gözlü bir kadın vardı ya da kız bilemiyorum.

Buna mı takıldın gerçetende?

"Siz kimsiniz?" Kız bana tiksinerek bakıyordu ya da ben şizofrenim.

Bana bir şey demeden eve girdiğinde "Hop, hop hanfendi!"

Yanına gittiğimde "Hayırdır babanızın evi mi?" Dedim alay ederek. Ama o benim aksime gayet ciddiyetle "Evet"

Nee?
................................

Ayaklarımı bir birinin üzerine atarak karşımdaki annemden açıklama bekliyorudum.

"Kızım bu senin ablan" Vay canına(!)

"Eee?" Yutkunarak konuşmaya devam etti. "Hani sen 14 yaşında bir kaza geçirdin ve 14 yaşından öncekileri hatırlamıyorsun? Ha o zamanlar da ablan seninleydi ama biz onu yurtdışında okutmak için gönderdik. Şimdi niye geldiğini bizde bilmiyoruz" Söylediklerinin bi kısmı doğru olsada diğer kısmı hiç inandırıcı gelmiyordu.

Hadi inandım diyelim. Peki benim neden haberim yok sözde ablandan?

"Peki benim niye haberim yok bu ablamdan?" Düşündüklerimi dile getirerek konuştuğumda "Ablan kendisi istedi. Sen kaza yapınca onu tamamen unuttun o da gittiğinde kendisi karşına çıkmak istedi" Ne kadar inanmış gibi yapsamda hiç inandırcı gelmiyordu nedense?

"Hmm. Peki anladım" diyerek ayağa kalktım partmantondan kendi montumu aldığımda "Anne ben Ece'nin yanına gidiyorum haberin olsun" dediğimde o da caresizce gözleri dolu bir şekilde kafa salladı.

Evden çıktığımda hava soğuk olduğunu gördüm. Aslında sahile gitmek en iyisiydi. Sahilin yolunu tutuğumda yoluma bile bakmıyordum aklım bin beş yüz yani.

İşte ayağım karşımdaki koca taşa takıldığında "Hay anasını ama ya!" Ayağıma baktığımda sızlıyordu.

Salak koca taşı görmeyecek kadar ne düşünüyorsun?

Arkamdan öksürük sesleri duyduğumda önce kısa bir baktıktan sonra hızla ayağıma baktım. Acaba deminki küfrü duymuş mudur?

Kim?

Erdem hoca/ komser her ne haltsa artık!

Abi bu adamda her yerden çıkıyor. Bence beni takip ediyor.

He, adamın işi gücü yok seni takip ediyordu.

Neyse sus.

"Aaa hocam" dedim şaşırmış gibi ama elim hâlâ ayağımdaydı.

"İyi misin?"

Gülümseyerek "Evet, iyiyim. Biraz kafam karışıkta görmemişim"

Biraz?

"İstersen anlat?" Dedi meraklı sesiyle.

Sana ne kardeşim?

"Mesela bir ablam olduğunu öğrendim" dediğimde yerinde durdu sanki sinirlenmişti. Gözlerine baktığımda acayip bir duygu sarmıştı onu.

Bi' bok çıkacak burdan

"Bence ondan uzak durmalısın, çünki.."

"Çünki?"

"Yani yeni birisi hayatında ilk defa görüyorsun. Karakteri falan, kötü birsi bile olabilir" resmen benim düşüncelerimi dile getirmişti.

"Biliyor musunuz? Bende bunları düşünüyordum. Nasıl yaşayacağım ben bu 1 ayı bu kızla. Hem çok gıcık bir tipi var" Ablamın dedikodusunu hocamla yapıyordum. Bundan saçma bir şey olabilir mi?

Dikkat ette hocan, kocan olmasın : )

Sus be!

Benim söylediklerime güldüğünde "Belki iyi anlaşırsınız. Ön yarıgılı olma. Ama çokta yakın olma." Sahile vardığımızda bir banka oturmuştum.

Bir şey söyleyeceğim sırada telefonum çalınca 'Bilinmeyen numara' yani ablam aramıştı.

"Efendim?" Dedim soğuk sesle. "Mavi yanında kim var?"

Sana ne bacım?

"Ay sanane yani?" Dedim tersleyerek. "Sadece bir soru sordum." Dedi cevap bekleyerek.

"Arkadaşımlayım" dediğimde Erdem'in gülme sesini duydum "Tamam. Akşam evde ol" bu muydu yani?

Cevap vermeden kapattığımda o gülerken ben gözlerimi kaçırdım.

"Tamam baya genç bir adamım ama senin arkadaşın olacak kadar yaşlıyım küçük hanım" gülümsedim.

"Sadece 5 yıl var aramızda bence fazla abartmayın"

Evet, 20 yaşına basacaktım yakında. Bazıları beni 18-17 yaşında bilsede 20 yaşındayım. Liseli olmamın sebebi de okula biraz geç gitmemdi. O yüzden de aramızda sadece 5 yıl vardı.

"Beş yıl, beş yıldır. Senin doğum günün Nisan'daydı değil mi?"

Ona şüpeyle baktım "Siz nerden biliyordunuz ki?"

"Sadece dosyanda yazıyordu. Aklımda kalmış. " inanmayarak da olsa kafa salladım.

"Sadece merak ederek söylüyorum. Doğum gününüz ne zaman?" Oh be söyledim!

"3 Haziran" diyerek bana baktı. "Daha var" dedim, gülümseyerek.

Telefonumu alarak bilinmeyen numrayı 'Helin' diye kaydetdim. Yeni ablaızın ismi Helin de o yüzden.
..................

Erdem hocadan sonra 2 gün geçmişti ve ben öğlen uyuduğum için akşam yemeğine kapımın yumruklanmasıyla uyandım.

"Ne var?!" Uykulu gözlerle bağırdığımda "Yemeğe in seni bekliyoruz" dedi sevgili(!) Ablam.

Cevap vermden ayağa kalktım. Aynadaki yansımamdan saçlarım dağılmış olduğu için tarayarak düzelttim. Üzerimde dizimin bir kaç parmak üzerinde olan etek, sade düz bir beyaz crop vardı.

Uykulu gözlerle aşağıya indiğimde masada yengem, abim, annem ve çok sevgili ablam vardı.

"Hoşgeldin yengecim" dediğimde bana öpücük atarak "Hoşbuldum Mavişim."

Masayada bi' yengemin yani birde ablamın yanı vardı. Tabiykide yengem, diyerek yengemin yanına oturdum.

"Anne misafir mi var?" Çünki masada 3 tabak daha vardı.

"Evet kızım. Şu karşı komşu var ya hani Rezmiye teyzenin oğlu, gelini ve tonunu gelicek. Buraya yeni geldikleri için bir tanışalım dedim. Oğlu buralardaydı ama konuşmmıştık. Annesi gelince bi konuşalım dedik." Kafa sallamakla yetindim.

Kapı çaldığında koşarak kapıyı açmaya gittim. Yavaşca açtığımda karşımdaki kişiyi beklemiyordum.

Ne? Oha? Ne alaka yani? Çüş!

Afallayarak onlara baktığımda

Onlar bana gülümseyerek bakıyordu

.......................

Bölüm sonu :(

Sizce kim?

Malesef ki oy sınırı hâlâ kalkmadı

Oy 20, yorum 15

Öğʀᴇɴᴄɪᴍ/+𝟏𝟖/Where stories live. Discover now