3.9K 103 113
                                    

Merhabalarrrr beybilerrr

Karşımda heyecanla bana bakan yengeme bıkkınlıkla bakıyordum çünki yarım saatdir 'bir şey söyliyicem' sonra 'ama nasıl söyliyiceğimi bilemiyorum' diyor.

"Söyler misin artık yenge-"

"Mavi ben hamileyim!" sesimi kesen heyecanlı sese şaşkınlıkla baktım.

Bir dakika ben doğru mu duyuyorum? Yengem hamile miydi? Yuh! Daha 3 ay bile olmadı sizin evlililiğiniz. Ne ara yaptınız ki?

Tabiykide bu sorularımı ona sormiyicaktım. Ayıp ama abime sorucaktım

"Neee!!?" Bağırarak ona cevap verdiğimde yüzünü buruşturmuştu.

"Kızım bir şey mi oldu?" Annemin bağırarak bize seslenmesine "Hayır anne ayağımı çarptım sadece" diyerek onu cevapladım.

"Ne bağırıyorsun? Biraz susta anlatayım" kafamı heyecanla sallayıp dinlemeye başladım.

"Aslında kaç zamandır şüpeleniyordum da pek bildirmiyordum çünki ortaya bir şey atsam ve bu düşüncem de yanılırsam Merih üzülürdü. O çok istiyordu" abim gerçektende güzel bir yenge şeçmişti.

"Neyse. Dün tam emin olmak için ve merakıma yenik düşerek testi aldım gerçektende hamile olduğumu anladım. Bu gün de sana söylemiştim daha hiç kimse bilmiyor. Sende hiç kimseye söyleme ben hazır olduğumda bir plan yaparak söylerim"

"Tamam yengecim sen nasıl istersen. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa ben yardım ederim"

"Teşekkür ederim güzelim" bana sıkıca sarıldığında bende ona sarılmıştım.

Keşke ablam olsaydı
.....................

"İyi misin Mavi'm?" Ece endişeli şekilde konuşmuştu ama sadece kendimi halsiz hiss ediyordum o kadar.

"Evet iyiyim Ece sen git hadi beden dersine bahçedeler onlar" dediğimde kaşlarını çattı.

"Emin misin Mavi? Bak gitmeye bilirim"

"Evet Ece hadi git hem bir şey olursa söylerim sana" yanağıma bir öpücük kondurup gittiğinde. Ben kendimi daha berbat hiss ediyordum.

Kafamı çantamın üzerine koyarak kendimi uykuya vermek istedim. O kadar halsiz hissediyordum ki kıpırdayamıyordum bile.

En kötüsüde şu an neden bu drumda olduğumu bilmiyordum.

Uykusuzluktan olamaz çünki sabah baya enerjik uyanmıştım. Yemek desem bilemiyorum sabah kahvaltı yaptım az yedim zaten pek sorun olmaz kantinden de sadece her zaman yediğim bir çikolata ve kahve.

Şu an da zil sesleri duyuyordum galiba bu halsizlik beni böyle yapıyordu. Gözlerim kapalıydı ama kulağıma boğuk zil sesleri, çığlık sesleri geliyordu hiç bir şey anlamıyordum sadece gözümü bile açamayacak kadar yorgun olduğumu biliyordum.

Tatlı yazarınızdann

Okudaki odasında oturmuş sorugu dosyaların inceleyen Erdem kafasını pek toplayamıyordu.

Neden?

Çünki aklında çocukluk aşkı vardı.

Mavi Deniz Korkmaz.

Aslında Erdem ve Mavi'nin aynı okula düşmesi tesadüfen olan bir şey değildi, tabi birazcık var ama azıcık.

Özel bir operosyon için gelmişti bu okula Mavi'nin burda olduğunu okulu araştırırken görmüştü.

Yıllar önce aklından silmeye çalıştı ama nafile olmadı bir kaç kere onu seven kadınlar karşısına çıktı malesef ki hiç biriyle olmamıştı.

Aklında dolanan düşüncelerden kurtulmasına sebep dışardan duyduğu yangın zil sesleriydi.

Hızla dışarı çıkan Erdem koşturan insanları görünce o da okuldan dışarı çıktı.

"H-hocam Mavi'yi gördünüz mü sınıftaydı" Ece korkarak Erdem'e söylemişti. Erdem demin çıktığı yanan okula tekrardan girdiğimde bu tür durumlarda ne yapacağı hakkında çokca eğitim almıştı.

Ama konu sevdiği kadın olunca iş değişiyor her işi duyguzuca yapan komser bu işte bütün duyguları ortaya çıkmıştı.

Korku, endişe, heyecan.

Direkt onların sınıfına giden Erdem'in yolu kolay olmamıştı. Çoktan her yer yangın olmuştu.

"Deniz?! Nerdesin güzelim hadi ses ver!" Bunu demesiyle sanki bir şeyin düşme sesi bir olmuştu.

Sese doğru gittiğinde yerde ki Mavi'yi görmek can yakıcı olmuştu Erdem için.

"Güzelim hadi cevap ver bana!" Onu kucağına aldığında Mavi bir kaç mırıltı çıkardığında Erdem biraz olsun rahatlamıştı.

Hızlıca çıkarken eline bir odun düşmesiyle ufak bir inleme çıkmıştı duduaklarından odun yanmış olduğu için sıcaktı ve daha çok acıtıyordu.

Eli ne kadar ağırsada sonunda sağ salım okuldan çıkmıştı kucağındaki Mavi hâlâ mırıdanırken birden 'Erdem' diye kısık sesini duymuştu komserimiz.

Yanlarına gelen sağlıkçı ekipler Mavi'yi sedyeye yatırmalarnı söylemişit Erdem ondan ne kadar ayrılmak istemesede sedyeye nazikçe uzandırmıştı.

Onu ambulans arabasına koyduklarında Erdem de binmek istemişti ama izin vermemişlerdi.

Koşarak kendi arabasına binen komser ambulans arabasını takip ediyordu.

Mavi'nin annesini aramak istiyordu ama buna cesareti yoktu.

Hem kızının durumunu öğrenirse mahv olurdu, hem de geçmişleri için çekiniyordu.

Aklına abisini aramak geldi ve telefonundan onun numarasını bulup aradı.

"Erdem komser?" Melih'in şaşkın sesini duymazlıktan gelerek "Mavi... Mavi hastahanede! *** hastahanesine gelin" diyerek kapatmıştı yüzüne çünki daha fazla dayanamazdı.

Bir kısa bölümle karşınızdayım bebeklerimm

Aslında bu bölümü atmak istemiyordum çünki çok kısaydı ama bu duyuruyu yapmak için attım.

Bu bölümde birazcıkta olsun gerçekleri çıkardım.

Diğer bölümler baya uzun olucak. Bir sonraki bölümelere hazır olun diye bunu söylüyorum.

Çok güzel planlarım var geçmiş hakkında😈

Yeni bölüm yarın gelicek




Görüşürüzzz🌿

Öğʀᴇɴᴄɪᴍ/+𝟏𝟖/Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu